Ey; Küntü kenz ,esrarı tevhit
‘Gizli hazine idim,Bilinmek istedim’
Buyurdun
Nuru ayninden ruhlar yarattın
Ruhları Bezm-i elestte topladın
Ruhu Muhammediyi Zatına ‘mir-at’ edinmek için
Ayrımıydın gayrımıydın ?
Yoksa sen sanamı;
‘Elestü bi Rabbikum’ dedin
‘Kalu bela’ şarabı lem yezalle
Canları tene koydun
‘Kün’ emrinle
Adem-i Muhammed-e
Muhammedi muhabbete
Kılavuz kılmak için
Adem atamızı cennette
Bizi ise ;Ademle Havanın DNA sında
Kuralların ;Kırmızı cizgilerinin albensinde
Bir hoş salındırırken;
Havva annemiz
Yasak meyveliğinden habersiz
Buğdaydı, elmaydı diye
Sebepler halk ettin
Milenyumun kadın erkek arkadaşlığının
Sınırlarını belirtmek için
Ademle havaya dedin-ki;
‘Gezin arkadaş olun ama; Soy ağacınıza dokunmayın;
Aması; Hala sırlı, saklı
Ve yasak meyveye dokununca, Âdem;
Dünyaya gönderdin
Aşk ile, Bilinmek için
Benden Bana, Senden Sana
Ten Tenedir, Can Cana
Küntü Genzin Sırrına
Bin Anasır-ı Erbaalar Kurban Ettin
DNA mı Adem atamın Beline Vermek için
Ve yolculuk Başladı
Kutsal Gardan
Nokta iken, çizgiye dönüşmek
Dönüşüp-te ; İnsan Olmak İçin
Âdemin tövbesi, hayat buldu
Acılar Neşeleri Doğurdu
Yasak meyveler can oldu, canan oldu
Soframızda yerin almak için
İdeler âlemi sisli, karanlık
Son-mu başlangıç, başlangıç-mı son?
Nefsin ve ruhun; Erkek, dişiliği
Gizemlerin cümbüşündeyken
Ten kafesindeki Ruh ve nefs
Tutsaklığın Yüz görümlüğü zaafların savaşında
Zülkarneynler gözlerler
Aşkın seddini yaptırmak için
Tanrı ,Ruhun aynası;
Cilvesiyle saklambaç oynar
Bizimleyken bizsiz
Ayşe de, Fatma da, İkbalde, Hülyada
Ah Özgecan; Mevki ,makamda
Kispî Karla virüsler Aldatır
Ne Mümkün Yüzüne Perde Çekene Ulaşmak
Gün Gibi, Güneş Gibi Aşikârken
Körleşen Gözler Matematikten Yoksun
İki kere İkiyi Çarp Çıkart
Sonucu Bulmak İçin
Önümle sonumun arası
Dün gibi; Oysa, uzunca bir yol
Her an vuslatın, her an ayrılığın sırası
Göz gerek , kulak gerek
Süleyman gibi karıncalarla sohbet etmek için
Dostum benimle, düşman kim oluyor
Ben yerini bilmiyorum
O,ensemde soluyor
Sen varsan, bendeki kim oluyor
Yoksa bir bahanemi, ‘Hologramın’ için
Bütündün parçalar, oluşturdun
Her nesneyi bir ayrı konuşturdun
Türke ,Araba ,Almana ‘Atanız’ deyip
BİR ÂDEMİ BİN IRKA BELİŞTİRDİN
‘KARDEŞSİNİZ’ Dedin
Küntü kenzleri; İkballe buluşturdun
Tanrısal hayale dalmak için
Hep sana dost dedim, ya düşmansan
Söyle; Dost senin gibi yaparsa, ya düşman?
Sende bilirsin başka kapı yok,?
Öyleyse.:,El aman,el aman
Bilirim âdemler yaratırsın cilveleşmek için
—‘Rahmetin gazabımı geçti’ diyorsun
Keremin bahşişler yağdırır kullar için
Nefsimde isyan,
Kulaklarımda;’Ben kulumun zannıncayım’ sözün
Ben seni settar, cömert;
Ben seni; Bin bir ismin sahibi bilirim
Bu yüzden nazlanmalarım
Dilimde tövbe, Nefs-i levvamelerin pişmanlığında
İmanımın Aklıma çektiği
Gönlün aşk direğindeki
Beyaz Bayraklar
Elimde tek sermayem ;
ZANNIM VE BEYAZ BAYRAKLAR
Kayıt Tarihi : 4.6.2017 05:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!