Şehirlerarası otobüs terminalleri oldum olası içimi acıtmıştır.Ayrılıkların ve kavuşmaların sıkça yaşandığı bu mekanlar, içinde yaşanılan onca duygusallığa inat çok soğuktur ve istisnasız hepsi mimari yapılarından tutun da içinde hizmet veren pesonellerin davranış biçimleri, konuşma şekilleri hatta satılan emtianın çeşitliliğine varıncaya dek birbirinin aynıdır.Tek farkları ölçeklerinin birbirinden değişik oluşudur ya biri biraz daha uzun diğerinden ya da daha yayvan.
Tahammül sınırım yine gideceğim yöne doğru sefer düzenleyen seyahat firmasından hareket saatini öğrenip bilet alana kadardı.
Kendimi acele adımlarla binanın dışına attım. Derin bir nefesi müsrifçe içime çektim. Acaba ben tek miyim? Otogarlardan böylesine nefret eden başkalarıda var mı?
Hafifçe esen rüzgar peronların sütununa siper ettiğim çakmağın alevine fazlaca tesir edemedi. Sigaranın ilk yanışı, ciğerleri dolduran ilk nefes, ilk kaçış ne zaman başladı unuttum.
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende