Beyaz Bir Gemidir Ölüm Şiiri - Yorumlar

Hedef: Aziz Nesin
Yananlardan: Behçet Aysan
Her yıl anılan ve yasaklı olan yine: Behçet Aysan
İlk Karar: Yangın çıkararak ölüme sebebiyet gerekçesiyle indirimli ceza, kararı yargıtay bozdu
İkinci karar: Sanıklara idam cezası, gerekçe anayasal düzeni bozup şeriat düzeni getirme çabası, yargıtay kararı incelemeye aldı ve karar tekrar gözden geçirildi
Üçüncü Karar: Sanıkların tamamına idam cezası, gerekçe din adına insanlık tarihinde görülmemiş bir vahşet, sanıklar temyiz ettiler, yargıtay incelemekte
Şiir: Vasat bir çalışma

İnsanlık tarihinde görülmemiş din adına işlenmiş bir vahşet, bu tartışılacak bir konu değildir.

Şairin, ne şekilde başardığını bilmem ama bir şekilde erenlerden olduğuna inanacağım geliyor.

çünkü beyaz bir gemidir ölüm… KEFENLİ HALİ…

siyah denizlerin hep… SİYAH… İS, KURUM, KÖMÜR…
çağırdığı… DAVET EDİLMEK…

batık bir gemi… SİYAHLIKLARA GÖMÜLMEK, ÇIKAMAMAK…

sönmüş yıldızlar gibidir… KARARMAK, PARÇALANMAK, DAĞILMAK…

yitik adreslere benzer… NEREDE GELECEĞİ BELLİ DEĞİL… YA DA ONUNLA NEREDE KARŞILAŞACAĞIMIZ BELLİ DEĞİL, HANGİ İLİN HANGİ CADDE VEYA SOKAĞININ KAÇ NUMARALI HANESİNDE… DENİZDE Mİ HAVADA MI KARADA MI?

ölüm

yanık otlar gibi. …OT GİBİ… ÇOĞUL HEM DE… YANIK OTLAR GİBİ…

Sen bu şiiri okurken … NASILSA ZAMAN İÇİNDE DEFALARCA OKUNACAK…
ben belki başka bir şehirde … ALTINCI HİS…
ölürüm.

Sevgi-őzlem,paylaşım, insancıl mutluluğa doyum, kin-kızgınlık-hırçınlık her insanda olan duygu gűdűleridir. Bu duygu gűdűlerini kontrol etme, yőnlendirme ve nihayetinde duyusal zeka boyutuna eriştirerek duyumsama hissetme ve yőnlendirme insanın hayvandan ayıran en őnemli ve somut farkıdır.
İnsanda sevgi-őzlem-insancıl mutluluğa doyum gelişmesi onu ‘nur’ gibi insan gibi insan ve kin, dűşmanlık, kızgınlık gűdűlerinin giddikçe artması ve kontroldan çıkmasi ise onu hayvani duygu gűdűlerine sűrűkler.

Bu duygu gűdűlerinin kontrol altında tutulması, hissedilip, yansıması daha çocuk ana rahmmindeyken başlar..Anne ve babanın bu insancıl nitelik ve yeteneklerinde farklılığı içselleştirdiği oranda çocuğa aktarılır..sonra yetiştirme.yetiştirilme ve çevre etkileri karşınıza kin,nefret, dűşman duygu gűdűleriyle haşır neşir bir insan ..ufak bir farklığı içselliğe kabul ettirmeyen ve onun her an yok etme eğilimli bir fert çıkart...

Ve bizim şu anda karşımızda muhtemelen sevgiye, insansal mutluluğa, paylaşıma o insanı insan yapan duygu gűdűlerinini geliştirmiş ve insan olabilmiş bir şairin tek bir dalı ve o dalında bir damarı olan şiiri duruyor...

Sivas madımak..vakasını birazda yukarda ki őzle degerlendirmeli... farklı inanç, sevgi ve tutkunluk diye hem cinsinin farklılığını içine sindirememiş ve illa bunu eylemiyle değil, kendini kontrol edemeyip inenlere
insanlık duygu gűdűsűnden uzaklaşan ve hayvan gűdűsűnű daha taşıyamayan bu mahlukların ..tek inanç, tek idoloji..tek dűnya gőrűşű dűnyalık yaşamı salyalarıyla arayanlar azaldıkca... insanlık değerleri,insansal duygu yűklű paylaşımlar artacak ve tűrkűler, halaylar ve şiirler őzgűrleşecek... temelde őzgűrlűge verilen degerlerde yorumlar, anlayışlar, saygılar samimileşecek, yaşanacak, yansıtılacaktır..

İnsan őlűmlű ve fakat şiirler kalıcı..insan olabilenin şiiri ise daha bir başka gűzelliğiyle tűm insansal duyguyu gűdűlerini hissetirrerek kalıcı..

Sevgili Behçet Aysan senin gibi 35 ler 35 binler..milyonlar insanlık eserleri ve şiirleriyle yaşıyorlar..Merhaba sana...

saygılarla
..................

35 Can Ben

Bağnazlar uğraşır kadının
Başı-dişi, orası-burası namus ar
Biz eşitiz meslektaş-kardeş, sevgili-yar
Okunur şiirimiz kol kola
Halay çekeriz türküyüz
Yurdumuzun içinden Anadolu’dan
Dünya’ya sevgi ve güzelliği yayarız
Açık anlımız-başımız-mesajımız
Yunus Emre-Pir-Bektaş Veli’yiz
Simgesiz kapalıya saygı da duyarız
İnsana, vatana kuruş faydası yok yobaz
Canilerin ateşinde yanan
35 Can ben

Nadir Sayın
Temmuz-Ağustos 2005
Ortaköy,Ankara,Hollanda

Karşılıklı konuşuyormuşuz gibi, yorumlarımızı sohbet havasına dönüştürmemek için, sorduğum sorunun yanıtını aldığım için teşekkür etmekle iktifa edeceğim.

