BEYAZ GÜLÜM,
Beyaz gülüm lüle lüle saçların,
Tarayayım öre öre bir kere,
İnci mercan pırıl pırıl dişlerin,
Yıkayayım saya saya bir kere,
Çatık kaşlarınız hilalden ince,
Dur çekeyim çize çize bir kere.
Ok kirpikler, perde ela gözlere,
Bakayım mı aça aça bir kere.
Al yanaklar aratmıyor elmayı,
Öpeyim mi doya doya bir kere,
Baldan tatlı nazik söyler dillerin,
Dinleyeyim duya duya bir kere.
Dudakların tut ki Tokat kirazı,
Öpeyim mi sora sora bir kere.
Gelincik misali ince belini,
Sarayım mı doya doya bir kere.
Yürüyüşün büker oldu belimi,
Seyredeyim, yürü güzel bir kere,
Terk ederim senin için ilimi,
Görmek için olsa seni bir kere.
Misk gibi kokuyor, bembeyaz tenin,
Koklayayım doya doya bir kere,
Mutlaka bir asil zadeden yenin,
Söylermiş sin kulağıma bir kere.
Ne kadar met etsem sana az olur,
Güzeller de cilve ile naz olur.
Söylemem ismini sitem söz olur,
Beyaz gülüm dedim sana bir kere.
10 TEMMUZ 1966
FAHRİ BULUT RIZAOĞLU
Saygı değer şair ve şiir dostlarım,
Lise yıllarımızın aşkları hiç unutulmuyor ne dersiniz?
Kayıt Tarihi : 5.7.2009 22:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnsanı okumayan, arif-âlim olamaz, Kendisini bilmeyen, başkasını bilemez. Bu sırrı çözemeyen, belleklerde kalamaz, Âlim değilse insan, beyhude geçer ömür.
TUZ DA KOKTU GALİBA...
YÜREĞİNİZE SAĞLIK
TÜM YORUMLAR (3)