Beyitler II Şiiri - Hanifi Kara

Hanifi Kara
4043

ŞİİR


72

TAKİPÇİ

Beyitler II

BEYİTLER II

ESERDEN MÜESSİRE

Elsiz böcekten ipek, zehirlisindense bal
Düşün; Yüce Sâni’yi, sanatından ibret al...

HAYAT

Giymek için kefeni, çıkarır hırkaları
Doğarken kendi ağlar, ölürken başkaları...

OYUNA GELME!

Son günlerde çoğaldı, bâtılı Hakk’a katan
En kötü aldatıcı, “Allah ile aldatan”! ..

İSTİSMARCI KİMDİR?

İstismarcı olanlar, bilir misin ki; kimler?
İnanmadığı halde, inanmış gözükenler...

DOĞRUSU

Yol almak mümkün değil, ne yergiyle, övgüyle
Yaklaşmamız gerekli, “ilgi, bilgi, sevgiyle...”

MÂRİFET

Kendin kendin kalarak, konan engeli aşmak
Bel ki esas mârifet, “yozlaşmadan uzlaşmak...”

FARKI FARK EDİN

Hiç kafa yordunuz mu, tüm yazılanlar niye?
Hepsinin özeti şu; “farkı fark edin” diye...

ÖYLE Mİ?

Hakk’tan hakikattan, köre ne, köre ne
Canlar feda olsun, görene, görene...

SANMA

Hiç bir şah verir sanma, tebâsına şahlığı
Hiç mümkün mü devretsin, Allah’sa İlahlığı?

ÖYLE DEĞİL Mİ?

Binbir çeşit yiyecek, lokma lokma yutulur
Bedenin ihramsızsa, “ten orucu” tutulur...

DİKKAT ET

Evlâdına sahip çık, yoksa zakkum içirsin
Çocuk toprağa benzer, ektiğini biçersin...

NE OLUR!

Şu kurala dikkat et, kötü hasletle dolma
Bin kere “mazlûm” ol da, bir kere “zâlim” olma...

UNUTMA

Ecel öyle bir şey ki, geldiği an götürür
Hem ayrılık, hem acı, hem de vuslat getirir...

BU DÜZENDE

Yazılı formalite, torpilin adı sözlü
Çokgene döndü insan, en azı iki yüzlü...

GÜZEL DEĞİŞMEZ

Moda güzel olsaydı, değişir miydi sık sık?
“Ruh köküne” yabancı, ne varsa sen sahip çık.

DİN DİLDE YAŞAR

Bil ki; din dille yaşar, yaşayan dile gelir
Ne gelirse bir kula, inan ki dilden gelir...

FİLİM GİBİ

Seyreder uygar(!) dünya, bu ne biçim bir savaş
Biri her türlü silah, diğeri bulursa taş...

BIYIK

Hava, su, çevre derken, gürültü kirliliği
Birde yenisi çıktı, “görüntü kirliliği”...

ASRIN HASTALIĞI

Ne yazık ki çoğaldı, yâre yol bulamayan
Ben müminim deyip de, Müslüman olamayan.

UNUTMA

Ölünce insanoğlu, geride yoksa eser
Defteri rafa kalkar, kalemi ona küser.

GÖRSE

Ayyaş kendi hâlini, eğer sarhoşken görse
Öldürsen içki içmez, birazcık aklı varsa.

GÖNÜL KİMİ SEVERSE...

Sevgi denilen nesne, insanın özündedir
Güzel, çirkin mevhumu, bakanın gözündedir...

AŞKIN DİLİ

Sevdâyı çeken bilir, âşıklık varsa serde
Göz ve gönül konuşur, sözün bittiği yerde...

FAKÜLTELİM

Ne hayaller kurmuştu, hayatı döndü kışa
Bu mudur karşılığı, oku oku, aç yaşa...? !

DEPREM DEDE(*)
(Ahmet IŞIKARA)

Yazdığım bu fiskeyi, kim duyarsa o gülsün
Bel kırığın bilmeyen, fay kırığın ne bilsin...

(*) Not: Üç ay önce beli kırılmış haberi yok.

DİLDEKİ TAHRİFÂT

Kelimeler kap gibi, ne koysan onu alır
Yanlış mânâ yüklersen, ne din; ne de dil kalır...

AŞK(*)

Kınamayın a dostlar, âşığın kalbi şokta
Onu yakan, kavuran; üç harf ile beş nokta...

(*) Ayın, şın, kaf

Hanifi KARA

Hanifi Kara
Kayıt Tarihi : 1.2.2012 20:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hanifi Kara