Beyaz Martı - Martıların Masalı

Perinur Olgun
947

ŞİİR


25

TAKİPÇİ

Beyaz Martı - Martıların Masalı

Uzaklarda denizin en tatlı yerinde bir martı varmış.. Çok mutluymuş.. Mutlu evi, mutlu kardeşleri, mutlu anne babası varmış.. O mutluluğu annesinde babasında öğrenmiş.. Çünkü onlar da mutlularmış.. Bizim martı şöyle babam gibi çok seven bir martı bulmalıyım derken uçtuğu bir yerden uzaklardan bir dağ başından bir kartal bulmuş.. Martının kartaldan başka hiç sevdiği olmamış.. İlk kartalla göz göze gelmiş kartal yaşlı mı yaşlı yoksul mu yoksul bir kartalmış..Martı olsuuun ben uçarı davranırım o benim yanlışlarımı söyler. demiş.. Kartal da onu çok sevmiş. Çünkü martı çok güzelmiş.. Onun iri yeşil gözlerine bakıp “”Bu benim hayatımın en şanslı tarafı. Bu benim şansıma nerden geldi? ''dermiş içinden..
Keşke bunu martıya söyleseymiş. Martı bir daha sevecek biraz daha bağlanacakmış kartala.. Martı kartalı hep bir baba gibi sevmiş, saymış.. Martı artık hiçbir şeyi özlemez olmuş.. Ne taşınalım denizlere gidelim diyormuş ne mutluluktan bahsediyormuş.. Ne zaman mutluluktan söz açsa “Ne yani şimdi sana aşk şiiri mi okuyacağım? ” dermiş bizim yaşlı kartal..
Oysa martı aşk şiirine bayılırmış.. Sonraları aşk şiirinden de vazgeçmiş martı.. Onun bu davranışını ihtiyarlığına vermiş.. Her ne kadar kartal martıyı küçümsese de martı kartala görünmez bir biçimde yardım ediyormuş.. Kartala her gün kaynaklardan bir yudum su getirerek ona hayatının devamını sağlıyormuş.. Ama kartal olanlardan habersiz 'Ne yani teşekkür mü edeceğim? Benim gibi bir kartal hı? '… dermiş..

Martı yıllar geçse de güzelliğinden hiçbir şey vermemiş.. Mavinin her tonu, sarının beyazın, pembenin, yeşilin her tonu tüylerinde varmış.. Sicim sicim mutluluk akarmış her yerinden.. Kartalın tüyleri solgunlaştıkça hırçınlaşmış..
Martının kendisi gibi güzel mi güzel bir yavru martısı olmuş.. Ama o da annesi gibi denizi özler dururmuş. Sonunda bir çare bulup en güzel denizlere uçmuş gitmiş..Oradan anne martıya 'Ohh iyi ki gittim' dermiş..
Martının küçük yavrusu daha olmuş.Ona daha çok acırmış martı.. Çünkü martının yaşanmamış acılığını yavrusu anlar da annesine acır mı, yüreği üzülür mü diye, anne martı üzülür dururmuş. Bu kısır bir döngüymüş aralarında geçen..
Anne martı Halikarnas Balıkçısının Mihosu gibi denizi arar dururmuş Denizin dalgalarının sesini duyarmış diğer martların mutluluk çığlıklarını duyarmış ama bir türlü kıyıya ulaşamazmış.. Gözleri kör olmuş hain avcı tarafından.. Sadece yuvasının ve dağın yolunu bilir denizi kokusundan ve dalgaların sesinden bilirmiş.. Yavrusuna hem dağ çiçeklerinin tümünü, hem de denizin en güzel balıklarını getirirmiş martı.. Minik yavrusu bazen babası gibi kartal olayım, acımasız olup, güçlü görüneyim ama korkak olayım içten dermiş.. Bazen da uzaklara uçayım, en güzel denize uçayım dermiş.. Martının amacı yavru martısını, babası gibi acımasız kartal olarak yetiştirmemeliyim dermiş.. Acımasız yürek incitmesin kristal yürekleri.. Ne kartal gibi acımasız olsun, ne kendi gibi denizlerin üzerinde uçan karasız martı.. Ben onu ayakları üzerinde duran bir insan olarak yetiştireyim dermiş.. Bu çok zormuş.. Kartal martı karışımından bir insan yaratmak.. Martı ona çiçek karışımdan bir bal özü hazırlarmış, her gün ona birer kaşık verirmiş.. Denizleri hiç anlatmaz kendi gibi duygusal yetişmesini istemezmiş.. Martı hiç bitip tükenmemiş..Bu ona çocukluğundan mutlu bir yuvada yetiştiği için oradan gelen bir güçmüş..
Ama yine de bir tarafı hep yarım kalmış.. Bizim martıya ne mi olmuş? ..Hiiiççç.. Denizin üzerinde öyle uçup dururmuş. Denizin dalgalarını duyarak ve denizin kokusunu koklayarak… Ve hep şöyle dermiş...............................................

Perinur Olgun
Kayıt Tarihi : 17.6.2007 18:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Perinur Olgun