Beş Taş Oynarken Çocuklar

‘Beş Taş Oynarken Çocuklar

-orda faili meçhul’ on yedi bin insan
iş elbisesiyle yatardı-

-orda ‘yat’ düdüğünün sesi bastırır
‘uyan’ düdüğünün sesini-

bir bayram sonrası tutuldu yollar
tek kalemde tek satır buyruk
‘gelecek onlara emanet’
gözyaşları damlasın ranzaya

orda polis, orda savcı, orda hakim
aynı suçu kazırlar çocukların yüzüne

orda on iki yaşa on üç kurşun
büyüsün de zindanda büyüsün
okul zindanda, ders zindanda
öğrensin çocuk

orda betona bağlıdır taş
ağaçlar, çiçekler dışarıda
kalkmak düdükledir uyumak düdükle
rüyalar kesilir dilim dilim

günde bir saat düşer voltaya
karavana yüklü tren tiz çıkarır sesini
dışarıda çamur kurumuş diyorlar
toz kalkarmış kara kollardan

kızlı erkekli / binlerce çocuk
erir dört duvar ardında
çoğu soğuk yemiş esmer derili
koca kafesten taşan küçük elleri
ve binlerce ana yüreği
taşa bağlanan
duvarın da taşları var çocuklar
kalenin taşlarından daha küçük

Toprak Tutsun Külümü