Sızlıyor can dostlarım dokunmayın yarama
Kara kundak sarılmış benim beyaz sevdama
Sebepsiz neler girdi bilmem senle arama
Kara kundak sarılmış benim beyaz sevdama
Gören iki gözümdün sen aynadaki yüzüm
Senle bayramdı gecem her saatim gündüzüm
..
Bütün türk kadınları venüste
Beyaz atlılarını bekliyorlar
Sıtmaya bile razılar
Oysa Kızılderili bir kayıp ilanıdır aşk
Beyaz adama çoktan yenilmişti
Ve beyaz atlar üzüntüden intihar etmişti
..
Çok eski zamanda Başkurt'ta görkemli bir dağ varmış,
Başkurt'taki bu dağın adı Asıltau ‘Muhteşem Dağ’mış.
Buraya Başkurt Türkleri gelmiş,
Gerçekten bu dağ çok güzelmiş.
Dağ hayvan ve kuşların yaşadığı ormanlarla kaplıymış,
..
Beni düşündün bir tren camından dünyaya bakarken, sonra hayatlarını okuduğun roman kahraamanlarını getirdin aklına ayrı roller denedin onlara bize ve başkalarına yaptığın gibi. Sen şimdi bunları düşünürken ben seni bekliyorum düş sokağında kurban ediyorum kendimi sana sonra ulaşıyorum nirvanaya nirvanaya.
karanlığa direniyor kuzey güneşi, ışığı yansıyor tren camına bu sıcak yaz gününde beyaz gecede beyaz gecede
..
Sen, karanlıkla gelen, geceye renk katanım
Görmeyince tekleyen, ayaz güllü sultanım
..
Her yıl olduğu gibi göründü yine ufukta;
Beyaz, bembeyaz ahu gözlü güzel kuğum,
Karadeniz’in incisinde, Fatsa’sında sahilinde
O güzelim boynunla sen benimsin beyaz kuğum.
……
Selam göndermek yerine kendin mi geldin yine.?
Kalkan eller kırılsın kıyamam sana ben,
..
Uzak olmak, dokunamamak mı tenine
Uzak olmak, dokunamamak mı gözüne
Uzak olmak Beyaz olmak mı sevgilim…
Beyaz olmak kadermi sevgilim
Kayboluyorum bir gece vakti
..
Eski beyaz
Yeni beyaz
Yenisi daha beyaz
Beyazın beyazı
Bembeyaz.
Ankara bahtı kara
Zenciler zenci kara.
..
Beyazı seviyorum.
Renk cümbüşü içinde,
En güzeli; Beyaz.
Tüm parlaklığı ile huzru veriyor
Aydınlığımı aydınlatıyor
Zaman zaman sarıyor bedenimi,
Bedenini
..
Bir beyaz gül,
Bir Karakız.
Onlar..
Birbirinden farksız.
Gül...
Karakızın elinde,
Karakız...
..
Seninle gurur duyuyoruz
Seninle mutlu oluyoruz
Kırmızı beyaz yiğidoysa
Biz onları çok seviyoruz
Vur vur vur vur inlesin
Top giderken görünmesin
..
Beyaz köşk diyorum,
Müjdat gezenin orada,
Müjdat gezenin bir sürü sanat öğrencisi var,
Ya beyaz köşk orada kimler nasıl yaşadı,
..
Şu kara bahtıma bir gün nur doğdu,
Beyaz bir gelincik ışığa boğdu,
Sandım gökten Güneş, sanki Ay yağdı,
.........Dağıttın gönlümün kalkmaz sisini,
.........Beyaz gelinciğim çok sevdim seni!
Bambaşka haz ile ruhumu sardın,
..
Farketmeye başladın mı saçındaki akları,
Şöyle bir karıştırırsın belki biraz onları.
Pek de umursamazsın, arasıra çalınır gözüne.
O beyaz tellerdir, başının davetsiz dostları.
Görmeye başladın mı saçındaki akları
Kesersin ki dibinden gelmesin pek çokları
..
Sen ben,aynı ten
İnsanın tek rengi var
Taa en kuzeyden
Bembeyaz başlar
Ve aradaki farkın
Farkı olmadan
..
Çobanlık en zor meslek, hayali bile zordur
Uyku ilacı gibi, beyaz başlı koyunlar
Uykun kaçtığı anda aklın dimağın yordur
Önünden bir bir geçer beşli beşli koyunlar
Koyunlarla uğraşmak, insanları uyutur
Çünkü koyun dualı, uysal olmak huyudur
..
