Z-beyitler 5"sonsuzluk telaşı" 2018

Ömer Ekinci Micingirt
1860

ŞİİR


51

TAKİPÇİ

Z-beyitler 5"sonsuzluk telaşı" 2018

Gözyaşı çığlığım duygular sazlık,
Bende hep acı var, sizde arsızlık.

Çağ atladık efendi kutsalları eşledik;
Secdeyi tepeleyip; siyaseti baş'ladık.

Cemiyet zifiri su almış kumu
Zaman ölü yiyor şiir uykumu

Ruhu şöhretleyip; şuur diyorsun,
Vicdan zehirleyip zangırdıyorsun.

İktisatı firavun mideleri raf ettik
Müsrifliği zikredip hunharca israf ettik

Kavimlerin helaki dehşetlidir pek
Nemrutların mahşeri bir topal sinek

Her nefsin ağırlığı ruhsuz ceset kadardır,
Tüm asrın Neronları oğul Esed kadardır!

İsmini zikredip bismillah deyin
“Yiyin, için fakat isrâf etmeyin”

Gerçek dostlar kalp gibi taşıyana kuvvettir
Yaratanın lütfüdür ve eşsiz uhuvvettir

İki damla yaşla secde kârımız
Cumâ aracısız mektuplarımız

Gazabın uğultusu, helva dolu put,
Hileler desiseler dört bir yan tağut.

Çöküşün avlusunda yer yer dağılıyorlar,
Kadeh tetikledikçe, yan yan yığılıyorlar.

Irklar zenginliktir vâhdet terakki,
İttihâd-ı İslâm, yurdumun hakkı.

Şahididir hakkın vicdan tek alet,
İnsanlığın hür inşası adalet.

O'na iltica et, durağında dur
Yârini düşün istikâmet budur,

İyiler ve kötüler,dünya ucu delik han,
Aldananı ütüler,baştan aşağı yalan.

Umutsuzluk serde yok endişelenler dursun,
Beraberlik servettir vahdet diyen buyursun.

Hırs tamah yakıcı tandır,
Kalp hastalıklarındandır.

Beşik tabut öper deniz karayı,
Sevgi mâsivâyı âşk mâverayı .

Aynı türkülerde yaş döküp daldık,
Birlik damarından köklenen daldık.

İzzet ve haysiyettir haramı ret vakası
Kıstasız örtünmeler, kezâ İffet vakası

Gayb hamalı erkek olur,
Namussuzlar korkak olur.

Zekâtsız mallar erir,
Cimrilerde can verir.

Küfrün kaypaklığı, ârşı tartıyor,
Müslüman irşatsız kâfir artıyor.

Onur ve gururlu ay yüzlü rengin,
Yüksek tepelerde inşirâh cengin.

Dışımız gösteriş, içten aymazlık;
Mümine zillettir vurdumduymazlık.

Hayat bir sınavsa; peki ben neyim,
Arsız çok vesselam,üzülmekteyim.

Bâzı insanlar var dilsiz varlıktır.
Tevâzuları da riyakârlıktır!..

Ümmetin alın teri öfkem üzüntü âhım,
Kahreyle hâinleri, helâk eyle Allah'ım !

Yokluğun intihar, sükûneti var,
Senle huşu giyer bütün veralar.

Madem dedemiz âdem sömürmek niye,
Pisikolojik sorundur, tersiz sermaye!

Şuur şirk kıskacında , otur ağla yan,
Muhafazakârlığa sığmaz Müslüman.

Kastasız manasız diyemem üfür
Sessizlik pespâye alkışlar küfür

Sessiz ılık bir nazar onlar asrın havası
Ve ümmetin şuuru , büyüklerin duâsı

Dünü düşünüyorum sükûtun ağırlığında.
Sükûnetli ne varsa ,sabrımın sağırlığında.

Tevekkül yeni huyum,
İnanılmaz doluyum.

Ne dehşetli kıssadır zenginlerden Salebe,
Ver zekâtın kardeşim, Esed olma Halep’e.

