Besmelenin Kavli - Garib Çoban

Besmelenin Kavli - Garib Çoban

Karşılıksız sevenler için aşk kelimesi, anlamın genişliğine dar gelir, o yalnızca ona aittir, çünkü onu kalbine yakın tutar, aşkının ifadelerini titreştiren dalgalar yaratır buyurdu Şahım.

Şimdi etrafımda kimse kalmadı diye üzülme, sen teheccüt vakti insan uykudayken Estağfirullah’u Zülfikar yapıp İbrahim’i bir gönülle putlarını kırdıkça, şu kabristana bak!..
Biz seni kimsesiz değil, sevgi defterinde ismi yazılmış kimsesi olanlardan yaptık dedi dedi Hünkarım.

Eğer teheccüt vakti uykuda değilsen, sen okyanusta bir damla değilsin, sen bir damlada bütün okyanussun dedi Türbedar.

Efendim ben, bir zaman kalbin bedenimizin içinde olduğunu sanıyordum, gaflete bakın ki her şey onun içindeymiş dedi Pirim.

Bazıları sevgiden korktuğu için teheccüt vakti uykudalar kendilerini unuttuk için dedi Mirim.

Ama yine de aşk için onunla şems vakti tek başına olmakta son derece güzel dedi Meczup.

Sevmek yalnızlığı onun zayıflığı değil, gücüdür, her can kabul etmez dedi Ulular.

Sadece alevden korkmuyorsanız ateşle oynayın, aşkın fermanını almak için sevdiği uğruna yanmaktan korkmayanlara aşk olsun dedi Aksakallılar.

Derman gelsin dersen yaralarına, önce putlarını kur!.. Aşk iki kişi arasındaki sevginin bir yanlış anlaşılmadır, anladıklarında ayrılacaklardır, karşılıksız sevenler hep yeniden buluşur duada dedi Sır Katibi.

Sonbahar kurumuş çiçeklerinin arasında arar beni, solan güneşin ürkek gönül sandığı açıkdıkça tomurcuk gülden güzeldir sevgili dedi Fakir.

Gül yüzlü yar içindeyse, zaman içimizde sevgi hayat olduğunda, zamanın geçmesi ölmez dedi İhtiyar Bilge.

Bozukda olsa dünya düzeni, biz ahiret için birbirini arayan iki ruhun sağlam sevgisine sığınırız dedi Hırkasız Derviş.

Eğer alna konulmuş besmelenin kıymetini bilmiyorsa, bırak darda kalsın yüreğindeki sızı, teklif ettiğin her şey yeterli değilse, yokluğunu teklif et mutlu olursun dedi Üçler.

Elinden besmelesiz tutuğun seni putlarına götürür, alnına konulan besmele ise sevgilinin miracına çıkarır, çünkü yasak aşklar, izin verilen aşklardan daha yoğundur dedi Yediler.

İnsanın dışına bakan rüya görür, içine bakan aşk ile uyanır dedi Kırklar.

En derin mücadele, hayal kırıklığı, korku ve kafa karışıklığı anlarımızda, dualarla uzanıp sevgiyle kalplerimize dokunmaya çağrılıyoruz dedi Erenler.

Kalplerimizin gerçeklere, gerçek güzelliklere açılmasını istiyorsanız sevin, birbirinizi karşılıksız sevin, dostça sevin!. dedi Zahit.

Karşılıksız sevgi; şems vakti için için gönülden yapılan duaların, teheccüt vakti cennetin kapılarını açan anahtar dır!. dedi Garib Çoban.

Aşk, kıyamet fırtınası öncesi sessizlik, kişisel deprem, günahların akkor lavları akıyor süslenen teninden, dünyalık putlarınızın yanan varlığınızın magmasıyla, oysa Estağfirullah derki, teheccüt vakti ben senin ortaya çıkardığın şeyim dedi Nefer.

Denizin enginliğinde ulaşamadığı çok şeye tanıklık ettiği sevgi dolu, tatlı detaylarla dolu, bulutların hissettirdiği o huzur aşk dedi Mihmandar.

İşin sırrı kelebeklerin peşinden koşmak değil, kimin besmelesi kimin gönlünde kaldı bilir misin bahçeye iyi bak ki onların bereketi sana gelsin dedi Abdal.

Anılarınızın ufkunda b/seni arayın, birbirimizi ne kadar sevdiğimizi anlayacaksınız, hayat bazen bizimle kirli oynuyor ama her zaman bize mutlu olmak için yeni bir fırsat verecek kabul olmuş dualar vardır dedi Deliler Şeyhi.

Zaman gösterecek, her gece bozulmamış güzide duyguları, hayatımın hayatı olsun diye savaşacağım, sonra diyar diyar gezen iki yabancıyız dedi Hamal.

Gözleriyle konuşabilen ruh, bakışlarıyla da öpüşebilir, yeni bir şey deneme cesaretine sahip olmasaydık hayat nasıl olurdu?… dedi Aklı Kıt Adam.

Bana daha önce hiç yapmadığın gibi aşık olmanı istiyorum, çünkü ben kabristanda sana hiç hayal etmediğim kadar aşık oldum dedi Ulak.

Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız?..Bir fikriniz var mı?.. dedi Seyyah.

Çağımızın en büyük hastalığı sevgi ve amaçsızlık, can sıkıntısı, anlam ve amaç eksikliğidir dedi Sancaktar.

Ya Rabbim, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için sükûnet, değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret ve bu ikisi arasındaki farkı anlayabilmek için sağduyu ver dedi Sufi.

Bu çağda, yüksek bir şerefle sıradan olmanın kalesine sığınıyoruz. Zira herkesin farklı olmak için olmadık eylemlerde bulunduğu bir yerde, sıradan olmak, haysiyet sahibi olmaktır dedi Ermiş.

Herkes farklı olmak istiyor artık; farklı görünmek veya farklı davranmak. Zira gösteri toplumunda, sıradan olmanın hiçbir kıymeti yoktur dedi Neyzen.

Sonbaharda insan gelir mi, gider mi kendine, doğanın derinliklerine gidin, belki orada, eksik olan bir cevap vardır dedi Naib.

Işığının zerrelerini ve aşkının kokusunu bıraktı, ruhunu örttü. Bazı gariblerin Şems vakti kalbinden yavaşça damlayan sözlerle aklını baştan çıkardı dedi Münzevi.

Bir kabirbaşında sessizliğin içinde Huu dedi kıpırdamadan durdu ve en güzel sesi dinledi, onun ruhunu ve kalp atışlarının melodisini bismillah hoş geldin dedi Mezarlık Bekçisi.

İnsan, aslının ne olduğunu unutmasa, tevazudan başını kaldıramaz!!..
İnsanı bir damla sudan yarattı.
Fakat görürsün ki o, yaratıcısına apaçık bir muhalif olup çıkmıştır!…Nahl-4) dedi Aşk.
(Y.ed - Kendimi Arıyorum Gören Var mı?.. Albümü)