Birazdan gideceksin koyu bir yalnızlık çökecek ardından…
Kaldırımda, ayak seslerin yankılanacak,
Sen gideceksin, ardında yarınsız bir yürek bırakarak.
Hiç bakmadan ardına yol alacaksın yeni sevdalara…
İnce bir dokunuşun hissi kalacak ellerinden geriye, kirpiklerinin ucunda yanan hayalleri seyredeceğim uzaktan…
Ve gözlerin …
Hüzünlerin ardı gözlerin…
Ne vakit baksam, kaybolurdum, derya deniz…
Sessizce geçerdin her akşam sokağımdan,
Ne vakit geçsen, kuşlar göçerdi dallarımdan…
Yitik bir anı kalırdı senden geriye, bir hüzün masal…
Birazdan gideceksin…
Sanki hissetmiş gibi, anlamsız bir hüzünle kaplı gökyüzü.
Alabildiğine gri bir kasvete bürünmüş ufuklar,
Sanki gözlerime eşlik etmek ister gibi bulutlar…
Öylesine gamlı, öylesine suskun ve öylesine dolu…
Deli bir yağmur başlar birazdan, tüm kasvetini döker gökyüzü…
Bense suskun, anılar salıncağında,
Senli bir düşün koynunda can çekişir ümitlerim.
Ve, yüreğimden giden yüreğinin ayak sesinde, sensizliğin matemini dinlerim…
Düşünceler deler geçer beynimi.
Savrulur bir sevdanın çıkmazında hayaller…
Ve, senden geriye, yitik bir yürek kalır, anılar mezarlığında…
Sorgular beynimi işgal eder, iç çekişlerime aldırmadan.
Hangisi daha acı?
Gitmek mi, yoksa kalanın yerinde olmak mı?
Hangisi daha acizce?
Korkup kaçmak mı,kalıp acı çekmek mi?
Sen gitmeyi seçtin sevgili…
Gittin...
İçine sığdırdığın koca yalnızlığınla, kendini benden koparıp,
beni bu kalabalık şehirde yapayalnız bırakıp gittin…
Beni, sevdamızı, anılarımızı, sevinçlerimizi, hüzünlerimizi bu şehirde bıraktın.
Boz bulanık bir düşte yaşadım (sandım) hep seni …
Varlığın bir an’dı yokluğun bir ömür.
Hiç yaşayamadığım sevgili…
Sessiz bir dokunuştu gözlerine değmek…
Ne vakit bana baksan, kaybolurdum gözlerinin ardında,
Hayaller mezarlığında
Ve,
Ne vakit düşsen aklıma, nefeslenmek isterdi yüreğim
Gamzelerinin çukurunda….
Hiç dokunamadığım sevgili…
Fersah fersah uzaklardaydı düşlerin benden,
Tutunamadım sevgili, ne sana ne sevdana.
Yabancı soğuk ve uzak bir iklimsin sen şimdi benim coğrafyamda…
Yüreğine hiç değemediğim sevgili…
Birazdan gideceksin, sessiz bir mateme bürünecek bu şehir…
Hiç bilmeyeceksin,ben, ateşe vereceğim anıları bir bir.
Ne gülüşün kalacak aklımda, ne gözlerin…
Ve sen,
Dönüp bakmak istediğinde geriye, pişmanlık seni esir alacak...
Gözlerinin ardında sakladığın hüzün, ilk kez yüreğini yakacak...
Yüreğime koyduğun dinamitler bir bir patlayacak.
Ve,
Beynim tüm inadıyla, son verecek yüreğimdeki işgaline…
Ne ben kalacağım geride, ne de sevdam.
Kimseler hatırlamayacak....
Gülşen ÖNCEL BOSTANCI/ 20/10/2010
Elif Eylül 2Kayıt Tarihi : 20.10.2010 17:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Elif Eylül 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/10/20/beynim-son-verecek-yuregimdeki-isgaline.jpg)
Sevinçler vardı... Akıtılan gözyaşları vardı bunlar bir hayalet gibi çıkar karşıma bu yüzdendir ben gidemem, ben ölemem, ben benden sonra kalanı yalnız bırakamam...
O yükü kaldıramam der. Der de kendini yer bitirir. yürek...
Mustafa yılmaz
ant+10
güzel bir yazı okudum tebrik ederim..
Tebriklerimle...
Sanırım kırgın ve yorgun bir yürek seslenişi.
Kutluyorum Sn:Eylül.. sevgilerimle
TÜM YORUMLAR (9)