Bestelerin Yürüyüşü Şiiri - Nihal Mirdoğan

Bestelerin gözüne aç notalar takılır
Tesadüf bu ya,bir gün güfteden hicran akar
Ya öbür gün,tellere belki infaz dökülür
Belki nevâ perdesi boynunu gama büker

Belki,karanlık birgün "Nevâ Peşrevi"ni görür
Bulutlara,tamburdan gelen semâî yürür
Böyle bir ânda Itrî, saz semâîyle durur
Mevleviden her ziyâ, mavi deryâya çöker

Yedi kat arşa çıkar Segâh Tekbiri yer,yer
Nice "Cuma Salâtı" minarelere değer
Kâinat ağlar,kudüm,neyi çalarsa eğer
Atlas iğnesi böyle gecede göğü diker

Bir çığlık kopar uzak diyarlardan her gece
Hüzün de şevk de,nice seslerle hece hece
Terennümü lekesiz düşen binbir düşünce
Ummandaki en derin hülyâlarını döker

Tesadüf bu ya,dokuz tuğla koşan rüzgârlar
Orhun'dan Seyhun'dan su içip,taşan rüzgârlar
Baykal'dan Hazar'dan her yana düşen rüzgârlar
Dede Korkut kaftanlı türkülerine bakar

Başı dönen notalar denize düşmüş,belli
Altay'ın dağlarından,Türk'e açmış yelkeni
Kopuz telinin ata nûrundaysa,kefili
Notalar ,Azerbaycan mahnilerini yakar

Nalların seslerinden ,ezgi yerini bulur
Türkmenlerle,Yörükler çok şükür cûşa gelir
Bozlaklar avazında tezeneler eğrilir
Kerkük Hoyratları her Türk'ü destana çeker

"Yıktılar kalamızı sürdüler balamızı
Daha can boğazdayken çektiler salamızı"
Gözümnen yaş akanda tutunca elimizi
Tesadüf bu ya...Etraf ağarır...Gün gözükür

Görklü gün gözükünce,gölgeler güne düşer
Yarabbi,yürek ağrım nekahat gibi yaşar
Bugün de gün ışığı besteden yana koşar
Seslerle uyandım ve dedim ki teker teker
...Türk'ün bağı bahçesi derdi eker,gam eker
...Ovası,obası ulam ulam türkü seker

ulam ulam ; sıra sıra