Bir öksüzlük çöktü üzerime bugün
Omuzlarımdan aşağı ayaklarıma dek
Yalnızlık gibi de değil tam yokluğa denk
Bir başım dik tek başıma öylesine
Dururken aklıma nereden geldiysen
Hem de hiç bir sebebi yokken bilinen:
Ah! Ne çok kusuyordu şu hep konuşanlar
Bilmeden atıp tutuyorlardı gelip geçmişten
Yalancılar vardı içlerine çoğu yabancılar
Beteri sıvayıp duruyorlardı peşlerinden
Kulaklarımı tıkadım gözümü dört açtım
Kızlara yan bakan yaşlı başlı kadınlarla
Adımlarıma sonra etrafımdaki adamlara
Pür dikkat kesildim tüm bir yüreğimden
Susanları gözledim daha çok bilmeden
Asıl onlardaymış tüm sır bilmem gereken
Ne de çok susuyordu konuşmayı asıl bilen
Değeri bilinmeden yitip giden değerlerden
Değip değmediğine bakmadan üzünülen
Ne çok gereksizin hepsi de beyhudeyken
Doğru sözü işitip de duymazdan gelirsem
Ben bilsem ne olur ne olmaz ben bilmezsem
Doğuran bilirmiş doğurduğunun değerini
Doğrular yanlışın ayakları altında ezilirken
Bırak şimdi onun bunun şunun ne dediğini
Asıl susup diyemediğini duy da yap gereğini
Yanlışlar hep doğruları baştan çıkarırken
Ne de çok yanlış varmış: doğruysa görünen
Ne çok doğru varmış: doğrudan yanlışa götüren
Asıl doğurulanlar, doğuranlar uçup giderken
Meğer her peşinden gidilen, hep beyhudeymiş!
Mavi bir suyun üzerinden nasıl hırsla geçtimse
Üşüdüğümü hissettim yüzüm gözüm donarken
Pek kalabalık oldum aniden bana hoş gelen…
Yaşlı olabilirim ihtiyar değil daha hala gençken
Hatıralar niye silindiyse bir bir uçtu zihnimden
Utandığımdan sanırım, unuttuğumdan değil!
Gözlerime dolan bir kaç damla daha düşmeden
Karınca kararınca, kararında bir havamda
Gün henüz üzerime batmadan erkenden
Hemen yerin altına indim hiç de üşenmeden
Göğe yönümü döndüm yüzümü hiç ekşitmeden
Aydı güneşle selamı sabahı; hesabı buluta kesen
Düşlerim geldi aklıma gereğini bilmediğim
Karanlık gece yıldızları gibiydi dişlerim
Güldüğüm görülmüyordu somurttuğum yerden
Çok yorduğundan mı nedensiz gidişlerim
Kaç bahar daha yaşlanacağımı bilemediğim benden
Söylendiklerini duyup hazmedemediğim gelecekten
Bir çuval sözümü bir karış toprağa gömdüm.
Umudu hala fakirin ekmeği bildiğimden;
Yarın buradan kimler geçecekse; göremeden
Tüm gittiğim yolu geri döndüm, geldiğimden eskiden…
Yılmaz BEKTAŞ
Kpt Yılmaz Bektaş
Kayıt Tarihi : 16.5.2023 09:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!