İstasyon yol alır kanayan dişler,yetişin ukteler yakmadan
Sisli bulut ağlar sinsî geceden,çalar gülerek zamandan
Kafada beton,ne yapsa kırılmaz,fare peynirinden hiç bıkmaz
Kalanlara sükûtum var,iki çivimle gideyim geç olmadan.
Seni çoğu insandan daha çok seviyorum,
Ruhumun ihtiyacı var sana.
Bazen nefessiz kalıyorum,nefesim sen oluyorsun.
Sensiz bir hayat düşünemiyorum.
Tenim ölüm döşeğindeyken,ona can veren sen oluyorsun.
Biliyorum
Toz hayallerim vardı,
her tebessümde hatırladığım.
Sağanak yağmurların ardında beliren gökkuşağım.
Bekliyorum,
sabırla,
hasretle.
Dert ki,ne dert
Nedeni yok,sonu yok.
Kalemle çözülse sorun
Bizde dert çok kalem çok.
Körebenin ebesi,hayatın eğlencesi
Ömür iki heceydi,yaşamayı sevdi,
Ruh ömre sığmadı,şehr-i harîfe girdi.
Açılırken yorgun kanatlarım sessizce,
Kanatlarım kırıldı,bedenim eridi.
Şemsin tebessümünde,hilalin hüznünde,aklımda sen varsın,
Sensiz gecelerimde,şemâlin gözümden noksansa nefs yansın.
Şersiz sevmelerimde,yüreğin tenimde,sarsa da kor sarsın,
Sessiz düşüncelerde,dertlerim yüzümden solsam da sen Yârsın.
Semâya nazar ediyor buğulu gözlerim,ayrılıklarla,
Saçlarım,bedenim ve yüreğim ıslanıyor,acı yağmurla.
Aşkını bulduğum gülleri mâziye gömdüm,gözyaşlarıyla.
Hicran yarası...
Huzûru buldum,
Derken yeni bir buhran.
Defterimin gözleri,gönlümün gözlerine nazarda.
Kim bilir şuan kaç nefis intiharda.
Sus!
En son sen konuş ki ölü filizler canlansın,
Beyazkamer sana beni anlatsın.
Ellerini bırakırken ''şey''lerin,sen neredesin?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!