Yumruğu sıkmışım yüreğimde köz
Mahşer- i Kübrâ'da görüşeceğiz

İflâh olmaz mısralara uydular
Fikirler cin fikir, yorucuydular

Hissiyatım hissi boşluğa yürüyorum,
Islaklığı ıslatıp; ateş kavuruyorum.

Umudunu yitirme ne kaldı ki yarına,
Erdemini kaptırma hâ, yalakalarına.

Ramazan hoş koşturalım çek atı,
Büyük cihât, şahlandırsak zekâtı.

Tevhid ne der didişmeye kim razı,
Kan gözyaşı, dedikodu enkazı!

Siyonist'in kulübüne kim üye,
Ara ara hıncım artar dürzüye.

Alın yazıları , yaşanan hâldir;
Umut besteleyip yeisi kaldır.

Bayrak kana âşık ter hislerine,
Vuslat, şühedanın terhislerine.

Kendine güven, O’nu unutma,
Ve büyük divan sonu unutma.

Birçok şey âşka settir;
Ve âşk istikâmettir.

Bir avuç gözyaşı okyanustan çok,
Sustuklarım birgün seni vuracak!

İmtihan bu ağa paşa bey demez,
Münafığı mukaddesat beslemez .

Yâre kavuşulmaz tevbe diyerek,
Tevbede kendini görmesi gerek .

El açıp gizlice vecde geliver,
İster âh de oku, ister siliver.

Sözlerde kaypaklık büyük afettir,
Hakkı dillendiren söz mükâfattır.

Tutsaklığı bırakıp; hodgâmlığı eleştir;
Gülümse her kesime gülümse sadeleştir.

Ömrünü yitirme gel tefekkür et,
Ölüm ve dahası vardır nihâyet.

Çomarlar oynaşta, rengârenk yalak,
Görmeyen duymayan bir heybe kulak.

Eşsiz medeniyet taşıyor adım,
"Adl-i İlâhi"dir izâh maksadım.

Sabır ve sükût hâl hatıdır,
Acı çekmek veli sanatıdır.

Yatmalar alçaklık, çalışmak haktır
Gayret insanlıkta sadık kalmaktır

Vicdan imbiğine atılan düğüm ,
İmanı sarsamaz daha güçlüğüm.

Hazzetmem bencili bende varımda;
Ben, ben'le kavgada mısralarım da.

Bir türkü değil; bu ezân sesi,
Vuzuha er eğil bu ezân sesi.

Hükümleriyle aziz, kaç yüz asırlık sesiz,
İrfândan bozgun yedik fikriyat elbisesiz .

Dürüst ol, istikâmette gez,
Erdem, yalancıları sevmez.

Dikenli tel mısralar, teşhirlemiş etleri,
Mahremiyet iflasta,şiir kerametleri .

Mevla'nın bahşettiği fıtrat vicdani durum,
Bencil kayıtsızları sevmem, sevemiyorum.

Şirkin müsebbipleri dili hâlinden iri,
Ahlâksız ve ukalâ imân bezirganları.

Öpüyorum sabırla , metânetteki mimi,
Mahşere saklıyorum bütün öfkelerimi.

Sabır ve metanet dedimse şayet,
Kısasta hayat var buyurmuş âyet!

Yobazlığım yerinde, yazan mısraya küstüm.
Nezâket olmasa da bir zamanlar dürüsttüm.

Cesâret korkuyu rettir
Koşulsuz sâmimiyettir.

Ben karakış sen hep lodos,yüreğime es erisin,
Sen hâysiyet fırtınası, asâletin eserisin.

Şiirler fidelerim susuzluktan kurudur,
Fideleri kurutmak, iblislik unsurudur.

Mukaddesat slogan, kirlettik niyetleri;
Kardeşlik mi nerede ve hususiyetleri!

İstikametsizler, hikmeti ne anlar,
Zihni bulanıktır felsefe yapanlar.

Mutluluk sırrını sunabilirim,
Yaşmağı bileni,suna bilirim .

