Bir kuş konuyordu en ince dalına ağacın;
Uykular bölünüyordu, rüyalar bölünüyordu...
Ve hatta hayatlar...
Bir kuş konuyordu en olmaz vakitte, vakitsizce...
Gecenin alacakaranlığında, tam da dolunay vaktinde...
Tam da bulutlar birbiri üstüne devrilirken ve ağaçlar, yapraklar...
Ve gecenin örtmeye çalıştığı ne varsa, ürperirken...
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.