Beş Satırla - Nazım Hikmet... Yüz Şiir / ...

Annelerin ninnilerinden
okuduğu habere kadar,
yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek
yalanı,
anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık,
anlamak gideni ve gelmekte olanı

NAZIM HİKMET

Şiir, kısa ve özlü olmalıdır. Şiir uzadıkça süte su katmış gibi oluruz. Ancak büyük şairler şiir uzasa bile sütün kalitesini olması gereken dengede tutabilirler.

Şiir; demir leblebi, çelik çekirdek, bir bardak cıva…
Şiir; öz ve biçim uyumundaki mükemmeliyet…
Şiir; ahenk ve duygu bombardımanı…
Şiir; elden ele gezen karanfil…
Şiir; yaşamaktan zevk almak…
Şiir; yüksek ahlak…
Şiir; aşk…

Yetersiz insan yalan söyler; baskı gören, aşağılanan, korkan insan yalan söyler… Bunu anlamak mümkündür. Ekonomik hayatı iyileştirmek, toplumsal refahı artırmak bu bataklığı kurutur. Eğitim kalitesinin artırılması ve insanlardaki sevgi açlığının giderilmesi bunlardan kaynaklanan yalanı kurutur. Annelerin “yalanları” ise pembe yalanlar olabilir ancak…

Yalanın asıl kötüsünü aç gözlü insanlar ve kurumlar söyler. Her şey benim olsun, en zengin ben olayım, en güçlü ben olayım… Bunun sonu yoktur ve asıl tehlikeli yalan bu cüzdandan çıkar… “Kitaba” da yalanı bu ihtiras sokar. Sokakta insanlar arasında “yalanın kuyruklusu”nu gezdiren de bu hırstır.

Anlamak! …Yalanı anlamak… Her yalanın daha büyük bir yalan gerektirdiğini anlamak… Giderek yalanların maliyetinin, gerçeğin ve doğrunun kat kat üstüne çıkacağını ve şimdiden “yalanı yaşatma maliyeti”nin daha yüksek olduğunu fark etmek…

“Bugün”ün, bir yanı diri, bir yanı ölüdür. Bazı değerler güçlenirken, bazıları çürümekte, yozlaşmaktadır. “Herkesin köşeyi dönmesi! ” mümkün değildir. Doğayı plansız ve hoyratça kullanmak artık cinayettir. Şimdi insanlık, daha sağlıklı, daha güvenli, daha yaşanası, huzurlu bir dünya istemektedir… Bu da “boyalı yalan”ın son durağa yaklaştığını, can çekiştiğini gösterir.