Flört hıyanettir , nikâhsız eştir,
Mahremiyet dokunulmaz ateştir.

Bugün 'ben'imle karşılaştı ben;
Biraz endişelendim kendimden.

Hayat mertek boyu dünya bir yular,
Boğar merkepleri, boynuna dolar.

Kapitalist aydınlar fikriyatla anılmaz;
Arşivler karıştırın tarih asla yanılmaz.

Pulluktaki toprak kokan helâl ter;
Helâline gülümseyen güzeller.

Hak ve batıl, zorbalıklar sürüyor,
Düşündükçe dudaklarım kuruyor.

Lağımda bebekler sokakta etler;
Buna âşk diyorlar, it oğlu itler!

Hicvi fırınlarım,yer yer bilerim;
Soysuzlara çarpar kafiyelerim.

Sabır, erişilmez sır,
Sabredeni yüceltir.

Dava sorumluluğu hak ve nettir,
Peygamberi (as) taklitten ibarettir.

Erdem nedir,kim tevâzu kim ene;
Kavgalarım kaypaklarla,kime ne!

Kurt kaparsa koyunları, it hamlar,
Kavga haksa,tesir etmez ithamlar.

Koştuk âşkla o gece ölümüne hâk için,
Verilen emâneti sonsuz yaşatmak için.

Kaybetmek lazımdır kini nefreti,
Kazanmak güzel şey insaniyeti.

“Dilsiz şeytan” nedir deyiveriniz
Susup kaybettiğim şeyi veriniz

İnsanlığın tasası, âşkın bağıdır erdem;
Tomarlarla lâf ettim hiçe kapalı perdem.

Cehâlettir yaşanmayan bilgiler;
Riyakârlık ve küstahlık salgılar.

Bütün varlığımı kaptırdım kine;
Bilmem ki velhâsıl ıssızım yine.

Anamın duâsı sarsılmaz varım,
Yüzsüzlere olmaz kırgınlıklarım.

Tutmak maharettir âşk yularından,
Kaçmak hoş şivekâr arzularından.

Sünnetsiz dindarlık nefsani tattır
“Nefsle mücâdele büyük cihattır”

Usta kalasları kaşık eder,
“Tasavvuf adamı âşık eder”

Ölüm yetmez fâile
Siyonist İsrail'e!..

Kitap nefes gibi, tefekkür her dem
Okumak irfândır, yaşamak erdem

Herkes bir tuhaf duygular çorak,
Islanmak için yağmur mu gerek.

Evinin eşiğini varlığın kirlerini,
Sevgi ile çitile neslin fikirlerini.

Serden ahlak giderse; amaç olur araçlar,
Paravan olur dava, meslek olur haraçlar.

Hayır- şer konuşulan, bir fâni memuruz biz,
Suyla karışık toprak veyahut çamuruz biz,

Hayret ve dehşet sarar kırılınca saksınız;
Göz kulak ve el ayak, sorgulanacaksınız!

Dergâh-ı İlahînde ubudiyet tek neden,
Allah’ım canım alma ebedîleşemeden.

Ben ukâla, kim ene,
Kim ene’yse kime ne.

Öyleleri var ki, Habil'le Kabil,
Haysiyet pahalı arsızlık sebil.

Kendine koş derinleş, sen hep bir’e kıyam et;
Kamyon kamyon kaypaklar, alameti kıyamet!

Fitne fücûr gâh gösteriş gâh hile,
Çok söz gerek borazancı câhile!

Haysiyet yürekli insanlarda var ;
Korkaklar kendini yaşayamazlar!

Kâinat zikreden muntazam hâle,
Sahibi hükümdar, her şey risâle.

Alkışlar meyyite mezar eştirir,
Ve nefsi büyütüp katileştirir.

Öfke sabrı yordu imtihan çetin,
Ömer’i olsaydım İslâmiyet’in !

Hırsızlar çaldılar alın terimi;
Arsızlar, aldılar gülüşlerimi!

Hikmet tefekkürde fikreyle sınâ,
Düşme felsefenin fesatlığına!

