Beyazlar imparatorluğunda

Alnının ortasına
Düşerdi
Ay
Kar bambaşka
Isıtırdı içini
Ayakların çoktan
Donmuş olsa bile
Beyazlar imparatorluğunda
Tek tük
Yeşil vardı
Onlarda beyazlara
Direnen
Asırlık çamlardı
Yol bir yandan
Diğer yana
O kadar uzundu ki
İki kişi karşılıklı
Yola çıksalar bile
Zamansal nedenlerden dolayı
Asla karşılaşamayacaklardı
Savrulan tozlar
Yeşeren yapraklar
Haricinde
Göz alabildiğine
Beyaz
Göz alamadığı da
Beyazdı etraf
Bazen körlük
Kara ve karanlık gelmezdi
Beyazlar imparatorluğunda
Körlük gündüz gelirdi
Hep gündüz sanırdın
Dünyayı
Rüyaların bile
Beyazsa
Yapacak çok şey yoktu
Aslında
Sessizliği vardı
Beyazın
Yığıldıkça daha çok
Sessizleşirdi
Özlemlerin büyür
Hasretlerin kabarır
Sıla ne halde
Diye düşündürürdü
Varsa sevdiğin
Beyaz başka bir eziyet
Olur beynine yağardı
Varsa derdin
Beyaz çözemezdi
Ellerini kollarını bağlardı
Varsa düşüncelerin
Dış dünyaya ulaşacak
Yolları aylarca kapalı
Olurdu
Kendi kendine devinmekten
Hücrelerini eskitirdi

Eskici
Bile geçemezdi
Beyazlarda
Mıhlanmış
Gönüllerden

Bazen beyaz bile
Rahatlatmazdı insanı