Çöllerde kum tanesinde,
birtanesi olacağım zaman özledim
denizin dalgasında bir köpüğü.
Kuraklık canıma tak etmemiş
Ki!
Suyun bir karış üstündeki tutmuş yosunlara hiç benzemez-karalık
sürülmüş olsa bile alnına
sürülsem bile;
Tom amcamın kulübesinde yaşar giderim.
Kaç kez boynunu büktü aşk
boynum kıldan incedir dedi -zerafet kaç kez
Sazdan samandan bir ölçüt
tanesi -kez'i-kozu-közü
hesapsız kitap(sızlar)
yağmur düştü okyanusa
Sığındı mı dersiniz
Sığıntı mı?
Nasıl küfredebilirsiniz su damlasına.
Bu sizde ki sıkıntı geçer mi -geçer akçemi?
Yumuktu kedinin gözleri doğduğunda
neden mi?
Biliyordu
her
seferinde dört ayak üzerine düşeceğini!
niçin gözü açık olsun ki?
Aç gözlü iken;
beklerken
kasap dükkanın önünde acındıra acındıra.
Ne tuhaf paradoks dimi.
Çizgi olarak gördüğün herşey ışık aslında,
kaç kez okul dönüşü evinize yaklaştığınızda
geometrik iki duvar bileşimi de ışıktı.
Oysaki çizilirken siyah rapidoyla
duvarını düşlediğin pembe panjurlu ev oluveriyor.
duvağını açarken
sınırını
sınırsızlığı nı aşarken
hepsi ışıktı zaten.
beyhude değilmidir karanlığa göz kırpmak
Halil KıvrıkKayıt Tarihi : 28.3.2009 08:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!