Men o şuxe güli-rena demeyim, bes ne deyim?
Aşiqe bülbülü-şeyda demeyim, bes ne deyim?
Min gözel görse gözüm, bir kere doymaz könlüm,
Bu kiçik qetrey derya demeyim, bes ne deyim?
Men eger eşqide Mecnun deyilem bes neçiyem?
Hadi sende vur
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Devamını Oku
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
pes ney deyim.. siir yahsi.. ve fakat cumle devrik.. sanurun..
bu sirinlik.. bu letafet ki.. sende var guzelim..
.. denilse.. hos olurmustu..
bu letafet ki senin var guzelim..
.. ikinci tekil.. akkuzatif hal ( imenitelniy padej ) ni horosho.. bence.. zannimca..
bu ile birlik beraberlik icre.. bu ile beraber.. yinede vasat ustu calisma olmus.. yazan duyarli yureke saglik.. daim olsun kalem.. tesekkur secki sebeb.. kanaatimce.. saygilar..
güzel
Yazara rahmet diliyorum. Xalide Efendiyeva Hanım Efendiye teşekkür ederim.Saygılarımla.
Bir şiir okuyorum.Bu ne kadar anlamlı ne kadar sevgi dolu bir duyarlılık! İnsanın gönlünü ve ruhunu okşuyor.Bence olağanüstü bir sevgi yapısına malik bir yazar.beğenerek zevkle okudum. tam puan +ant.Kutlarım.Sağlıklı yarınlar dilerim.
Sen ki ab-ı deryasın,men neçiyem yâd edem
Men bu canana deli demeyim bes ne diyem
Diyesim geldi.Çok şirin bir dille yazılmış....
İsgenderov Eliağa Memmedqulu oğlu (Eliağa Vahid) 18 şubat 1895 senesinde Baküde doğmuş, 1965 senesinde vefat etmiş.
Vahid halkın konuşan diliydi O ilk eğitimini medresede almış, farsça yazma,okumayı öğrenmiş. Onun bildikleri medresenin öğrettikleri çerçevesinden dışarı çıkmamış. Vahid defalarca teessüf hissiyle: 'çok okusaydım, daha iyi yazırdım' demiş.
Sonra ihtiyaç yüzünden marangozluk yapmış.
Amma insanı hayrete getiren odur ki, bu kadar sınırlı bilgiyle Vahid edebiyat tarihimize düşecek gazeller yazdı. Seyyid Ezim Şirvaniden sonra gazeli daha da sadeleştirdi, halk diline daha yakın şekilde yazdı ve bunun neticesidir ki, onun yazdıkları dillerde destan oldu.
Eliağa Vahid edebiyata geldiğinde Birinci Dünya savaşı yeni başlamıştı. İlk şiiri 1915 senesinde “İqbal” gazetesunde basıldı. Satirik şiirlerinde dinde hurafatı, zulmü ve haksızlığı eleştirdi. Mehemmed Emin Resulzadenin editörü olduğu gazete o devrin en öncül türk gazetesiydi.
Satirik şiirlerinden bir örnek:
Geldi Muharrem ayı,
molla fırıldak dayı.
Katıl rövzehanlara,(mersiye söyleyenlere)
Köhne müselmanlara,
Günde git ihsanlara,
Ye bozbaşı, iç çayı,
Molla fırıldak dayı.
Yaklaş molla Gevama,
Tavla beş-on avamı,
Katle yetir İmamı,
Özün de Şümrün tayı, (tayı - benzeri)
Molla fırıldak dayı.
Ezelden karışıksın
Ne molla, ne aşıksın,
Her kazanda kaşıksın,
Hercayisin, hercayi.
Molla fırıldak dayı.
Satirayla beraber Vahidin felyetonları ( satirik makale) da vardı.
Amma Vahidi vahid eden onun gazelleri oldu . Onun zamanın içinde kaybolmamasına vesile oldu. Vahid gazeli arap ve fars kelimelerinden temizledi, halk bu gazelleri sünger gibi canına çekti
Vahid bade-perest idi. Bunun sebeplerini kendisi gazellerinde açıklamış:
Meni aludeyi-mey gözleri ahuler edib,
Qurtaran varmı elinden bu xetakarlarin.
anlamı:
Beni şaraba meylettiren ceylan gözlü güzellerdir
kurtulabilen var mı bu hatakarların elinden?
Amma sebep yalnız bu değildi . O başka bade-perest serhoşlardan değildi. Sarhoşluğu yaşama, hayata, mevcut devlet idareciliğine itiraz şekliydi. Halk Vahidi böyle sevdi.
BİR DE GAZEL ÇEK!..
