Kışın rengi gibi aklar yavaş yavaş saçlarıma yağarken. Hüznün rengi yüreğimi kaplarken, Marmara’dan yükselen yosun kokusu boyut değiştiriyor. Ve her görüşte martıları, sen gelirsin akılsız aklıma…
Kar taneleri düşerken sızlayan dudağıma. Onarılmaz yaralar açıyor yüreğime…
Biliyorum hiçbir gün gelmeyeceksin, hayallerime gerçeğime. Ama unutma ki sen,sen yılan gibi.Kıvrılıp içeme yatan düşüncelerimin içindesin.Gülüyorum konuşuyorum,kahrol asıca
İşte sensiz yaşayamaz haldeyim görmüyorsun. Bir gün çıldırıp dostlarım, asacağım kendimi sevdiğimin kirpiklerine…
Beyhude sevgili
İlla ki ay ışında
O ilk vuruşun gibi
Son kez kurşunla
Vur beni vur beni
Sen vur dunda
Ben ölmedim mi?
Kıyametten bir gün yaşadım, yüreğinden söküp atarken beni benli anıları söküp atarken.
Simsiyah gözlerin, simsiyah saçların yüreğimi öperken vurulmuştum ben sana. Yıldızlar simsiyah gözlerinde dans ederken sırat köprüsünden atan ellerini öpüyorum doya doya.
Neyleyim bu dünyada senin sevgin yoksa neyleyim sensiz yaşamanın anlamını.
Ay ışığınla yıkansın yalnızlığım, sütle yazılmış kaderim ağlasın şavkın sularda, örselenmiş
duygularım beklesin başımda. Ağlasın ağlasın Ankalar küllerinde…
Beyhude sevgili
Belki direnmeli
Köprüsüz sularda
Solumalı kirli havayı
Bir aşk olup dokunmalı
Güneşsiz yüreklere
Sevmek ateş olsa
Sarılmalı hasretle
Sevdam düşer
Belki vazgeçtiğim
Hürriyetimden
Yarın her yarın bekleyeceğim tam vurduğun yerde. Hani yüreğin yüreğime aktığı yerde.Ay ışığınla yıkanmış duygularımızın olduğu yerde omzunda bıraktığın sevda yükün
bekleyeceğim…Vurmak yetmez siyah kirpiklerinde as beni beni..
Kayıt Tarihi : 9.3.2009 00:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)