Ela gözlerinde yeşil hareler
Dudağında saklı ne bahaneler
O kaşlar, o saçlar ne şahaneler
Takılı kaldı bak telinde gönlüm
İlkbaharın rengi teninde güzel
Ne kadar çok sevmiş yaratan seni
Kaşına gözüne ayrı el atmış
Bal ile donatmış tatlı buseni
Özenmiş bezenmiş öyle yaratmış
Gülüşün bakışın ayrı fiyaka
Ey aşk
Tuttun beni bir zalime kul eyledin
Gel etme
Yaktın yıktın Sevda ile kül eyledin gel etme
Çöle dönmüş ,bağbanı yok,
Bülbüllerin figanı yok
Farkettim ki,
Şiirlerimi hayatımdaki acıları yüreğimden çıkarmak için yazıyormuşum.
Yüreğimden çıkarıp mısralarıma hapsetmek için.
Mısralarım acılarımın zindanı imiş meğer...
Çıktığım bu yolda yalnız kalsam da
Ne sitem ederim ne ah ederim
Onca yaşanmışlık, onca anıyı
Gönül bahçesine eker giderim
Dursun sol yanımda sevdanın izi
Gidiyorlar mirim gidiyorlar
Gün geliyor teker teker gidiyorlar
Arkalarına bakmadan
Kalbimize kocaman boşluk
Gözlerimize yaş birakip gidiyorlar.
El gibi gözünün ucuyla bakıp
Seven yüreğimi yakıp git hadi
Hiç gelmemiş gibi meçhule akıp
Hançeri bağrıma çakıp git hadi
Gıyabında sevdim seni...
Beklemedim bir gün gelirsin diye
Kavuşmak cabası olacaktı sevdamın
Kavuşumsuz sevdim...
Gıyabında sevdim seni...
Yalnızlık şehrinde hayli bekledi
Göç mevsimi geldi gönül kuşunun
Sevda yüreğimi yine yokladı
Göç mevsimi geldi gönül kuşunun
Usulca buzları çözülür gibi
Aşikar etmedim ihanetini
Kalbime sakladım emanetini
Yerine ödedim ben diyetini
Sen git yolun açık olsun sevgili
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!