Seherde çiğ düşer gülün alına
Gonca gonca açar, yine beyaz gül
Bülbül yaralanır konar dalına
Boynu bükük benzi,solar beyaz gül
Neylesin baharı, neylesin yazı
Boşuna feryattır bülbül niyazı
..
Sen, beyaz güvercin...
Bir beyaz kâğıda yazılmış, yüreğinde saklı sevincin.
Beyaz bir mürekkeple satırları karalanmış, siyah bir kalemle imzası atılmış.
Hiç kimsenin göremeyeceği gizli bir yangınla sevdalanmış!
Bir varmış, bir yokmuş değil.
Bir varmış, biri hep sırda kalmış...
Tam orada kalmış heceleri sevdanın...
..
Renkli Dünya'mın tek beyaz yanısın
Mavi denizimdeki beyaz martı
Yeşil ormanımdaki beyaz çiçek
Yani sen
Tüm kırmızılarımdaki beyazsın
Şimdi ben
Bütün mavilerimi ellerine
..
Bir çiçek açıyor
Nur ağacında beyaz.
Paşalık prenslik
Padişahlık Ona az.
Kar mı beyaz
Gül mü güzel
Ay mı Güneş mi?
..
Buram buram nostalji kokar
Renksiz ama manalı siyah beyaz resimler
İhtiyarları genç bedenlere sokar
Renksiz ama tarih dalı siyah beyaz resimler
Delikanlılar dizilmiş el ele poz verir
Her biri kendine göre birer vezir
..
Sarıkamış arasında
Evladım kar altında
Gözler görmez onu
Beyaz kar altında
AllahuEkber dağlarında
Ellerim donar soğukta
..
Salyalı dişleriyle,aydınlığımı boğar o özümdeki hayvanlık;
Şimdi ne yana baksam,beyaz karanlık,beyaz karanlık..!
10ağustos
..
BENİM OLURSUN
Yeşil giyer bahar,
Mavi giyer deniz,
Siyah giyer matem,
Beyaz giyer gelin olursun.
O zaman;
..
Gökyüzünü süslemiş beyaz bulutlar,
maviye takmış gerdanlığını…
Bembeyaz her yer.
Dağ, taş, ova,
giymiş beyaz gelinliğini…
Ayaz da olsa masumdur çocuk gibi…
Beyaz, bembeyaz umutlar,
..
Beyaz bir sayfa gibisin Çocuk
Beyaz bir sayfa gibisin çocuk
Bir uyarım var sana çocuk
Ey çocuk
Beyaz bir sayfa gibisin kirlenen hayat yolunda...
..
HAYATIN KALBİNDE
Şu an herkes, standlarını düzenliyor. Benimkini düzenledik, yeni tanıştığım bir arkadaşla. Ekmek teknelerimiz. Kimimiz kazanacak, kimimizin boynu bükük kalacak. Ben, son iki gündür, siftah bile yapmadım. Dilerim, bu gün satış yapabilirim.
Bu gün Yağmur erken gitti. Arda’nın ateşi düşmüyormuş, doktora götürecekmiş. Birlikte çıktık. Onu gönderdim, kendim geldim işe. Hemen, bir türlü gidemediğim, karşımdaki dükkanlara girdim. Beyaz bir pantolon, beyaz bluz ve beyaz şapka aldım. Bakalım pantolon gelecek mi? Yarın deneyeceğim ve giyip geleceğim. Kısmet.
Gittikçe, daha özgürleştiğimi görüyorum. Bu gün yemekten sonra, canım dondurma istedi. Benim istediğimi bulamamışlar. Ben de kendim gittim süpermarkete. Giriş çok dik ve küçüktü. Birisine söyledim. Hemen bir görevli geldi. İstediğim dondurmayı getirdi. Bir gölgeye giderek, yedim dondurmayı. Tadını çıkara çıkara. Bu yaz ki ilk dondurmamdı. Açılışı geç yaptım. Çünkü, bu kış çok hastalandım ben. Ve yeni yeni iyileştim. Artık hep yerim.
Konstre olamıyorum. Yanımdaki lokantacı Mustafa, beni çok güldürüyor. İyi ki yerimi değişirdiler. Hem o, psikopat aileden kurtuldum. Kadının psikopatlığını, bu gün iyice yakından gördüm. Allah yardımcısı olsun. Hem de Mustafa bey ve ekibi, çok yardımcı oluyorlar bana. Sol yanımdki yere de, bir üniversite öğrencisi, genç kız geldi. Şansım iyi. Hiç olmazsa, sohbetimiz uyuşuyor. O da bana yardım ediyor. Tüm emekçilerle birlikte, biz de satış yapabilsek? Sezon açılmadı diyorlar. Artık açılsın şu sezon. Kazanıp, kışa birikim yapalım.
Nilgün ACAR 01. 06. 2010 ALANYA-SOKAK.
..
