ÇOCUKLUĞUM
Çocukluk bu, paldır-küldür coşardık,
Yerimizde duramazdık a kuzum.
Küşkü oynar, ebalmaca koşardık
Yorulmazdık, yoramazdık a kuzum.
Biliyoruz niçin, niye
Evet “evet” diyeceğiz.
Ülke bütünlüğü diye
Evet “evet” diyeceğiz,
Fikrimizde yoktur fire
Ben körfezli bir yunus,
Yunus işte,
Yunuslardan bir yunus…
Ben de yer-içerim sizin gibi,
Nefes alır nefes veririm,
Çağdan çağa ham kağıda ruh verdin,
Güzel dilim, duru dilim, has dilim.
Düşünceme ahenk kattın her demde,
Güzel dilim, duru dilim, has dilim.
Çizgi bile çizemezken.
Sen öğrettin öğretmenim
Bir harf bile yazamazken
Sen öğrettin öğretmenim.
Dört mevsimi ve baharı,
Yaşım henüz onbeşine basarken,
Bahardan yaylaya çıkasım gelir.
Kavak yeli delifarlak eserken,
Sis olup vadiye çökesim gelir.
Topacım döner,
Dünya döner,
Ben dönerim
Dön dön dön! ...
Topacım uçar;
Güneşi hoş, denizi hoş,
Ne güzeldir benim yurdum!
Yaylaya koş, sahile koş,
Ne güzeldir benim yurdum!
Ormanı var, suları var,
Bir odacık, üstü toprak bir damım
Sırtımı dağlara vermişi edem.
Dağ başında şehsadesiz sarayım,
Tahtımı banıya kurmuşum adem.
Kapısalık muhkem; çalıdan, çitten
Bayrağı en yüksek burca bıraktı,
Rahmeti Rahman’a ağdı bir yiğit!
Yüzüme tebessüm ederek baktı,
Gerçekten ölmemiş, sağdı bir yiğit! .
Güz gününde yayla göçü göçerken;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!