Sessizdir benim topraklarım ve ıssızdır
Bir tek yalnızlık çığlığı yankılanır
Eşini kaybetmiş turnaların son uğrak yeri
Son nefes, son ümit, son çığlıktır.
Güneş doğmaz bu makus topraklarda
Şafak vakti zamanı alacakaranlıkta
Bir yalnızlık masalı anlatırım, ışığa hasret karanlığa
Karanlık duyar, O da mavinin masalını anlatır bana.
Günah kokar bu topraklar, sâfi günah
Dimağlarda saklanan günahlar kat kat
Günahkar ruhlar sıraya dizilir arınmak için
Küllerinden yeniden doğma yeridir bu topraklar.
Yağmur yağmaz, ırmaklar geçmez topraklarımdan
Bazen hüzünden katreler dökülür bir bir
Kaşlarını çatmış ihtiyar bulutlardan
Kumdan ve tuzdan hayallerimi eritir.
Tuzlu ve çoraktır benim topraklarım
Çiçekler susuz kalır, al kan dolu bu topraklarda
Baş vermez, boy vermez, soy vermez güller
Her gül açmaz, gonca vermez zamansız otağlarda.
Karadır bu topraklar zift gibi kapkara
Saflık kokan düşler kaybolur beyaz tende
Bir tek o gülün ışığı beşinci mevsimde
Karanlıkta siyahı deler maviye.
Beşinci mevsimde, mavi saklı bir gül doğar
Ebedi zamanda bir kere açıp, bir kere solar
O gün bir baykuş havalanır semaya
Mavinin, sarının, beyazın en güzel tonunu getirir.
O gül ile hayat bulur bu topraklar
Onun ilkbaharında yeşillenir, tomurcuklanır ağaçlar
Örümcek gözler ağlarını götürür başka diyarlara
Turnalar, kumrular evlenmeye gelir bu topraklara.
O gül ki her çiçek ezelden beri bilir ismini
Her çiçek ona çiçek açar, onun varlığında
O gül varken tüm çiçekler utanır, saklar kendini
Ve her çiçek önünde durup, eğilir huzurunda.
O tek bir gül ile beşinci mevsimi yaşarız biz
Varlığı ilkbaharımız olur, kanatlarımız değer gökyüzüne
Yokluğu sonbaharımız olur, sararıp dökülürüz
Birlikte doğar, birlikte yaşar, birlikte ölürüz.
Kayıt Tarihi : 14.1.2021 06:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!