Dirilişler âhlak ile doğacak;
Fersah fersah maneviyat yağacak.

Mursi kadar temiz, Sisi kadar kir,
Makam korkakları erkek gösterir.

Kapıkulu kalemler idrâk koyu vicdan ref,
Şakşakçılar çoğaldı,nerdesin Şâir Eşref.

Teşhir felâkettir, utanmak nimet,
İrfân ceht etmektir şuur ganimet.

Şiir var şuura ayak bağıdır,
Şiir var şuurun uygarlığıdır.

Güzel âhlak doğruluğu temel et
“Kur'an dinle ahkâmıyla amel et”

İsyanı çarmıkla tevekkülü tat,
Sığın hükmedene eyle itimat.

Gözyaşı güzel şey irşada aksa;
Ümmete ağlasın, ağlayacaksa.

İfsat şeytanidir, şeytani tattır,
Yalan münafıkça bir tatbikattır!

İsmimi düşündüm, atamam riske,
İman kabul etmez bir sürü maske.

Kimler var bilirim solum sağımda;
Kalabalıklara karıştığımda.

Fıtrat mahremiyet kıstaslar nettir
"Helâl keyfe kâfi" uymak lezzettir

Kalemim uyuşuk olsa da hürüm;
Ne bir idealist ne de meşhurum.

Sükûnet,ezân okunuyor,
Tevhid risâlet dokunuyor.

Bayrak birdir kardeşler seni ben’i bırakın,
Dönün bakın etrafa, pençesinde firakın.

“Kur'an-ı Azîmüşşan” ne derse dinle.
Dünya terk etse seni, Mevlâ seninle.

Kobrayı fareye yediren kışlar,
Vaktin hıçkırığı ve çırpınışlar.

İrşâd tepetaklak, yaşantı sırça,
Bâtıl şerde bütün hak paramparça.

Tâkva ene'yi kökten rettir,
Riyakâr haraket musibettir.

Cepsiz cüppelere cep yaka lazım,
Yakayla birlikte yalaka lâzım.

Körlere hep karanlık şiirlere satırım,
Kahır ve gözyaşları ahirete yatırım.

Kahkaha hırlasa biz hep üşürüz,
Tebessüm kıvamında gülüşürüz.

O, işiten bilendir tutunalım âyete,
İyi iş güzel amel götürür hidâyete.

Mantık şeyi çözmez, mesele derin,
Şey mevsimindeyiz hükmü kaderin.

Kahramanmış at hırsızı Barzani,
İpten kopmuş Siyonistin tarzanı!

Can ruhtan ibarettir,ne ateştir ne nurdur;
İrfân cisminde değil ruh tendeki şuurdur.

Dostunu öyle seç sen olâ senle;
Dili değil hâli âhlak diyenle.

Beyinler çimento yollar taş duvar
Kendime yürürüm henüz daha var

İrşâd sefer irfandır, tasavvuf hâl dilidir,
Kalbi âşkla yeşerten aşıklar zembilidir.

Geldi şöhret gitti ar,
Vallahi ahiret var !

Âbidlik taslayıp; haddi aşmayın,
Verin infâk deyip kisralaşmayın.

İstiğfar et yaş dök söz ver O yâr'e;
Şeytandan şerlidir, nefs-i emmare.

İnsanlık müsveddesi, binbir türlü entrika,
Sömürdükçe çöküyor; çökecek Amerika!

Garpla şark kavgası,ötesi vardır,
“Söğüt” öğüt,ne diyoruz yıllardır.

At gözlüğü takıp; atlardan indik,
Görmek bedel ister korkusuz dimdik.

Ben ben gürültüsü zonklatır herdem,
Bilmek irfân ister, had bilmek erdem.

İdlip sokaklarında irin dünyanın vârı,
Düşündüren çağrışım,kelebeğin bahârı.

Kim ebediyet, hangimiz hak’ta,
Ben mabetteyim sen tapınakta.

İrfân kemal erdem, vefa emektir,
Vefa Allah için sevmek demektir.