Eskimiş solmuş bir fotoğraf,siyah birde beyaz.Kalabalıklar içinde yalnız küçük bir kız,mazlum,garip,boynubükük…
Yüzüne sonradan yapıştırılmış gibi emanet,iki saniyelik donuk bir tebessüm.Eskimiş bir çift pabuç,yazında,kışında giyilenden.Sıkı sıkıya sarmış ayaklarını.Ve içinde rengi belli olmayan bir çorap.Üstünde bir elbise; eskitemediği belkide yeni halini hiç bilmediği solmuş,buruşmuş ha varmış ha yokmuş…
Saçları ve o saçları; yüksek kayalıklardan aşağı düşen su gibi hoyrat,Heyhat! Yarınlara umutla bakmak yerine,yaşamdan bir rol çalmak yerine olabildiğince kendi,olabildiğince yalnız olabildiğince mahzun.yosun mu yosun gözleri…
Sanki hiç renkli bir fotoğrafta o güzelim yosun gözlerinin gözükmeyeceğini bilircesine donuk,puslu,siyah beyaz bir karede inadına yeşil gözleri…
Kaşları; bir noktadan öbürüne giderken avcıların başını döndüren bir yay misali,birbirlerine hiç kavuşamayan Ferhat ile Şirin misali,Kerem ile Aslı yan yana dururken kavuşamayan birbirlerine hasret kaşları.Ölümden hep uzak gibi gözükür çocukların bu yaşları.Küçük bir kız çocuğu mazlum,garip,boynu bükük…
Kirpikleri hep nemli,ne oyuncağı olmadığından nede o olmayan oyuncağı elinden alındığından,ondan bundan,beklide yarınlarından…
Herkes çekip gider nihayetinde bu fotoğrafların ardından.
..
Minik bir kızımız olabılırdı. Gözleri seninkiler gibi deniz mavisi, kirpikleri de seninkiler kadar uzun ve kıvrık. Can yakardı bakışları. Benimkıler gibi kıvıcık, seninkiler gibi sarı olan saçları omuzlarına dokulurdu bukle bukle. Ufacık bir burnu, ufacık bir ağzı ve kıpkırmızı dudaklarıyla dunyanın en tatlı bebeği kucağındayken gulumserdin bana. Beyaz tenli olurdu heralde, ikimiz de beyaz tenliyiz. Büyüdükçe uzun boylu olurdu yasıtlarına göre. Saçlarını beline kadar uzatır, dışarı çıkarken pembe bir şapka takardık başına. Fırfırlı beyazlı bir de elbise giydirip elinden tutarak yanına getirirdim. Sana doğru koşarak ‘nasıl olmuşum babacım? annem bana cici elbiseler giydirdi’ diyebilirdi. Babacım derdi sana, babası olacak kadar uzun sure kalsaydın benimle. Yine boyle bir kizım olacak belkı. Gozleri, saçları hatta kokusu bıle sana benzeyen kucuk bir kız. Ama baba değil kahraman diyecek sana. Ona uyumadan once anlattığım masallardaki senden bahsederken, hayal etmeye çalışacak bu güçlü kahramanı.Korkuyordun ya eğer kızımız beni sevmezse diye, bizim kızımız olmayacak ama kızım sevecek seni emin ol. Birgün kahramanıyla tanışma hayaliyle dalacak uykularına. Sana söz verdiğim gibi sevdiricem seni. Tanımamış olsa da yalnızca hayal ettiği bu adamı sevecek. Tıpkı ben gibı.
..
KIRMIZI BEYAZ
Biri teslimiyetin,diğeri içten içe yanmanın
Biri sükûtun,diğeri yürekten yanmanın
Biri can olmanın,diğeri o cana inanmanın
Biri can suyu,diğeri canı diri tutmanın
Beyaz kırmızıya can,kırmızı beyaza kan.
Beyaz ve kırmızı huzur veren bir vatan.
..
kelimelerarası savaş
bir satır üstü şehit
bir satır altı beyaz
doğumun doğduğu yer, öldüğüm
öldüğümde
..
Boş bir kumsal tanelerince hayat.
İnce ince ve ayrıntı ayrıntı.
Beyaz bir tül uçuşsa
Ve bir bebek üzerinde dalgalansa dalga dalga rüzgarda
Denizin dalgalarıyla yarışsa
Ve hiç ölmese düşüp de
Düşmese hatta
..
BİLMİYORUM
Bilmiyorum ne yazmalı,
Beyaz kâğıt önündeyim.
İçip içip de sızmalı,
Beyaz kâğıt önündeyim.
..
Kolunu ilâçlar, o güleç yüzle,
İğnesi incitmez, hafif eliyle,
Morâl verir, nârin- kibar diliyle,
Tedâviye başlar, Beyaz Hemşire…
Kendini yitirsen, bilincin gitse,
Ameliyat olup, bir parçan yitse!
..
Umudun rengidir beyaz
Yaşamın dokunulmayan yüzü…
Gecenin rengidir
Elimizde ıslak büyüsü.
Barışın rengidir beyaz
Yüreğin anlaşılmayan gücü…
..
Beyaz gelinliğe layık değilsin
Çünkü senin soyun hiç iyi değil
O beyaz saflığı taşıyamazsın
Beyaz gelinliğe layık değilsin
Hak edenler giysin o gelinliği
Sen o gelinliğe layık deyilsin
..