Her güllün bir dikeni var
Her dikenin kanattığı bir yara var
Yara var yara var yara var
Her yaranın acıyan bir sızısı var
Yaram kanar değmez elleri yar
Elleri yar elleri yar elleri yar
..
Yanağında gamzeler yarimin iyi bakın
Üstü beyaz,duvağı uzun iyi bakın
Ürkütmeyin onu daha taze gelin
Bir elinde çiçek,bir elinde kına
Koşma sevdiğim acelen ne
Duydum halayda patlayan silahları
..
Gökyüzünün maviliklerinden süzüldü,
Bulutların ardından görünüp çıktı,
Beyaz güvercin,özgürlüğe kanat çırptı.
Kayan bir yıldızda kaldı dileklerim
Ne çok arzum dileğim vardı.
Hiç birini dileyemeden veda bile edemeden
..
Senle ben siyahla beyaz gibiydik
Ben senin için beyaz bir sayfayken
Sen benim için kara bir sevdaydın
Ben bendeki bu sevdayı aklıyorken
Sen bir sayfayı daha karalıyordun
Evet bu yüzden senle ben siyahla beyaz gibiydik
'Sonsuza kadar' demiştik ama sonunu bile getiremedik
..
Sana beyaz güller,
beyaz laleler
yada kırmızı bir gül veremedim.
Belki bir kış mevsiminde,
yağarken kar beyaz beyaz üzerine
sana kırmızı bir gül verebilirim,
için ısınsın diye...
..
Bu garibin yüreği aşkın ile kavruldu
Hasret acı çile çok,hüzünlendi burkuldu
Bin bir telaş içinde hamur gibi yoğruldu
Beyaz mendil al olur gözlerimi silersem.
Aşk ateşi sardıkça bedenimi kavurmuş
Deli poyraz estikçe küllerini savurmuş
..
BEYAZ TÜRKÜN ÖZGÜRLÜĞÜ
Senin özgürlüğün benim özgürlüğümü engelliyor, benim haklarımı ortadan kaldırıyorsa bu özgürlük değil düpedüz hak ihlalidir. Bu özgürlüğe sokağa işeme özgürlüğü denir. Bu bir hak değil düpedüz ak ihlalidir.
Çağ özgürlük çağıdır, evet ama bu özgürlükler de sınırsız değildir. Her şey gibi özgürlüğün de bir sınırı vardır. Toplumun yaşama hakkına zarar veren özgürlük hak olamaz. Hatta her hangi bir bireyin yahut bir varlığın -bu canlı veya cansız bir varlık olabilir- özgürlüğünü veya haklarını ihlal ediyor, sınırlıyorsa bu özgürlük bir hak değil, hak gaspıdır.
Bugün bazı insanlar kendilerini o denli toplumun, hatta her şeyin üzerinde görüyor olmalılar ki her şeyi yapabileceklerini söylüyorlar. Bu tipler özgürlüklerini nasıl bu kadar ileri götürebiliyorlar. Bu hakkı nasıl kendilerinde bulabiliyorlar. Acaba doğuştan böyle haklara sahip olduklarını, kendilerinin seçilmiş insan mı olduklarını düşünüyorlar. Böyle mi inanıyorlar, yoksa böyle mi inandırıldılar. Küçüklüklerinden beri bu telkinlerle mi büyüdüler. Kendilerinin Beyaz Türk oldukları, doğuştan bazı ayrıcalıklarının olduğu mu fısıldandı kulaklarına, bu ninnilerle mi büyütüldüler. Kendilerinde başka olanları zenci mi görüyorlar. Yoksa ülkemizde Hindistan’daki kast sistemi mi var da bizim haberimiz olmamış?
