Beş Yüz On Dördüncü Mektup

Halil Pazarlı
131

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Beş Yüz On Dördüncü Mektup

Canım karım sırdaşım Ayten
Dışarıda kuzey rüzgarları özgürlüğe kısrak gibi ılgıt ılgıt koşarken
içeride zaman çemberleri inadına kağnı gibi ağır ağır yürürken
aşırı yalnızlığıma koyu çaresizliğime yine yetiştin
514. mektubunla yine sen
inan mektubun elime geçtiğinde
bayramı alkışlayan çocuklar kadar şenlendim
yoğun bir eziklik silindi yüreğimden
sevinmek şenlenmek neşelenmek güzel şeyler be Ayten
hele birde on üç yıldır hapisteysen

Oku bunu mektubumu oku Ayten
bu bir mahkum yorumudur ta gönülden
tel diken dört duvar arasında
zifiri sessizlik ortasında
hayatın sürekli kavgasında
ve aşkın en derin yarasında
acı dolu mevsimlerin
işkence var hesabında

Hani zaten buraya düştüğün ilk günden başlayarak
alev alev kavrulan o keskin duygularını
ufacık bir odanın hain ve sinsi gölgeleriyle zorunlu paylaşıyorsun
hani zaten o katran rengi soğuk ve rutubetli gecelerin
delimtrak kalleşliğine boynun bükük öylece katlanıyorsun
sonra bunlar yetmiyormuş gibi
elinde tespih ağzında cigara bağrında ıssızlık
maltada volta atan müebbet arkadaşlarının
dalga dalga büyüyen ayak seslerine içerliyorsun
ve bu kısır döngüyle birlikte
öyle bir kara koza çevreni ilmek ilmek sarmaya başlıyor ki
önceleri sessiz sakin dengeli hassas bir insan dahi olsan
sonraları muştalı hırgürlere taraklı küfürlere
ve demirli pencerelere katıksız alışıyorsun
hatta ezgisi ne kadar arabesk olursa olsun
avazı çıktığı kadar bağırarak türkü söyleyen Garip Osman'a bile
hafifçe gülümsüyorsun

Düşün
düşün ki birde mektubun gelmemiş
işte o vakit bacakların tutmuyor
hislerin üşüyor bedenin uyuşuyor
yani bir mumun dibine akan köpük gibi
yavaş yavaş eriyip sönüyorsun
yani Aytenim hapiste mektubun gelmeyince
ranza komşum Deli Recep gibi yaşayan bir ölü oluyorsun

Dinle beni hikayemi dinle Ayten
bu bir mahkum gerçeğidir ta gönülden
doğrunun kanıtı ne ola ki
insanın gerçeği bir yorumsa
iyilik kötülük ne ola ki
çıkmaza girilmiş bir durumsa
bizim gibi insanların
işkence var hesabında

Neyse sen bunları dert etme kalbini ferah tut
çünkü ben ayaktayım çünkü ben yaşıyorum
çünkü sen bana tam on üç yıldır yazdığın her mektupla
sabır taşının ruhu kadar dayanmanın iksirini
çifte su verilmiş çelik kadar direnmenin kuvvetini
mutluluğa kopan çığlık kadar geleceğin ümidini veriyorsun

Sen beni merak etme ben iyiyim
parada göndermişsin eline sağlık
Ayten be çocukları çok özledim
bu görüş gününe onlarıda getir emi
ha birde unutmadan
arasıra gözü yaşlı ihtiyar anacığımı da ziyaret et
iyi haberler ver ona üzülmesin
vesselam

Burada mektubuma son verirken
katlandığın sıkıntılar için alnından
çektiğin çileler için yanaklarından
en önemlisi ise
sevgin için sevdamız için
sabahın ayazı sinmiş o karanfil uçuğu dudaklarından
özlem hasret ve tutkuyla öperim

Halil Pazarlı
Kayıt Tarihi : 26.9.2004 02:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muammer Çelik
    Muammer Çelik

    Oooooooooooooo bu kariniza yazildigina gore.. cok özel bir mektup... buna yorum yazilamaz.. ozur dilerim

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Halil Pazarlı