Derdime çare yok ilaçlara ne fayda
Yaram derin neşter,bıçak neylesin
Derinden derine gelen acılar bende
Bana bu derdi,acıları verenler utansın.
Doktorlar,tabipler,hekimler toplandılar
Makas yarmı açmıyor,neşter kesmiyor
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Beyler Paşalar Utansın
Derdime çare yok ilaçlara ne fayda
Yaram derin neşter,bıçak neylesin
Derinden derine gelen acılar bende
Bana bu derdi,acıları verenler utansın.
Doktorlar,tabipler,hekimler toplandılar
Makas yarmı açmıyor,neşter kesmiyor
İnim inim inliyorum acılarımla,derdimle
Acı,sızım derinden geliyor çaresi yoktur.
Ey tabipler,doktorlar elemeyin yaramı
Neşter ve makaslarınız olsa ne fayda
Derdim derindedir bulunmuyor çaresi
Bena bu derdi bu acıları verenler utansın.
Derdim dağlarda derdim o kışlada olan
Kardeş kardeşini öldüren şu yavrularım
Kapımda çifte tabutlar içinde yüreklerim
Onlar evlatlarım onlar benim bu ciğerim.
Biz emekçi,işçi,köylüyüz biz ezilen halklar
Zengininlerin tuzu kuru,bizler bu yoksullar
Yasklar koyan halkı sağa sola sürdürenler
Bizi bizlere kırdıran arsız,soysuzlar utansın.
Canlar kurban olayım kadanıza,belanıza
Kürt,Türk,Çerkez yıllardır bizler bir arada
Yeter yeter bitsin bu kirli savaş bu kavga
Kardeş kardeşi,dost dostu öldürmesin yeter
Doktor,tabib,hekimler neylesinler bu derdime
Yüreğime acı,kasasına para pul servet katan
Bizi bizlere kırdıran çıkarları için kandıranlar
Başkanlar,paşalar ve patronlar,beyler utansın.
14.0.2009
Yıldırım
Mehmet Çobanoğlu
üstadım bu şiir dostluk ve kardeşlik adına okunur ve msj da kalplere nakşedilir..
beğenerek okudum bu güzel çalışmanızı..kutlarım sevgi dolu saygın kaleminizi..tam puan 10..akçaydan selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz.
Doktor,tabib,hekimler neylesinler bu derdime
Yüreğime acı,kasasına para pul servet katan
Bizi bizlere kırdıran çıkarları için kandıranlar
Başkanlar,paşalar ve patronlar,beyler utansın.----UTANMA DA BİR ERDEMDİR UTANMASINI BİLEN İÇİN AMA BU SAYDIKLARINDA UTANMANIN ESERİDE KALMAMIŞ ÜSTAD KALEMİNİ KUTLUYORUM SAYGILARIMLA
Biz emekçi,işçi,köylüyüz biz ezilen halklar
Zengininlerin tuzu kuru,bizler bu yoksullar
Yasklar koyan halkı sağa sola sürdürenler
Bizi bizlere kırdıran arsız,soysuzlar utansın.
Canlar kurban olayım kadanıza,belanıza
Kürt,Türk,Çerkez yıllardır bizler bir arada
Yeter yeter bitsin bu kirli savaş bu kavga
Kardeş kardeşi,dost dostu öldürmesin yeter
Sayın Mehmet Bey Üstadım : Bu oyun küresel güçlerin ,gözlerini topraklarımıza ,Kaynaklarımıza ,madenlerimize gözdikenlerin oyunudur, bu oyunu bir millet olup bazabilirsek bozacağız ! Bizler bir birimize düşersek böl,parçala yönet planıyla bizi parçalayacak ve yok edecekler . Savaşlarla alamadıklarını taktik değiştirip almak istiyorlar ...
kaleminize ve yüreğinize sağlık ...
ustadım yüreğinize sağlık harika bir çalışma olmuş tebrikler
başkanların, patronların kirli çıkar hesapları ortadan kalkmayıp, kafalardan silinmedikçe ne bu sorunlar biter ne de onlar el ovuşturmaktan utanmaya fırsat bulurlar...
Kutluyorum, güzel ve anlamlı çalışmanızı sayın Mehmet Çobanoğlu, yüreğinize sağlık ...
YÜREKLERDEKİ ACIYI ÇOK İYİ KALEME DÖKMÜŞSÜNÜZ YÜREĞİNİZE SAĞLIK ,,ANALAR AĞLAMASIN YÜREKLER DAĞLANMASIN YETER!!!!!!!!!
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta