Beyitler Ve Dörtlükler-1

Mulla Hüseyin Hatibinoğlu
189

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Beyitler Ve Dörtlükler-1

Tarlayı ektin mi ki başına geliyorsun?
Ekilmeden biçecek yöntem mi biliyorsun?
Bir tek ekmek de yetmez, ona bakacaktın da,
Hakkın mı ki sen ona tevekkül ediyorsun?
**

Herkeste bir kulp arar, mutlaka bulur görür;
Kendine bakmaz insan kendi kendine kördür
**

Mercedesine binmiş hava atıyor bana,
Verse mi, vermese mi allah selamını?
Mercedesinden inip giyinip koşulacak,
Halbuki biraz sonra koşum takımlarını...
**

Saatler boyu yemek yapar da karıcığım,
Boşa giden emeği hiçbirşeye değişmem.
Bir topak peynir olsa, yanda mevsimlik meyve,
Bir de somun ekmeği hiçbirşeye değişmem...
**

Güzel değilse yüzün vucudun güzelleştir,
O da mümkün değilse ruhunu güzelleştir.
**

Aşk bitmiş, biter tabi, insan hayvanlaşınca,
Makineye kol olup hayat yavanlaşınca...
**

Kara tahtaları hep ışıklıya döndürüp,
Akılsız tahtaları akıllıya döndürüp,
Çocuklarda hayal dünyası bırakmadılar;
Sormasın yük çekecek bir kıllıya döndürüp!
**

Herşey onarılır da aşkı onarmak olmaz,
Onarılır ise de artık o aşk aşk olmaz.
**

Pazarcı kasasında bir meyve gördüm sordum,
Bu meyvenin adı ne, söyle sana bana can?
Nerelisin deyince şaşırdım tuhaf oldum,
Görmedin mi der gibi erik derler ona can!
**

Yaşıyoruz sanıp da her gün tükeniyoruz,
Basit şeylere kızıp veya güceniyoruz,
Ölümden sonrasını orda ne olacağı
Sormak akla gelmiyor nereye gidiyoruz?
**

Birisi özgürlüğü sana bahşediyorsa;
Umutlanma boşuna o özgürlük değildir!
Odaya saldıkları kafes kuşu gibisin
Bakma kanat çırpmana o özgürlük değildir...
**

Eskiden yeterdim ben hergün kendi kendime,
Ayaklarım zahmetsiz benden önde giderdi,
Şimdi ayak geride başım önde gidiyor;
İhtiyarlık bu mu ki? Dedem böyle giderdi!
**

Kara sevdayı masallarda olur sanırdım,
Meğer her eve gelip kapı çalabilirmiş.
Aklım almazdı bir türlü Keremi, Mecnunu,
Meğerse her insanın aklın alabilirmiş!
**

Sabredemedin değmi? Benden önce gittin sen,
El ayağın tutarken, ne acele ettin sen?
Senden daha eskiyim baksana gacur gucur;
Beni dört ayak koyup nerelere gittin sen?
**

Ankara kızılayda şöyle gezeyim dedim,
Gezip dolaşanları uzun uzun seyrettim;
Aynı millettenmiydik? Ne kadar yabancıydım?
Kendimi dağdan gelmiş zürafaya benzettim! ...
**

Uygarlık falan değil, makine uygarlığı,
İnsanlığı kullanan teneke uygarlığı...
Aslında insan değil, onlar insan kullanır,
İnsanlığı öğüten teneke uygarlığı! ...
**

Bir ömür boyu ben de döndüm dolandım durdum,
Bir merhem olamadım tutamadıl sağlam el.
Hakikati aradım bulunca mutlu oldum,
Belki sen de bulursun hadi sen de dolan gel...
**

Yağsız kalmasın aman! Yağla rüşvet çarkını,
Sonra herkes doldurur belediye parkını,
İşler tıkanır kalır çark fazla gıcırdarsa;
Onsuz olmaz olursa görürsün sen farkını...
**

Ne diyorsun sen oğlum? Boşa mı bu kainat?
Aklından zorun mu var? nedir sende bu inat?
**

Her delili takip et ucu allaha varır,
İnsansa O'na değil tağutuna yalvarır! ...
**

Ahlak hayvanda olmaz, hayvanlarla yarışma!
Herkes grubuyladır insanlardan ayrışma!
**

Kimsesizin kimsesi olmaz ise kimsesiz,
Siz de oluverin bir kimsesize kimse siz...
**

Havalara bakıp da ilk bahar gelmiş gibi,
Hemen süslenme yahu! Aptal olma be badem!
Güleryüz gördüm diye hemen sarılıverip,
Herkesi dostun sanma, aptal olma be adem!
**

Çiçek hazırlamıştın sana vereyim diye,
Sense dönüp bakmadın çiçek elimde kaldı...
Ben de buldum kendime dönüp bakan birini;
Ben uzatmasam bile onu elimden aldı! ...
**

İkisi karşılıklı mutlaka sevmeli mi? 1
Karpuzu seviyorsam karpuz da sevmeli mi?
**

Sesini duyamazsın çiçek sessizce açar,
Dinlesen duyamazsın kelebek sessiz uçar,
Dalında sev çiöeği kovalama böceği;
Çiçekler soluverir kelebek senden kaçar...
**