Kibirli adamlar, fücurdan file,
Ar izzet beklemek boşa nafile.

Secde sahih olmaz umuma arzdır,
“İstibra” farz mıdır, elbette farzdır.

İrfân âhlak erdem â'sı âsım’ın.
Kıblesidir benim kafatasımın.

Körlemiş izânı der ki felekten,
Bir gün geçirirler ince elekten.

Fâil hodkâm ise falaka lazım,
Yalancı düzene yalaka lazım.

Tefekkür sorgulama,beyinsizlere yüktür,
Tanrı'ları çoğaltın ; beyin sizlere yüktür!

Hâkikat yazarım , hayrette huyum;
Nankörlük düşünmek okunur muyum

Hiçlikle var olmak eşsiz varlıktır,
Varlık ki, ebedi bahtiyarlıktır.

Sık dişini Mehmet’im, sık dişini daha var,
Mekke Medine Hira ve Hak bizle o kadar.

Islık çalın,duyuyor mu putunuz;
Duymuyorsa beyninizi tutunuz!

Secdeyle teskin olur yârin ismiyle yanan,
Yâradanı unutur, günahlara dadanan.

Örtü ifşa mıdır,teşhirde heyhat;
Nisâ suresinde ne diyor âyet!

Ödünç teberrüken adl adım var
Sarsılmaz ölçüde inkıyadım var

Büyüklük esasen kulluğa niyet ;
Ve nefsi irşattır erdem haysiyet.

Tasavvuf edebe gönül bağıdır,
Kalp temizliğinin basamağıdır.

İslâm barış, vicdan hür,
Geber zulmet yaşa nur.

Yaratılış âşktır, imtihân budur
Âşk yoksa kelâmlar dedikodudur

Sâmimiyet sevgi riyâsız tektir,
Sevgi Allah için sevebilmektir.

Göbekli lâf eder, hamur şeker tuz;
Hazır malı yiyen üç beş namussuz.

Yaptırtan kim siyonist’e seni üs,
Kıyametim senin için ey Kudüs!

Hikmetten sual mi, sabır diyorum,
Yaşasın cehennem kabir diyorum!

Sonsuzu kucaklayan kitap nerde sen nerde;
Küfrün kızıl sancağı sarmaş dolaş evlerde .

Kör etti ifritler, çökertti bizi,
Tevhid bilinci ve birliğimizi.

Mâdem insan fâni istiğfar haktır,
"Nasûh"a koşanlar kurtulacaktır.

Zihinleri zonklatan üslup yordam iğreti,
Azgınlıkta müceddit, iç eylemiş kesreti.

Vicdan taşır mısralarım ve beni,
Duygularım gözyaşımın gülşeni .

Cübbeler düğmesiz ve iliksizdir,
Düğmesiz bankerler kişiliksizdir.

Sükût kılıncını sokmadan kın'a;
Vurmak lazım arsızlığın ağzına.

Vahye sadakattir mukaddes belli,
Slogan davalar sahte teselli.

Vicdan yoksa iman tamdır denilmez;
Yağ bozulsa; zehir olur yenilmez!

Hakikatli kalbe, hayret gerekir;
İnsan olmak için gayret gerekir.

Hasatını haram eden kul değil ,
Mîzan var terazi bir meçhûl değil.

Hakikate dilsiz kelime leştir ,
Hakikati “bir"le kelimeleştir !

Dilim ne söyler ki bilmem ki hâşa,
Saat mevsim ay gün düştüm ataşa.

Çığırtkanlara tellal, dilsizlere lâl denir,
Kendini bilmeyene hem gafil hamal denir.

Kula irfân gerek berrak nâif hür,
Cesur ve sâmimi, birâzda şuur.

İrfân felsefeyle zihni eşmiştir,
İmânla öpüşüp; ehlileşmiştir.

Mars'ın işgal ayağı,siyonistin mandası,
Kö-Pe islam düşmanı İnkârın payandası.

Hükümran vesileler, hakikate alettir,
Hakikati görmemek emperyal sefalettir.

