Siyasi bir anlam ifade etmiyor sana olan aşkım, çünkü bakışlarındaki anarşist tavır göğüs kafesimin benimseyebileceği bütün dünya görüşlerine karşı çıkar nitelikte
Öyle saf, duru, berrak da sevmiyorum seni kıyasıya bir muharebeden sağ çıkarmışçasına coşkuluyum da bir bakıma…
Tanrının kıyama bıkmadan çağırışı kadar da sever miyim bilmiyorum ama arsız olmayı deneyeceğim.
Ellerini versen ya bana çürük insanlardan bahsedelim, eğer istersen birbirimizi nazikçe severek İsmet Özel’in ‘’sevgi mübalağasız olmaz’’ tezini de çürütürüz.
Kaç paradır ki bizi uzaklara götürecek otobüsün bileti? Veririz parasını, belki denizi olan bir yere gideriz.
O uzak şehre ilk ayak bastığımızda ben ne kadar mutlu olurum bilemezsin…
Hani şehri de bilmiyorsun ya yabancısın beni bırakıp gidemezsin.
Cebimdeki bozukluklarla birkaç simit alırım sana birazını yersin gerisini de martılara yedirirsin
Eğer sen o dakikalarda gülüyorsan, ben mutluluktan geberirim sevgilim, bilemezsin…
Sen ne kadar istersen o kadarlığına uzak oluruz işte bu bizi yoran meselelerden
Ben sevgilim, seni gördüğümde zamanı durdurmak isterim. Zamanı durdurup güzelliğinin akışına kapılmak isterim.
Ben öldüğümde yeniden akmaya başlasın zaman ve sen sevgilim cesedimin gözlerinden öp ve göm beni randevulaştığımız yere.
Kayıt Tarihi : 3.9.2022 01:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!