Kurbağa gibi günler boyunca adını
Engin bataklığa haykırdım durdum
Beni tabi ki de özleyeceksin unutulmayı reddediyorum
Dün çok saygısızca davrandım özür dilerim
Onurun ellerimde güvende olacak rica etsem beni dinler misin?
Beni affeder misin ?
Sessiz ve sakin kaldığına göre bağışlandığımı var sayıyorum
Çünkü çok üzgünüm vicdanım rahatlasın teselli bulsun
Haykırarak savaşmak cesaret işi asıl yiğitlik sinesiyle hücum edendi
Bu en iyi zaman, adeta tüm dünya uykuya dalmış ve hareketsiz gibi
Düşüncesi bile taşa dönmeme neden oluyor madem öyle her şeyi,
paylaşalım ve sen şiirlerimde varsın senin hayatın var benim rutinim
var Tanrının olumsuzlara verdiği haz .
Daha farklı hayatlar yaşayanlarımız ve o malum sevgiden
Yoksun olanlarımız aç kalmayı en iyi bilenlerimiz
Önce kendimizi aldatırız sonra başkalarını yalanların en kötüsü budur
Ama ruha ilişkin konularda çok haşinim haşinlik mutluluğun yerini,
doldurmaz.
Ölüm defterine adları yazılmış sevdiklerimiz bize gel, gel diye haykırır
Cennetteki melekler ardı ardına dizilir ve çember olurlar
Ebedi tahtın etrafında bir boş bulutla kendinden geçmek
Ama insan umut duyabilir umutlarında aceleci olanlar hep hüsrana
uğrar.
Senin güzel sesin benim nefesimi kesiyor görmüyor musun?
Coşkun olduğun kadar yakışıklısın hem çokta temiz
Banyodan çıkmış nur bir yüzünde var.
Ya umutsuzlukta aceleci olanlar o zamanda umut için fazla yavaş
olurlar.
Dünyayı ve hayatı askıya alamayız görmezden gelemeyiz
Daha iyisini yapabiliriz cenneti kazanabiliriz
Göz kapaklarımız kapandığında
Ben güzeller arasında bir kurbağayım sana sunabileceğim sadece
Sana olan eşsiz derin sevgim yine de başarı için kıvranmak
Ölmeden onaylanmak güzel olurdu
Sonbaharda gelecek olsaydın yazı süpürürdüm
Yarım bir gülücükle elimin tersiyle iterek
Seni bir yıl sonra görecek olsaydım ayları kürelere hapsederdim
Zamanları geçene kadar onları ayrı çekmecelerde saklardım
Mutluluğun garantisi yok hayat seni yakalıyor kehanet gerçekleşiyor
Her şeyle yüzleşeceğiz hayatım bir rüyadaymışım gibi geçti
Sanki hiç dahil olmadım beni boğduktan sonra,
Üzerime bir tür melankoli çöktü ama onu tattıktan sonra
Tatmin olduğumu sandım kötü bir bedeldi.
Senin benimle olmandan daha iyi bir ilaç olamaz
Bazı saatlerde güneş battığında kalbime,
Büyük bir özlem kaplıyor hayatımın geçidi.
Kıskançlığı ile ısınanlar güzel olmayanlar
Kendini düzeltmeye çalışırken başkasına dudak bükmeler
Lekesiz bir hayat yoktur üzgünüm aşka hevesimizde diğerleri gibi geçer
sanma.
İhtiyarların giydiği kostümler gibi antikalara dönüşene dek
Gözyaşı yok ağlamak yok benim içinde el salla geçmişe
Büyük bir tutku ve ufak bir teselli bir bardak su gibi
Koca bir duvarı örtmek için bir çiçeğin mütevazı çehresi
Bir umut belki bin bir pişmanlık sen gittiğinde görünmüyor
Gökkuşağının renkleri.
Geçmişe sevecen gözlerle bak şüphe sis elinden geleni yaptın
Şimdi batıyor titrek güneş yavaşça insan doğasının batısında
Ulvi bir kayıptı yaşadığımız yalnızlıkla kefaleti ödenen ne büyük bir
neşeydi.
Sessizliğe ulaşırsak korkmalarımız olmayacak
Çünkü hiç bir şey olmayacak
"Beyazlar giydim"
Ama hala yas tutuyorum
Merdivenlerden inemiyorum
Teşekkür edemiyorum minnettarım sana
Berraklık başka bir şey
Bu bana yapılan saldırı gibi geliyor
Sıradan birini değil
Bekleyerek geçecek her günüm
Semra EROĞLU Şiirleri sevdiren kadın
Kayıt Tarihi : 13.10.2022 18:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aşk
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!