Gittiğin gün yanımdan dünyam boşalakaldı,
Herşeyim altüst oldu sanma hoşolakaldı,
Meğer ki evin heryerini kaplıyormuşsun;
Gittiğinde farkettim heryer boşalakaldı...
**

Eskiden biri gelse gıcırtılar duyardım,
Seni geliyor diye hayallere dalardım,
Bugün merdivenlerimiz beton oldu ki gayri;
Sen gelmiş olsan bile, seni nasıl duyardım?
**

Her ne kadar gidenler geri gelmiyorsa da
Fazla kafanı takma gidip gelmeliklere.
Sen yine de gelenler olmuş gibi hazırlan,
Gittiğinde anlarsın bir gün selviliklere...
**

Senden bir parça sevgi koparmak ne de zormuş,
O sevgiyi bile elde tutmak ne de zormuş,
Aman aman al senin olsun o kısmı da al,
Sevmesen daha iyi sevgin elimde kormuş...
**

varsın dövüp sövsünlar of demem asla vallah!
yeter ki sen yanımda olsan bir ömrü billah!
**

Dostluğum senin için düşmanlığım sen için,
Bu dünyada gezinmem, oyalanmam sen için.
**

Dost bulmak mühim değil düşman bulmamaya bak!
Düşmanlarınla bile düşman olmamaya bak! ...
**

Sen gittin o güvercin de artık gelmez oldu,
Pencerenin dışına usulca konmaz oldu,
Senmişsin yuvamızı bir çekim yeri yapan;
Sabah yelinden başka kapımı açmaz oldu.
**

Bazı şakalar vardır gülüp geçiliverir,
Bazı şakalar vardır kalbini deliverir...
**

İslamiyet adına konuştu iki kaçık,
Satır aralarında okunur açık açık,
Bir nala bir mıhına tıklatıp duruyorlar;
Kimin adamlarıdır görünüyor apaçık...
**

Bu cinnet kervanına alimler de dahiller,
Bu tuhaf kargaşadan utanıyor cahiller.
**

Aç olanlar çalışır tok olan çalışır mı?
Parazit yaratılmış olanlar çalışır mı?
**

Nedir senin bu kirin? Kime attğın havan?
Ayrı kalma kurt kapar, yetiş gidiyor kervan!
**

Ömrümün son deminde sonbahardayım artık,
Göz gezdirdim maziye neler, neler bıraktık,
Elde yok, avuçta yok, azığım boş, kırbam boş,
Hani ya biz dünyada azık toplacacaktık! ...
**

Baharım, yazım bitti geldi sarı eylülüm,
Gülistanım saradı suskunlaştı bülbülüm!
**

Terkederse terketsin neden üzülüyorsun?
Sevecek insan yok mu sanki hiç daha başka?
Sen ondan kurtuldum, say daha neler yaşardın,
Ondan herşey beklenir saygısı yoksa aşka!
**

Ağzına dek doldurma taşırırsın kabını,
Tam ayağına göre alma ayakkabını,
Her şeyde mutedil ol; harekete yer kalsın,
Birazcık boşluk bırak sıktırma ayağını.
**

Çok bilersen bıçağı ucu körlenir gider,
Çok deşersen konuyu sohbet kirlenir gider...
**

Mumu buldum da hala karanlık içerisi,
Çünkü onu yakacak kibriti bulamadım.
**

Arkandan baktım kaldım, gözlerim dola dola,
Güle güle güzelim sana uğurlar ola,
Dilerim benden daha iyisini bulursun,
Gelecekte hayatın benden de mutlu ola...
**

Kalbime kazımışlar hala duruyor ismin,
Hala hiç değişmedi hayalimdeki resmin,
Geçen gördüm görmezden geldiğimi gördün mü?
Sana hiç benzemiyor şu an yaşayan cismin.
**

Bizi kim ne ayırdı hala bilemedim ben,
Senden ayrılmayı hiç asla dilemedim ben,
İçimde duruyorsun gitmedin ki bir türlü;
Senden ayrıldığımı hala diyemedim ben...
**

Seni tanıdım seni komşu köy adalısın,
Yürüyüşünden belli ağdalı edalısın,
Nasıl bilmem bilmem mi bakışlarından belli,
Her adalı gibi sen birine sevdalısın...
**

İçimdeki özlemi uyutamadım hala,
Gözlerimin nemini kurutamadım hala,
İsmini her duyuşta kalbimde sızı başlar;
Ne ettiysem olmadı avutamadım hala...
**

Bazı insanlar bize neden büyük görünür?
Çünkü ayaklarında yüksek topukları var,
Bazıları da bize çok çok büyük görünür;
Çünkü ona alçaktan yerden bakanları var...
**

Sana yüz çevirenin ardından bakıp durma,
Anlamı yok boş yere gözün eskitip durma,
Sana kucak açana değer verenlere bak,
Ona bak, ona sarıl, haydi bekletip durma!
**

Düşünce gülen çoktur, sen düşmemeye bak ha!
Düşersen de herkesten sen at önce kahkaha.
**

Bir erkek dese ki sen "bir tanesin bir tane"
İnanma sen aldırma dedikleri terane...
**

Mulla Hüseyin Hatibinoğlu
Kayıt Tarihi : 3.9.2015 09:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mulla Hüseyin Hatibinoğlu