Bu sevdayı neden çok gördün bana
Sevmekten başka ne yaptım ki sana
Ne yapsan artık inanmıyorum sana
Beyaz bir kefen için değil mi dünya?
Herkesi güldürürken beni hep ağlattın
Sevipte kavuşmamayı yalnız bana bıraktın
..
Yağmur rüzgar dinlemezsin,
Karda açan bir çiçeksin,
Yaşamak için savaş verirsin,
Beyaz çiçek Kardelenim.
Doğaya neşe katarsın,
Siyahı dünyadan atarsın,
..
Yaz gelince sıcak, yerleri seçer
Sonbaharda kalıp, beklemez göçer
Korkmaz yükseklerden, okyonus geçer
Uzun gaga bacak, beyaz leylekler
Gelirler hep üçer, beşerli onar
Dağılır bölgeye, ovaya konar
..
Bulutlar kar beyazı
Gönderir hızlı hızlı
Kimine beyaz gelinlik
Kimine beyaz kefeni
Giydirir nazlı nazlı.
Senin için beyaz güller
..
İlk Selam
Şebinkarahisar.
Geçmiş yıllarda Giresun ilçesinin iliyken, sonraları Giresun ilinin ilçesi haline getirilen bir yerleşim birimiydi.
Bu topraklarda bir zamanlar Azzi ‘ler yaşadıkları için Hitit ‘ler buraya “Azzi Ülkesi” adını vermişlerdi. İsa ‘dan önceki 13. yüzyılda aynı topraklar Müşki ‘lerin eline geçmişti. Frigya Krallığı ‘na bağlı olan Müşki Ulusu İsa ‘dan önceki 7. yüzyılda, Kimmer ‘lerler İskit ‘lerin akınları sonucu ortadan kaldırıldı. Yöreye yerleşmiş Milet ‘liler buralarda bazı ticaret kolonileri kurdular. Fakat toprakları, İsa ‘dan önceki 6. yüzyılda Pers ‘lerin, daha sonra da Makedonya Krallığı ‘nın egemenliği altına girmek zorunda kaldı. İsa ‘dan önceki 3. yüzyılda burayı, Pontos Krallığı ele geçirdi. Bu krallığın egemenliği İsa ‘dan önceki 1. yüzyılda sona erdi ve yerini Roma İmparatorluğu ‘nun emrine bıraktı. Bizans döneminde İstanbul yani o çaplardaki adıyla Konstantinapolis Latin ‘lerce ele geçirilince Trabzon ‘a kaçan Kommenos Hanedanı burada yeni bir devlet kurdu. Zaman içinde Cenevizli ‘lerin akınına uğrayan yöre, 14. yüzyılda Hacıemiroğulları ‘nın buyruğu altına girdi. Fatih Sultan Mehmet 1461 yılında bu toprakları Osmanlı topraklarına kattı. Aynı yöre 19. yüzyıl sonlarında, Sivas Eyaleti ‘ne baplı bir sancak haline getirildi ve Giresun da Trabzon Eyaleti ‘nin merkez sancağı oldu.
İlçe, göklere yükselen iki kale arasında kurulmuştu. Bunlardan ilki; görkemini hâlâ koruyan bir kale olup yüksek ve sağlam surlarla çevrilmişti. İçkaleye birbirinden dik yokuşlardan tırmanılarak ve büyük, çift kanatlı demir bir kapıdan geçilerek girilmekteydi. İçkalede birçok dehliz, sarnıç ve gözetleme odası vardı. “Öksürük Kalesi” adı verilen ikinci kale, gerçek bir kale biçiminde olmayıp doğal bir kayalıktan ibaretti. İlk kalenin eteklerine serpilmiş olan evler, sokaklar, caddeler ve çarşılar, büyük bir düzlüğü aşa aşa ve tepelerden geçe geçe bu ikinci kaleye kadar uzanmaktaydı.
İlçenin mevsimleri kişilikli mevsimlerdi. İlkbaharın ilkbahar, yazın yaz, sonbaharın sonbahar ve kışın da kış olduğu ancak Şebinkarahisar ‘da anlaşılabilirdi. Şebinkarahisar ‘ın kışı, obir mevsimlerden çok daha kişilikli bir mevsim, başka kışlardan çok daha kişilikli bir kıştı.
..
Konu:Hasret,Sitem..
Takvimde bir hüzün beyaz sayfalar
Hasretin yazıları sona ermedi
Geleceğin güne, bilsen ne çok var
Dönüşünün tarihi halâ gelmedi..
..
GELİN
27.10.2014
Beyaz gelin ak gelin
Usul boy topak gelin
Ben seni çok seviyom
..
Sevda çiçeklerini topladım
Papatyalar açıyor sarı ve beyaz
Güneş sarısı ve beyaz çiğ damlaları
Senin saçların geliyor aklıma
Dalgalanmış rüzgarlarda
Güller açıyor beyaz ve kırmızı
Gülüşün geliyor aklıma kar beyaz
..
Saçında cennetin altın sarısı
Cehennem yangını ona değmez ki
Göğsümün altında durur yarısı
Melekler sadece beyaz giymez ki
Elleri okyanus ateşi gibi
Gözleri ruhumun güneşi gibi
..
Önce...
Erikler açtı...
Beyaz...beyaz...
Sonra...
Şeftaliler açtı...
Pembe...pembe...
Sonra da
..
SARDUNYA SAKSILI PENCERE...
________Bir kadın kaç kadındır acaba? Kaç yürek vardır içinde birbiriyle amansızca savaşan. Bir yanı derya …. Bir yanı akan nehir.. Zamana uygunca.. Birer pınar bulup karışan.Karıştıkça çoğalan. Çağlayan olup bazen setleri aşıp dökülen içine,bazen de söküp götüren seller olup yeşil dallarını kıran…Gene de bıkmadan usanmadan içinde fidanlar yetiştiren. Dayanması için kanı ile besleyen ilmek ilmek işleyen büyüten…
_______Bir kadın kaç pencere açar dünyaya? Her birinden bakan bir başka yüz… Her birinin perdesi farklı ama içindeki yüz aynı..! ! kimi perdeler cıvıl cıvıl, eser rüzgarın esintisiyle, kimi perdeler siyah…. Kimileri de alabildiğine fırfırlı hayat bukleleri gibi…. Kiminden kokular saçılır etrafa tüm çiçeklerden oluşan… Hangi pencereden bakıyorsa ona göre ifadeler oluşan kadınlarımızın yüzleri…. Elleri nasır tutsa da aşınsa da zamana inat tutar sıkıca… ‘’Ellerine sağlık ‘’sözü yeterlidir tüm aşınmalara…
________ Sardunya saksıları bir pencerenin önünde.. Pembe ve beyaz çiçekleriyle sarkıyor pencerenin pervazından.. Çiçeklerinin yapraklarını sever gibi elleyen bir kadın, dalmış düşüncelere. Eli çiçeklerinde ama gözleri takılmış başka görüntülere.. Bir elinin parmakları kavramış çenesini, dirseğini dayamış saksıların arasından pencereye.. Diğer elinin parmakları beyaz sardunyanın ayrık duran çiçeğini kavrıyor… Hani bakar ama göremez ya görüntünün ardından beyaz çiçek fonda var ama önüne başka görüntüler geçmiş.. Demir parmaklıklı pencerenin önünde ne sabahlar ne akşamüstleri geçti…. Özgür olduğunu hissettiği tek yer.
..
Her sabah mis kokulu çam ağaçları arasında yürüyüşümü yapıyordum.Bir sabah çok tatlı,dik dik kulakları, beyaz tüyleri olan bir köpek peşime takılmıştı.
Sabahları kapımın önünde beklemeye,yürüyüş bittiğinde ise beni eve bırakmaya başlamıştı.
Aramızda güçlü bir dostluk bağı oluşmuştu.Adını beyaz koymuştum.
Bir sabah Beyaz her zamanki gibi kapının önünde beni bekliyordu.
Korkunç bir silah sesiyle irkilmiştim.
..
Zalim seni kandırdı ama beni kandıramadı,
Beyaz gelinlikler içindeydin kâlbim kanadı,
Yıllardır aynı terane, seven her gece ağladı,
Zalim seni kandırdı ama beni kandıramadı,
Beyaz gelinlikler içindeydin kâlbim kanadı.
..
Karşı kıyısında saplanmıştı yaşamın.
Beyaz gelinliğinde saklıydı hüznü.
Geçebilmesi için çıkartması lazımdı canını.
Beyaz gelinliğinde yaşadı, yaşanmayanı.
Ve karşı kıyıdaki ışıklarda kalmıştı canı.
Bir gece ve gelinliğe gömüldü sessizce.
Yaşlarına dokunulamazdı gözlerinin bu gece.
..
Bir kere yıkıldım dostluklar bitti
En sadık dostlarım terk edip gitti
Son kalan sevdamı cıkarıp itti
Varsın şimdi saçlar kar beyaz olsun
Sen yere düşersen vuran vurana
Son tekme yüreğe kıran kırana
..
Beyaz türkülerim vardı
Bende ki kör tutkulara yakın
Kör tutkulardan uzak
Sanırdım her söyleyişte
Kara bulutlar benden uzaklaşacak
Beyaz türkülerim vardı
..
Beyaz İle Kara
beyaz ile kara,
bir çift güvercin
yumurtada
nöbetleşe beklemekteler
20 gün sonra gelecek yavrularını.
..
Bursa’da ova yeşil, Uludağ’da kar beyaz
Ecdat şehri Bursa’dan sana etmişiz niyaz
Beşkardeşin yıldızı, tarihi altınla yaz
Ne mutlu sene bize, hoş geldin ikibin on
Yeşil beyaz rengiyle Bursaspor Şampiyon.
..
Aşk nedir?
Aşk… sevgi…
Belki de bütün gece şehrin ışıklarını seyretmektir.
Senden önce aşık olduğumda ben böyle yapardım.
Bütün o ışıları tek tek süzmek,
Birnin onun odasının ışığı olduğunu düşünerek.
..
Bir selam gönderdim, getirdiler mi?
Seni sevdiğimi söylediler mi?
Sana yandığımı ilettiler mi
O mahzun bakışlı beyaz kumrular?
Gözlerim yaşarsa yanımda onlar,
Hıçkırıp durmamı seyrediyorlar,
..