Dönüpte geriye şöyle bir baktığımda,
Gelip geçtiğim yol bir arpa boyu,
Hani başıma diktiğim o cere suyu,
O koşuştuğum yörep, kayalık yerler…
Okula gittiğim ilk gün hala dün gibi,
Yediğim ilk dayak hala hatırımda,
Okul bahçesinde açmış bir beyaz gül…
Uzaklardan getirip, dikmişler onu da.
Etrafında sayısız aşık, melankoli,
Günlerce beklerler bir bakışa, naza, gülüşe,
O yar, sanki ateşin üstündeki parıltı,
O beyaz gül gonca, körpe ve taze.
Gözlerimi ayırmazdım ondan, gülden
O bana bakar güler, ben ona, gül bize
İçimde yanan ateş hala sönmedi ki…
Ona bir beyaz gül bile veremedim ki.
Şimdi yürürüm yürürüm de her taraf çöl,
Susadım ruhum suya öyle hasret ki,
Duydum ki beyaz gülde ister su dolu göl,
Ona bir beyaz gül bile veremedim ki.
Bir sabah baktım ki gül yok olmuş,
Kırılasıca eller nasıl kıydınız,
Gözlerimde yaşlar, bilseniz sel olmuş,
Nice sevdalıları nasıl hiçe saydınız,
Gonca gülümdün sana gül diyemedim,
Sen bir ömre bedeldin, bilemedim,
Allahtan hep mutluluklar dileyeceğim,
Sana bir beyaz gül bile veremedim.
Kayıt Tarihi : 15.7.2009 13:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!