Azalıyorum,
Parçalara ayrılmış biblo gibiyim,
Zembereği kırılmış bir saatim ben
Usulca boynunu büken ırmağım evvelden Dilindeki sözleri duyamam, ahrazım ben
Bana gözlerini kapattığından beri
Umut kapılarını zorlamıyorum ben
Aç gözlerini ey aşk
Kıyamet kopsun dünyada
Yaşamak dediğin ölmekten geçmez mi?
Kıyamet yaşamaksa, sevmek fazla değil mi yani, Bu hayat, o haylaz ayrılığı, yaratan ruhtur.
Ah o manasını bilmediğimiz aşk yok et kendini
Sev ki, uyan bu kanlı uykulardan
Bir çaresizliğin ilk günleridir ayrılık
Dünyanın merkezine terk edilmiş
Evinden koparılmış bir bebek sessizliği
Öyle çaresiz, kimsesiz, muhtaç
İçinde böyle büyük sevgi olan dünyada
Ayrılık eştir yaşama
Sanki karanlık çöktü
Dünyanın dört bir yanından üstümüze
Geriye büyük bir ıssızlık geldi oturdu düşlerimize
Issızım…
Öyle bir ıssızlık boyutu ki
Aklımı yitirmek geliyor içimden
Bir lacivert gece, sirayet etti
Göğüs kafesimin ta orta yerine
Alıp gitmeye kalksam gönlümü
Kırılıp parçalara ayrılır sanki
Buz gibi...
Yolu ırmaklardan geçecek bir gün
Yaşam bir rüyadır.
Gayret göster sevmeye
O bu anda burada
İçinde anlaşılabilir bir yerde
Tüm güzellikler sevmek ve sevilmekte
Dünya için endişelenme
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!