Beyaz bir ay doğmuş hadi gel dışarı.. Geceymiş, hava karanlıkmış, ıssızmış, korkma.. Gel akşam rüzgarı silip süpürdü günü.. el ayak çekildi kimseler görmez.. merdivenlerden çık ya da in basamaklardan.. beyaz bir ay doğdu bak.. gizlice gel.. usulca gel.. sarıl ayışığına öyle gel.. Gümüş bir tepsi işte gökyüzünde... ak bir kartal kanat çırptı eteklerinde.. güller açıyor, güller sevdiğim, ayışığından....
Kimseler görmeyecek, kimseler bilmeyecek.. derin sulardan çıkar yüzünü.. sesine sığındım, yüzüne sığındım, yüreğinin ince patikalarında kendimi aradım.. ayak izlerine basarak yürüdüm.. Ey sevgili nerdesin, neden sana geldiğimde hiç bir yere çıkmıyor yollar..
Beyaz bir ay doğmuş hadi gel dışarı. Ayışığıyla tanışalım..
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.