Bu gün günün şiirine yazdığım yoruma, neden şiir yazarak duygularımı ifade etmek istediğimi söylemek istiyorum...Yakma yıkma, horlama aşağılama, yok sayma bu günün meselesi değil. Her mağdur edilmiş kimseye, o da bize şunu şunu yapmıştı felsefesi ile yaklaşılmasını doğru bulmadığımdan, içim sızlıyor olanlara...Genç fidanlar dedim yeşil dedim; yanan ormanları kastettim. Gencecik insanlar dedim; büyük emeklerle, gözlerinin içine bakılarak büyütülüp sonra birgün yüzüne bakmaya kıyamadığınız evladınızın eşinizin öldüğünü duymak, toprağa vermek kolay bir meselemi?

Bazen öyleki kaza kurşunu ile dikkatsizlik sonucu ölenler var; siz ne kadar gözünüzden gözünüze sakınsanız da, cehaletten mi nedendir bilinmez; kimse kimseye gözünün üzerinde kaş var diyemiyor. Böyle olanları kast ettim şiirimde. Trafikteki yetersizlikler yüzünden az insan mı kaybediyoruz? Gerek yeterince bakımı yapılmayan yollar olsun, gerekse ehliyeti olduğu halde eğliyetsiz kişilerin, hışmına uğrayan fertler aileler. İnsanların bir birine duydukları öfke ve husumetle birbirlerini acımadan öldürmeleri. Yani yaşadığımız hayatta bir türlü düzelmeyen gündem çabuk değiştiği için çabuk unutulan çarpıklıklar...
Sanırım sadece para değil; her kötülüğün, para yüzünden olduğunu düşünsek te, ben; her yerde ben; yani, kimlik aidiyet,kavgası bitmeyen bir kavga...

Gereksiz gurur, kendine güvenmeyişin kendiyle kavgalı oluş nedeni ile mayası çabuk kabaran öfke; her çarpıklığın olumsuzluğun nedeni insanların biri birini affedememelerinde.Bütün bu oayların nedeninde her ne kadar para, içtimai güç var sanılıyorsa da kimlik bencillik ön planda daima...Bu çarpıklıklar sayfalar dolusu yazılabilir...Sadece dikkat edeceğimiz husus; genel bir bakışla, kimseyi suçlamadan olmalı diye düşünüyorum. Herkes, her kesim ayrı düşünebilirler ama bir birinin acısına saygı göstermelidir; bu gün susma günüdür. Herkes ben ne yapıyorum diye durup düşünmeli, kendine benim bu çarpıklıklıklara bakışım ne? Böyle sürüp gitmemesi için ben ne yapıyorum sorusunu sormalı! Aslında, tabiiki herkes; bir şeyler yaptığını sanıyor kendini haklı görüyor. Bu nedenle kavga bitmiyor başlanılan yere dönülüyor. Fiziksel hiç bir kaba kuvvete başvurmadan, taraflardan bilge insanların toplanıp fikir üretmeleri, şairlerin kışkırtmayacak sakinleştirecek şiirleri ile umarım yeryüzü ve insanlar hak ettikleri barışa kavuşurlar teşekkürler esen kalın.

Hayatın bir sefine, dümencilik görevin!
Bekler seni sahilde;bir çok dostun ve evin.

Vazifeni güzel yap, batırma şu gemiyi!
O, sahilde her şey hoş, her dem güzel ve iyi.

Hayırlı çalışmalar.

Ya arkadaşlar, ben bu işten hiçbirşey anlamadım. Ne dir bu? Popülatirem, aktivitem ve yetkili şairliğim silinmiş. Kimsenin tavuğuna kiş demedim. Eğer siteden uzaklaştırılmam isteniyorsa, bir mesajla tarafıma bildirilmesi yeterliydi.Aylardır kendi halimde, kimseye bulaşmadan günün şiirlerini takip ediyor, arkadaşlarımın şiirlerine yorumlar yazıyorum. Birileri bana sistemden kaynaklandığını veya kasıtlı yapıldığını bildirirse sevinirim.

Saygılarımla.

Ölüm - bir aşkın bitmesi
Bir umudun kaybolması
Ölüm - onun gitmesi
O gidiyor. ellerinden kayıyor,
ama sen tutamıyorsun
Sana bakan gözlerinde bir yalvarış, bir ümit
Ölüm - ayrılık
ve yalnızlık ve... gitme...

Sn Banyatunga,

Sizin bu şiir hakkında yazdığınız mesajınızdan alıntıladığım cümlenizdeki şaire ve günün şiirine dair ihtiram yüklü kelimeleri düşünerek, elbette günün şiirinden hissettiğim hüznü acıyı matem duygusunu yudumlamaktan söz ettim..

Sayın sinyali, hangi şiiri tek tek yudumlamak istediğinizi biraz açıklamanız mümkün mü?Teşekkürler.

Vuslata çağıran bir name ölüm,
Upuzun bir yolda, dördüncü bölüm.
Maşuka köprüye, kızılırmı hiç?
Ölüm ne kara, ne de bir zulüm!

Çağırsa gerçek yar, demeli;'buyur',
Bu güzel davete, denir mi hayır?
Gidilen diyarda var ise cennet!
Cennete davette, olmaz mı hayır?

Çağırsa şu anda, koşarım yarim,
Sorulsa fakire; derim hep;'varım!
Şu arzda görevim kulluktu benim,
Yapmışsam o, işi büyüktür karım.

Hayırlı çalışmalar.