Bu ben ne yapsam doğrudur mantığıyla hareket eden zavallılar, halkı gerici diye damgalıyor, inanmayı gerilik kabul ediyor, her türlü hakkın kendisinde olduğunu düşünüyor. Kendi sınıflarından olmadığını düşündüğü birilerinin kendileriyle aynı haklara sahip olmasını hazmedemiyor ve onlara aptal: geri zekalı damgasını yapıştırıyor; böylece kendileri çok akıllı ve ileri zekalı, seçkin insan oluveriyor, böyle düşünerek mutlu oluyor zavallılar.
Benim oyum çobanın oyuyla bir mi olacak diyor bu zavallı beyaz Türk. Düne kadar bundan şikayet etmeyen zavallı acaba şimdi nasıl şimdi bundan şikayet eder hale geliyor. Hatta bas bas bağırıyor, feryat ediyor, ter ter tepiniyor, saçını başını yoluyor, çıngar çıkarıyor, kıyamet koparıyor, ortalığı velveleye veriyor.
..
Kandırdılar bizi
Yalan söylediler
Aşk değildi ki şairlerin, ozanların söyledikleri, yazdıkları yüzyıllar boyu
Ya da hissettikleri milyonlarca insanın!
Değildi sevgilinin elini tutmak
Sıcaklığını hissetmek aşk
Hasretinden yanıp tutuşmak
..
Tüm renklerin asili SEN
Güzelliğin sembolü SEN
Duyguları çoşturan SEN
Birtanemsin,Beyaz Gülüm
Artık senle açacağım
Gülücükler saçacağım
..
Gel gör beni halim yaman
Terk etmez başımı duman
Sulu sepken vermez aman
Saçım beyaz, ben karayım
Gazel döktü, bağlar sarı
Aynaya bak, ömür yarı
..
Sordum kendime? Bugün Günlerden Ne?
Bugün günlerden Beyaz olsun…
Saf, temiz, güvenli, huzurlu, barışçıl, dingin ve asil…
Beyazın tüm güzellikleri yeni günümü paylaşsın, benimle olsun…
Bembeyaz güzelliklerin var olduğu, içinde tüm renkleri taşıyan beyaz günler hepimizin olsun…
Günaydın beyaz günüm…
..
Mavi şehir içinde beyaz evler
Mavi huzur içinde beyaz evler
Beyaz evler içinde ben
Benim içimde yüreğim.
Yüreğim mavi benim
Matruşka gibiyiz
Geceye girerken
..
Yüreğim muazzam olur, hayalim benimle,
Tutarım ben bağrımda, üşümem sevgisiyle,
Ruhumu okşar serinlik, muntazam seliyle,
Yağınca keyif verir usulca beyaz yağmur...
Üzerime süzülürken, uçarım sevinçten,
Dudağıma değerken, hissederim erirken,
..
Çok beyaz sevdim seni
Bir kar tanesi hafifliğinde
Uçuşurken gökyüzünde lapa lapa
Çok beyaz sevdim seni
Bütün siyahlıklara inat
Bütün kararmış yüreklere inat
Bembeyaz bir sayfaya
..
Çok beyaz sevdim seni
Bir kar tanesi hafifliğinde
Uçuşurken gökyüzünde lapa lapa
Çok beyaz sevdim seni
Bütün siyahlıklara inat
Bütün kararmış yüreklere inat
Bembeyaz bir sayfaya
..
Masmavi sularda yüzen sandala,
Al bir selam götür beyaz güvercin…
Hala gözlerimde tüten hardala,
Al bir selam götür beyaz güvercin…
Karakuş’ta tarih sütuna kuşa,
Cendere’de geçen bahara kışa,
..