Hayatta neye özendiysem, utlaka bir aksilik olmuştur,pendikte oturduğumuz gecekondunun sahibi,makinist hasan amcanın tam,9 kiracısı vardı kocaman çevirdiği bahçenin etrafına derme çatma konduları dizmiş,evmi? evişte,istanbulmu? istanbul taşı toprağı altın diyen gelmiş, her yöreden insan vardı, ama hepimiz bir aile gibitdik,annem işe giderken kardeşimle beni onlara emanet eder gözü arkada kalmazdı çünki kendi evlatları gibi gözetir kollarlardı,.Bir bayram ben gene artist mecmuasından belgin doruğun kıyafetinden,çizdim modeli mahalle terzimiz meryem teyzeye,götürdüm o zaman konfeksiyon pek yoktu,kalın kemerli kalçadan büzgülü,leylak rengi akfilden eteğim altında tabiki kolalı dantelli jiponum üstünede beyaz karpuz kollu kare yakalı önünde inci düğmeli bulüzüm,
ayağımdada beyaz rugan çaça topuklu ayakkabılarım,pekte havalıydım doğrusu,ozaman saçlarım çok uzundu annemden yalvar yakar kahkül için izin almıştım,ama belgin doruk yanlardanda yanağına doğru ay gibi kıvırıp,cina yapmıştı,bende bir cesaret kestim limonlu suylada ıslatıp cina yaptım o zamanlar jöle falan yoktu,tabi annem işten geleceğine yakın,kestiğim cinaları uzun saçların arasına katardım,taki bayramda saçlarımı topuz,yaptırana dek,ama anneme berber yanlışlıkla kesti,uzar canım kökü bende değilmi? dedim bayram diye birşey demedi,ozaman mizampile vardı saçlar bügodelerle sarılır kocaman bir makinada saatlerce beklersin şimdiki gibi saçları yola yola fön yoktu,bayram sabahı önce annemle kardeşimle bayramlaştım,annem belli etmemeye çalışsada ben babamızın yokluğundan burukluğunu hissedebiliyordum,sırayla komşularla bayramlaşmak için önce yan komşumuz kayserili kezban teyzelere gireceğim,ama kapıda çarpışmamız,onun elindeki bulaşık suyu dulu tasın üzerime dökülmesiyle ikimizin attığı çığlığa herkez geldi,lavobası bozulmuş oda bulaşık suyunu bahçeye dökmeye gidiyormuş,ben hıçkırarak ağlarken kezban teyze gadalarını alırım ağlama şimdi gider sana yeni alırım diyor,ben aynısından bulamassın biliyorsun ben bunu diktirdim derken,elazığlı sevim teyze kezban ellerin kırıla,çağanın bayramını haram ettin derken kızı tülin,annesini çekerek hahın işine karışma diyor,sivaslı melek teyze göz yaşlarımı silerken kurban olurum o göz yaşlarına ağlama kurban,diyor rizeli emine teyze uşağım haçan şimdi gider aynısından alurum da diye teselli ediyor evet ben birdaha o kıyafetimi giyemedim malesef,ama sonraları ben onların hepsinin taklitini yapıyordum onlarında çok hoşuna gidiyordu sanki bir tiyatro oyunu gibi,anıyoduk.
..
Kapımı her çalışında omuzuna konan küçük beyaz martı bendim
Ve ben kapıyı her açışımda omuzuma konan karagözlü beyaz martıda sendin
Sen bana her gelişinde uçmalımıyım diye soruyordum kendime
Ama yaralı bir martıyla uçamazdım
Önce bembeyaz olmalıydın
Sonra kendi kendine uçmayı öğrenmeliydin
Ve sen gökyüzünde özgürce her uçuşunda bilmeliydin ki
..
Hani dagların ardına yaylalar vardı
Beyaz postun üstünde beyaz sakalı
Hani dede nerdesin yaktılar anılarını
Hani dede nerdesin yıktılar agaçlarını
..
Kanaattir, nefse yular demişler,
Bedene sarılır beyaz bir gömlek.
Aza kanaat muradına ermişler,
Alır da götürür beyaz bir gömlek.
(Boşa gider dostum çabayla emek)
Zengin etmez dostum dünyanın malı,
..