Besleyedur, etrafında hır iti,
Kusmuklatır yedirdiğin tiriti.

İlmiyle amel etmeyen hocalar,
Fıtrat gider, dalalette bocalar.

Fikir yağma, tarih baygın ölü gün,
Son kaç asır tökezledik büsbütün.

Yolcular ne izler, elde kumanda,
Sâhi bizler hangi kompartımanda.

Sabır birçok şeye, sabır denmeli,
Cehennem çukuru kabir denmeli.

Maşallah pek övülmeye alışık,
Fikir bozuk, ifâdeler yılışık.

Şuursuz tiplere azap mezarlık,
Arsıza konfordur şâir yazarlık.

İnfak eyle, zekatını ver ama,
Gösterişte hak rızası arama.

Yazarım habire gayrı kile yok,
Mısra yara bere ancak hile yok .

Sokaklar tımarhane sessiz feryâd ederim;
Temiz duru yüzleri, hasretle yâd ederim.

Temiz duru yüzleri , hasretle yâd ederim
Sokaklar tımarhane sessiz feryâd ederim

Hodgamlıklar irfân diye görüldü,
Basiret kör oldu, defter dürüldü.

Herkes soysuzları görecek er geç;
Aldırma körlere, bir selâm ver geç.

Hesaplaşma dehşet günde,
“Sıkıntılar hiç hükmünde”!

Dünya fâni mâdem eğlence oyun,
Havf reca giyinip, varlıktan soyun.

Ruhumda tarifsiz infilak varda;
Anlatamıyorum çok uzaklarda.

O hâtemü’l enbiya onu öven haklıdır,
Kâinatın serveri, insanlığın aklıdır.

Afâki gürültü boşuna kürek,
Söylemden ziyâde yaşamak gerek.

Batılı hak gösteren hakikatsiz namerde;
Eyvallahım yok benim ismim âdil Ömer’de.

Kimler gerçekte kardeş kimler kimlere yârdır,
Kimler cennete aday, muhabbete mazhardır.

Karları dağlara, amel niyete,
Hürriyet giydirmiş ubudiyete.

Sözlerim kokuşmuş yaralara tuz,
Ne ara bu kadar gâvur oldunuz.

Mesele kamettir,
Âşk istikâmettir.

Maskeli emperyalist sefaletlere hırsın,
Allah’ım hepimizi gafletten uyandırsın.

Mümin kemal-i hâldir lafızı huşu hudu,
Dile zehirden baldır münafığın sükûtu.

Mertçe savaş diyemez sırtlan girer içine
Mehmet'im dar edecek siyonistin piçine

Gâh akraba âh akraba
Baykuş gagalı akbaba

İkra , japon’da beyin,
Hangimiz mütedeyyin.

Yâd daşt o’nu anmaktır,
Hûşu, âşkla yanmaktır .

Sonsuz yolculuğa mezar eşiktir,
Şehadet düğün toy şehit aşıktır.

Çakalların bolluğunda it nedir,
Kardeşleri boğduranlar fitnedir.

Kardeşlik hukukunu yazın duvara asın,
Secdeleri kirleten namertler okumasın.

“İttihâd-ı İslâm” fikriyatı hak,
Edibin cihadı hakkı haykırmak.

Hakk’a itaat hayırda birlik,
Ah tarafgirlik âh tarafgirlik.

Zaman ahir zaman lâkin dem bu dem
Sözün hakikati, “halvet der encümen”

En büyük kötülük kula yalandır,
Riyâ gösterişle oyalayandır.

Hakikatin var sahibi, var ama;
Hak bilmezde hakikati arama.

Lafız düğümlenip ömür ân olur
Patiska kucaklar cân virân olur

Kabe’yi eylese milyon defa tur ,
Hodgâma iltifat namussuzluktur.

Ödünç sövgülere ayarlı puştlar
Eşrefi mahlukat adam olmuşlar

Ahlak gerek ahlak, ahlak amel'edir,
Sırat-ı müstakim "din muameledir"!