Yaşlı kadın anlatıyordu bu gün çok neşeli bir şekilde uyandım. Neşesi yüzünde ve hareketlerinde okunuyordu.Bayram şekerini bekleyen çocuklar gibiydi.Bayramlıklarımı giymek istiyorum dedi yardımcısına. Yardımcısı tabii o zaman dolaba bakalım hangisini giymek istiyorsunuz? Tarif ediyordu siyah etek ve ceket içinede beyaz gömleğimi giyeceğim. Evlenirken giydiğim kıyafet. Yardımcısı dolabı açtı. Yazlık ve kışlıklar ile dolap tıka basa doluydu. Önce bir dolaptan öbürüne yazlıklari yerleştirdi. Sonra kalın örgü dokumalı siyah bir etekle üzeri altın işlemeli bir çeketi buldu.şimdi sıra beyaz gömleği bulmağa gelmişti. Öyle bayramlığa benzeyen bir beyaz yoktu.bulduklari bir iki gömlek içinde bazılarının düğmeleri yoktu, sonradan anladığına göre kadın kendisine dar gelen gömleklerin düğmelerini söküyor onları elbise dolabında bulunan askıdaki elbiselerin üzerine boydan boya geriyordu ki tozlanmasınlar diye.Duşunu aldırdı,elbiselerini giydirdi.Buldugu beyaz gömleğin düğmeleri kapanmıyordu. Anlamı yok kızım bu bana olmaz sen o içeride ki açık yeşil renkli gömleği getir. Açık yeşil renkli gömleği getirdi. O renkte yakışmıştı siyah takımın içine...Çok güzel bir sesi vardı, şarkı söylüyordu, oturdugu yerden. Sanki on yıl gençleşmis gibiydi. kendimi çok mutlu hissediyorum dedi. Mutlu olmanız harika bir şey diye yanıtladı yardımcısı.
En azından seninle sohbet edebiliyorum diğerleriyle iki kelime edilmiyordu, geliyorlardı
hergün aynı şeyi soruyorlardı. Konuşmanın içerigi her gün aynı iyi uyudunuz mu? Bu sözü duyduğumda artık sinirlerim tepeme çıkıyordu. Sonra taklidini yapiyordu eski yardımcısının
karga gibi sesiyle iyi uydunuz mu? diyorlardı.Tüm iletişimimiz bu kadardı,
iyi ki sen sormuyorsun; hani gelip deseler bu gün de yagmur yağıyor. Senin yanında mutluyum. Kendimi rahat hissediyorum. Sevinmişti yardımcısı. Bu gün şarkıların ardı arkası kesilmiyor bazende operadaki sanatçılar gibi sesini inceltip kalınlaştırıyordu bu yaşta bu ses!
..
Oturup siyah beyaz bir fotoğraf karesinde çocukluğumun kulağını çınlattım. Çocukluk arkadaşlarım geldi aklıma, koşup oynadığımız sokaklar, şefkatle baktığım kedilerim. Komşularımız: bir tabakla kapıyı çalar, kokmuştur size de getirdim deyip tatlı bir gülümsemeyle ikram ederlerdi bir tas çorbada olsa paylaşılan (şimdi resimleri paylaşılır oldu) . Sobalarımız vardı. Her kış ailece başında otururduk, bir tarafında çay diğer tarafında kestane ve külünde patates olurdu. Sıcaktı, sımsıcak ısıtırdı içimizi sevgiyle bakan gözler. Samimiyet ve dostluk kokardı demlenen her çay...
Odun, kömür döküldü mü kapıya bir mahalle taşırdı. Şimdi bir poşet taşımaz oldu insanlar...Yardım mı? Ya gösteriş için ya da zamanı gelince yüzüne vurmak için yapılır oldu. İnsan insana zor zamanında gerek diyen insanlar vardı. Komşulara emanet edilirdi kapı anahtarları. Siyah beyaz bir fotoğraf karesinde çocukluğumun kulağını çınlattım ve o eski güzel insanların varlığına şükrederek...
Gülten Alp
..
O BEYAZ GÖMLEKLİ KADIN
Yaram derin doktor bey, çare arama!
Bu yaranın tek çaresi; O Beyaz Gömlekli Kadın!
Şifa için gelmiştim, merhemsiz yarama;
Şimdi gönlümü çeldi, O Beyaz Gömlekli Kadın!
Önce içeri girdi, serumuzu takacağım diye,
..