Beşinci Öd / Yenilgiler Balbalı

Can Habip Türker
14

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Beşinci Öd / Yenilgiler Balbalı

yokluk bir suydu ve su kanatlarımın gölgesini bir kuğu şeklinde
dinlendirdiğim bir zaman
durdum önünde dağdan anıtların:
ey rölyefli haşmet!
büyüyor ürperiş emerek buhurlu sesimde biriken gözyaşları
ki baygın portakal bahçelerinde savrulmakta armadam

ve derinlerde
çok derinlerde kanıyor katran şarkınmalarım
duyacak kimse yok çünkü
rüzgârın boynuma kement vuran ellerini

ben Alp Er Tunga,
müzmin karanlıklara vurulmuştum
sarmal alevlerle öpüşürken
soyut göklerinde gölgeler
halkım mahpustu zincirlerinde Erlik’in
kasığımdan kan içmedeydi kara nemeler

lakin bir yengi şöleninde mahmurken albızlar
otadı acılarımızı Umay Ana
çığlıklar kopuyordu ardında kapıların
bir uğultu yırtılıyordu süt gölünde giderek
dikey ölüm ilahileri okunuyordu
uykusuz yüzlerin girdabında
ki Acuman’ı sürüngene çevirdik
Aynaların kanıyla sönerken tamu

ve fışkırdı topraktan
tutsak ırmakların hezeyanı
çıplak ve dumanlıydık
boz aygırlar sunup
çağırdık güneşi ve yağmuru
ve dirildi kül
kırk gün kırk gece yıldırımlarla

sonra yükseldikçe yükseldi Erlik katında homurtular:
‘kimdir bu döngüsel oyunumuzda bize zifir solutan!’
ve ben
yüksekçe bir tepeye çıkıp haykırdım savaşçılarıma:
-kan kokusu alıyorum göklerin
balçıklı tırnaklarından!!

ve zaman yalaz alevlerle emilirken
puralara binmişti kurt başlı ordum
sığır ayaklarıyla dövüyordu polat zırhlı felekleri
gökyüzünü yeniden boyuyordu mor zifoslar
sipahiler esrikti aygır terlerinden
güvez perçemlerini savurarak ağıyordu körmösler
yerden kara çorlar türüyordu
sanki Erlik’in gökleri parçalanmadaydı
sararmış bakışken kediler

ve ateşten gürzümü doğrulttum ıslak yıldırımlarına
ve apansız yüklendi cilde karanlığın huzmesi
ve kişnedi tüm stratuslar
ve kuşattı ufkumuzu pergel kan çizerek gözbebeklerimize
kıyamım tutmuşken tüm iklimi
yankılanıyordu kılıcımda
yazgımın görkemli hezimeti

apansız yarıldı gökler
korkunç narasıyla doludizgindi Erlik
alaz gözlerini dikerek gözlerime
dişetlerinden bir irin seli akıttı
uykularında bayıldı güzeller
küflü dumanlarda savrulurken ordum
durdum karşısında tüm çelimsiz heybetimle
lakin biçip geçti yüreğimi yalımlı bir çavun

ve boşluğa çakıldım acıyla kişnerken puram
hırıltılı bir kan kütledi gırtlağımdan önce
muğlâk ciğer parçacıklarım sızıyordu dişlerimden
kara gökler arza ilişiyordu
gözbebeğimde tutuşuyordu acun
ve kılıcı yaklaşırken hızla alın çatıma
son kez kederle baktım kıyılmış orduma…

Can Habip Türker
Kayıt Tarihi : 2.12.2021 17:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Can Habip Türker