İltifat zillettir, girmeyin kire
Tevâzu azaptır mütekâbire

Aklın yoksa tellallık yap çık dama,
Varlığını varlıklara bağlama.

Takliti imgeliyor bir kelime bir eser
Ne söylesen anlamaz üstüne ahkâm keser

Hecenin pırıltısı sözün tekniğinde var
Hakikatte bocalar manada boğulanlar

Çifte savurursa her bir köşeye,
Eşref-i mahlûkat deme eşeğe.

Küstah lakırdılar coşkulara büst,
Yalan simalara dil olmaz dürüst.

Kötülüğe iyilik nefse settir
İyiliğe iyilik ticarettir

Saat beni çalar kalbim kardan mum,
Geçmiş zaman gibi eksik yorgunum.

Sabır ve merhamet kalbin yâridır
Güzel ahlâk hakk'ın buyruklarıdır.

Dilin mahşer, ifâdeler ölüyor,
Yalanların gözlerime doluyor.

Yalan söyleyene yalaka lazım,
Diline çelikten falaka lazım !

Yatağıma çekildim ben geceye misafir
Şehadeti sorgular fırsat bekleyen kafir

Endişeden eser yok ribâ yığdık sahana,
Höllüğümde it gezer, neredesin âh ana.

Sırayla teker teker
Filler, sıratta çöker

Adâb ve âdetler ahlâk-ı hârem;
İfsat-ı âmelim nefs-i emmarem.

Merteği unutmuş akıldan farız;
Yolculuk ne için biz niye varız!

Beşiklere höllük tabuta terim,
Ölülere mezar olmak isterim.

Şafağı unutup rüyaya daldık
İyiler gittiler, biz kalakaldık.

Yalan tüccarları aklen yayadır;
Akletmek doğruluk erdem hayadır.

Yalanlara yanmaz yatsılanan mum,
Mumları düşünüp; düşüp uyudum.

Duâya yeltenir emek ter ferim;
Açtım, uzaklarda kaldı ellerim.

Hodgam ifadeler şeytan atıdır,
Yalan münafıklık saltanatıdır.

Hoşgeldin demeden elvedâ hazan;
Bir daha yâ kısmet şehr-i ramazan.

Boşluk garip duygu fikir sessiz han,
Ölümsüzlük servet, gayrisi yeksân.

Emperyal bir şuur secdede dizler,
Boynuzlar böğürür, bizim öküzler.

Kelimeler araf sebep kavuklar,
Dava adamları ve dalkavuklar.

Kavimlere bedel sokaklarda zül,
Hayasız düzene tükür gel Eylül!

Kalbî telkinlerdir dile vaazım,
İnsi şeytanlara bir çift söz lazım.

Lafızlara terkettik, izzet iffet arları,
Secdeleri titretir kutsiyet tüccarları.

Tevazuu da hodgam kibirli kâin;
Ben diyen adamı adam saymayın.

Katran yüzlü netâmeli bed eller;
Kısas gerek, ödenmeli bedeller!

Edip kimdir helâl nedir bilmez ter,
Kalemini pazarlayan tacirler.

Mısralar müşkülat, imge intizar,
Şiire sığmayan meçhullerim var.

Beyinler ferdiyet, haysiyet etten;
Leşler anlayamaz mesuliyetten;

“Müminler kardeştir”emri beyân ne,
Seni kardeşlikten alıkoyan ne!..

Nifâk eker, kül eler,
Emperyalist köleler.

Bir sevda uğruna abdest al suyla,
Namaz kıl güzelleş hudu huşuyla.

Bencil zihinlerde huy arsızlıktır,
Vicdan çürümesi duyarsızlıktır.

Yol yolcu kefen urba;
Ben yorgun dünya zorba.

İblis angajedir burnu iriyle;
Secdeye varılmaz ene kiriyle.

Gün gelir koyarlar, usulünce kabre;
Riyâkarı sevmez mahkeme-i kübra.

Secde bahtiyarlık gözyaşına cem,
Aşkın bercestesi Allahu âlem.

