Beyaz bir karanlık çökmüş, şehrin üstüne
Sanki bir bardak su katılmış, aslan sütüne.
İçmeden sarhoş olmuş sokaklarda ahali,
Sallanarak yürüyorlar, o yorgunluk hali.
Saçaklarda sarkan sucuklar, çatıların süsü
Ağaçlar ak kefen örtünmüş, ölümden tütsü
Kuşlar açlık grevinde mi ne? Kursakları boş
Çocuklar şen şakrak, kartopu gönüller hoş.
Dükkan önünde kürek, esnaf yol açmakta.
İnsanlar çil yavrusu gibi, koşup savrulmakta
Otsuz ocak sızlar, otogarda uyku çekmekte
Kimi akşamın darında, koşar adım yürümekte
Meyveler dona çalmış Pazar yerinde telaş,
Şehirde aç köpekler, çocukların elinde taş.
Araçlar, inatçı keçi misali, boynuz savaşında.
Sinirler iyice gerilmiş, yoğun trafik telaşında.
Duraklar mahşer meydanı, uçaklar rötarlı.
Televizyonda “flaş haber”, “yollar kar kapalı”
Şehir bembeyaz karanlıkta, ateşsiz yakan
Park ve bahçeler sakin, çimlerde yok yatan
Bu beyaz karanlık, siyahtan daha farksız.
Dilenciler cami önünde, kampta çok, arsız.
Gökyüzünde kara bulut, bacalar ahtapot.
Ağır bir is kokusu bu, burunlara çarpan top
Kulakları kavuruyor ayaz, sular donmuş.
Tabiat can çekişiyor, bütün nebatat solmuş.
Ressam elinde fırça, bu anı resimlemekte
Düşe kalka yürüyenler, sinirden gerilmekte
Sahilleri, koca devasa dalgalar esir almış
Sirenler çalmakta, bütün nehirler taşmış.
2002
Kayıt Tarihi : 24.11.2009 11:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!