yalnızlık ürkütücü, geceleri hiç ışıkları yakmıyorum
üçüncü kadehten sonra başlıyorum seni düşünmeye
ıslak yatakların kirli yastıklarına başımı bıraksam
bir garip erkek kokusu, filizlenmiş bir aşk çimeni
görsen delirium ataklarında, hezeyanlar içindeyim
koynumda sık sık bilenmekten incelmiş çerkes kaması
karanlığı parçalıyorum kollarım yorgun düşene kadar
yalnızlık ürkütücü, geceleri hiç ışıkları yakmıyorum
sen bilmezsin, ah bilemezsin gözlerim ışık demetleri
bir gün ansızın ölüm gövdemi esir aldıktan sonra
çürüyen yanım vahşi yanıma usul usul seslenecek:
" Uzak yalnızlıklarda o kiminleydi? Kiminle olacak? "
kokuşan etlerim ilahilerle kemiklerimden ayrılırken
badem bıyıklı mevlüdhan yakaracak: "Ondan sonra kim? "
yalnızlık ürkütücü, geceleri hiç ışık yakmıyorum
ihanetini biliyorum, gözlerimin önünde oldu her şey...
telefondaki ses hep kulaklarımda kampanalar çalıyor
sanrılarla kuşandım, hayat: hayal artı aşk değil mi?
yer tanrının azabına gök tanrının muradına seslen:
seni bağışlamıyorum bilesin ve haydi yoluna git,
çevrem ateşler içinde, zehirim kendime yeter...
(Adam Sanat, 109)
Timuçin ÖzyürekliKayıt Tarihi : 22.5.2015 17:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)