Sanılır âdemler,tanınırlar zer libâs-ı kıyafetten
Bu âdemleri hep görürsüz,usanmaz ziyâfetten
Beyhûdedir iltifat ona kim,yoksundur liyâkatten
Âdâb-ı mürebbi nâkıs,bîhûdedir belki hakîkatten
Ehl-i dil ile sohbette ruhlar,ezvâk alır zerâfetten
Melekler kıskanır meclis-i aşk-ı âlâ nezâketten
Beş vakit âb-u dest alanda hiç kalır mı necâsetten
Temizlik imandan deriz ya işte o dâim nezâfetten
Mâ-lâya’nî işler ile kim kurtulmuş ki garâbetten
Allah ‘ü zül Celâl korusun,ehibbâyı hıyânetten
Evlâdü iyâl,sa’yü gayret ile kurtulsun cehaletten
Mahrum komasın Hüdâ,bayraktan,dînü diyânetten
Mustafa Kartal
***
Dilden kalbe yol gider,gönüller bayram eder
Sadâkat erdemliktir,herkesi hayran eder
Gönüllerde yatar vefâ,tarafeyn çekmez cefâ
Hayat yaşamak içindir,sürülür her dem sefâ
Kim gönülde mum yakar,etrafa nurlar saçar
Nur saçanın ruhunda,sevdâdan çiçekler açar
Yâr için dökülsün ruz-i şeb gözlerinin eşki
Şevkle,gönlünde açsın mevcûdâtın tüm aşkı
Bu âlemde Rab herkesi sevenlerden eylesin
Sevenler,sevdiğini her dem severek söyle
Mustafa Kartal
Târihi çevir,görürsün tanrı dağlarında bozkurtları
Mete handı,İstemi han,Atilla idi,Alpaslandı adları
Dur durak bilmez,dört nala koşar gönül atlarımız
Örnektir bize,Oğuzlar,Kayı boylarıdır atalarımız
Selçuklu,hem Osmanlı oldu şâha kalktı yiğitlerimiz
Vermedi nâmahrem ellere,aziz vatanı şehitlerimiz
İnsanlık,âdil olsa,insanca yaşasaydı sanki,ne olurdu
Bunca mezâlim,asırlık dünyamızı yordukça yordu
Yiğitlikten yok nasibi giderek sinsice tuzaklar kurdu
Devleşti ülkeler,muzır mûcitlerle hep âcizleri vurdu
Dünya,insanlığa,hayvânâta ayrılmış bir yerleşimdi
Heyhât ! ardarda,ne çok felâketler yaşanıyor şimdi
Bir virüs insanları yok ediyor,maskeler taktırıyor
Toplu ölümler oluyor,canları yakıyor,yaktırıyor
İşte Hâlik,ile mahlûkun farkıdır bu husûsiyyet
Rabbim izin verirse ancak,yaşanabilir hürriyet
Bekle ey ! kürre-i arzdaki şimal ve cenûp küre
Güneş gibi doğarak geliyor,imdâda millî mefkûre
Türkler,yine kol kol olup yedi kıt’aya yayılacak
Turan ellerde yine,ak koyunlar,keçiler sağılacak
Nerde bir Allahın kulu,imdât derse ki gönülden
Vazîfe şuûru bilerek onu,mü’min tutar ellerinden
Rabbimiz,has dileğimimiz yüce katına arzımız bu
Sen Türkü yücelt,SEN’i unutturma arzumuz bu.
Mustafa Kartal
***
Artık gelecek sanma,sen onu düşte gör
Aya çıksan ne fayda,sen gözden düş te gör
Âğuyu,gül motifli kâse ile ihtiramla sunarlar
Aldanma,her sâfiyete,hele sen onu iç te gör
Mazrûfa bakıp,içinde îlânı aşk var sanma
Belki hayâtın değişir,sen onu bir aç ta gör
Delilin sağlam ise,tut pirinin eteğinden
Ahkâm kesme âdem,hele bir uç ta gör
Neden hep tâkiptesin hayatta acı çekersin
Aklını kullan gel,sen bir defa da kaç ta gör
Hep uzaktan seyredersin yabâni kuşları
Gel bir de sen gönülden yem saç ta gör
Gördüğün bir âşifteyi sokak dilberi sanma
Hele sen onu başındaki o süslü taçta gör
İnsanları,ne sâkin bir hayat sürer sanırsın
Hadi sen o pek sâkinleri,bir de maçta gör
Ez cümle,düzgün yaşa,paylaşımcı ol sen
Dostlar arasında hep kendini revaçta gör
Mustafa Kartal
Bayram geliyor,ne güzeldi bayramlar eskiden
Çocuklar sevilir,şekerler hazırlanırdı eskiden
Ne güzel olurdu,karşılıklı izzet-i ikram,eskiden
Sevilmenin de apayrı bir âdâbı varmış,eskiden
Yar üstüne yar seven,dertli olurmuş eskiden
Kara koyun etli,kavurması tatlıymış eskiden
Gönül bir olunca,samanlık seyranmış eskiden
Sevmenin de ayrı bir âdâbı varmış,eskiden
Horozlar kaldırırmış,sabah namaza eskiden
Şaşı bakılırmış derler,beynamaza eskiden
Geç kalınmazmış,meşk için saza,eskiden
Sadaka taşı koyarlarmış cami önlerine eskiden
Daha mutlu imişler,telefonler yokken eskiden
Görüntü yokken sahte el sallamazlarmış eskiden
Güzel haberi gider,evlerde verirlermiş eskiden
Çıraklar,san’atı ustalardan kaparmış,eskiden
Mustafa nedir bu sendeki eskilerin özlemi
Gâliba şu gönlümüzün böyle imiş gözlemi
Ârife târif m’olur,şekvâmız üç beş sözle mi
Şu dünya düzeni,yenileri,koparmış eskiden
Mustafa Kartal
Kayıt Tarihi : 17.1.2021 16:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!