Şâirin kaygısı hedefi tek’tir,
Susmazsa hakikat pekişecektir.

Gözlerimi kavuran mizan sorgularım var,
Yetim yüzü görünce yüreğim anne kokar.

Şeytan parıltısı dünya varlığı
Gayya'ya taş etme ihtiyarlığı

İfsat ego nobran us,
Kamyon kamyon tabasbus.

Hâin kaypak zihinlerde yalan tam,
Don Kişot’u acımaktır intikam.

Sehere gözyaşı ben geldim demek,
Yâre kavuşmaktır secde beklemek.

Batı emperyal urdur,
Siyonizm çukurdur!

Konfor sefalete zehirli sırça,
Duygular egzotik his paramparça.

Din iman değil basın yayın,
Araştırmadan inanmayın.

Sabrı damağıma ovalıyorum,
Kibrini görünce çoğalıyorum.

İklim kuraktı bu yaz,
Ölüler ağlayamaz.

Böğüreni dalkavuklar överler,
Çığırtkanlar susanları severler.

Kimileri cehennem odu,
Fesat fitne dedikodu!..

Bereketi köylüye sor, sus anla,
Değirmeni çuvallardık tırpanla.

İnanan kalp bahadır,
Korkusu Allah’adır.

Manayı yaldızla ama net düşün,
Sen senin misin emânet düşün.

Maddeci küstah maske din,
Ölüm sen ne güzel şeysin!

İnsanlığa tezat, lafza kir,
Yalanda ısrar cinayettir!

Şuursuza duyur bildir;
Mizân hak kader adildir.

Tefekkürde ilim var havf ve raca’nın sesi,
Akledenler bahtiyar, seyirdir merhalesi.

Yalanın yuları gayya bağıdır,
Tutanlar Lezâ’dan aşağıdadır.

Hadisi yok sayıp haddi aşmayın,
Şato finoları, zağarlaşmayın!

“Emrolunduğun gibi” açık nettir,
Hakikatı haykırmak yol hicrettir.

Vaktin inbiğinde inliyor ney'im
Galiba ikindi gibi bir şeyim

Köpek leşi, ötesi tandır,
Niyet okumak sûizandır.

Sen kibriyat beldesi hep kendini beğendin,
Sadakate ihânet, vefayı bilmeyendin.

Bir acayip taarruz, avuntulara niyet,
Kıyasıya döküldük nerdesin mahcubiyet.

Maşeri vicdan mevtse nedenini sormayın,
Ruhsuzluğu terkedin, bedenini sormayın.

İster sağcı olun; isterse de sol
‪“..Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.”‬

Galiba epeyce tefekkür gerek;
Şuuru çökertik boş ver diyerek.

Yürek kalp gözyaşı fıtrata niyet,
Ya süfli bir dünya, ya ebediyet.

İfrat tefrit bir iki,
Cürmün öyle iri ki.

Dört şeyi fırlatıp; iki şeyi tut,
Zevk sefa şan şöhret, beşik ve tabut.

Vahyolunana uy, dil kalbe yetsin,
Unutma micingirt sen bir âyetsin.

Şerefsize şeref, şer’i perdeler,
Vicdanı çatlatır hakkı gölgeler.

Hak yolcusuyuz madem,
Yürü “nazar ber kadem”

Ahlaklı düşünün; aklediniz az,
Her secdeye varan namaz kılamaz.

Azap günü gelmeden buğzu bâri biliniz,
Tevbe etmeye yetmez; hâliniz ve diliniz.

Neden dağınıklık kahreden soru,
Allah'ım ümmeti toparla koru.

Mehtâbı izlemek, hüzne yeter de,
Beni ben diyenler düşürdü derde.

Geceme dökülür rengi hilâlin,
Siyahı olsaydım, köle Bilal’in.

Kutlu bir yolculuk gerek fıtraten,
Hakikat uğruna sefer der-vatan.

Ömer Ekinci Micingirt
Kayıt Tarihi : 31.3.2017 08:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ömer Ekinci Micingirt