Hep halk şiiri (ozanca aşklar, yergiler, sövgüler, daha neler neler. İki uyak veya bir ayak, diz gitsin… )
Hep serbest (her telden dizeler, satırlar, sallamalar, bellemeler, aklına ne gelirse –adı üstünde- serbest…)
Biraz da DİVAN’a buyun beyler…
İsterseniz altınıza kaz tüyü veya yün minder(tercihe bağlı): sırtınıza halı dokuma, içi kamış dolgulu terletmez, havadar, rahat ettirir bir duvar yastığı…
Elinize alın ud’unuzu, tar’ınızı, ney’inizi, kanun’unuzu, sazınızı…
Haydi, girin havaya
Başlayalım, ince sazdan
Gazel okumaya…
*
Ruhumuz temizlensin biraz. Havamız değişsin…
Yakın zamanımızın seçkin şairlerinden biri Eliağa Vahid. Fazla araştırmadım. Yalnız, türküleriyle de tanınan bir şairimiz olduğunu gördüm.
*
Ben öncelikle bir iki hususa dokunacağım, elim yeterse…
“güli-rena”, “bülbülü-şeyda”, “afeti-dünya’ nın yazılışı, Azeri Türkçesinde farklı bir özellik taşımıyorsa, yanlış. Doğrusu “gül-i-rena” “bülbül-i-şeyda” olmalıydı, diye biliyorum.
Rana: güzel, alımlı, ışıltılı, göze ve kulağa hoş gelen, latif demek. Ben koku anlamını bilmiyorum.
Zaman ilerledikçe kurallar da değişiyor olabilir. Biz çok mu eskilerde kaldık acaba?
*
Gerçekten gazel nazım türünün bütün özelliklerini taşıyan güzel bir şiir.
Günümüz Türkiye Türkçesinde aruz ölçüsüyle şiir yazmak oldukça zor. Çünkü Türkçede uzun sesler (sesliler) yok. Sadece kapalı heceler var. Açık heceler var. Bu da işi oldukça zorlaştırıyor.
Tevfik Fikret Mehmet Akif, Yahya Kemal vb aruzu kullanmışlar, ancak onların yaşadığı yıllarda Türkçemiz hâlâ Osmanlıca’nın ağırlığı ile devam etmekteydi. Şimdi daha sade bir Türkçeye sahibiz. Yani Arapça, Farsça’dan daha arınmış bir Türkçe.
Halide Hanım, veznini de verseydiniz bari…
(Fâ i lâ tün / fe i lâ tün / fe i lâ tün / fe i lün)
( _ . _ _ / . . _ _ / . . _ _ / . . _ )
* Şiirin özgün olanı az kusurlu. Ölçü olarak çevirisinde sıkıntılar var.
Şiir adını, gazele uygun olarak REDİFİNDEN almış. (demeyim), BES NEDEYİM?
Uyaklanışı:
. . . . . . . güli-ren / a / demeyim, bes ne deyim?
. . . bülbülü-şeyd / a / /demeyim, bes ne deyim?
*
Diğer beyitlerin 1. mısraları serbest, 2. mısraları uyaklı.
……….
………. Dery / a / demeyim, ya ne deyim?
*
………..
………….Leyl / a / demeyim, ya ne deyim?
*
………..
………… rüsv / a / demeyim, bes ne deyim?
*
…….
…afeti-düny / a / demeyim, bes ne deyim?
*
………
……. Al / a / demeyim, bes ne deyim?
*
…….
……. Sevd / a / demeyim, bes ne deyim?
Son beyitte adını da zikretmiş şairimiz…
Divan güzelinin bütün özellikleri de dile gelmiş beyitlerde.
Telmihler, tezatlar, tenasüpler vb sanatlar da yerli yerinde kullanılmış.
Şah-beyit özelliği taşıyacak beyitlerden;
…
Men eger eşqide Mecnun deyilem bes neçiyem?
Sevdiyim dilbere Leyla demeyim, bes ne deyim?
(Senin aşkınla ben Mecnun değilsem, neyim?
Sevdiğim güzele Leyla demeyim de ne diyeyim?)
***
Çırpınır quş kimi her zülfünü gördükce könül,
Men bu divaneye rüsva demeyim, bes ne deyim?
*
Benim gönlüm kuş gibidir. Aşka kanat açar. Hele hele senin o zülfünü (saçlarını) gördükçe kendinden geçer. Zülüf var ise sevgilini ay yüzünde “ben” de vardır. Yoksa yan bakışında, tebessümünde hançer çekmiş gamzeler oluşur. Aşığın gönlünü yarar, kanatır. Saçları da gönül kuşunun tuzağıdır. Bir kez gönül kuşu uçar (eskiden atların kuyruk kıllarından kuş yakalamak için tuzaklar yapılırmış.) ve o saçlardan örülmüş tuzağa takılırsa, vay haline. Bir daha kendini kurtaramaz. Kurtarmaya gücü yetmez.
Tuzaktan da öte beladır saçlar. Yüzdeki “ben” de dane –buğday arpa tanesi- gibi tanedir, aşka aç gönül kuşunu kendine çeken…
Bir güzele, bir “ben”e aldanıp tuzağa düşen bir daha iflah olmaz. Rezil rüsva olur. Divaneliği, aşk çılgınlığı dillere düşürür. İnsanı rezil eder.
***
Güzel bir şiir seçilmiş.
Biraz nefes aldık.
Yeni yılda gazel okuduk, dinlendik biraz.
*
Şairine rahmetler, emek veren Halide Hanıma sağlıklar diliyorum.
02 Ocak 2013
Hikmet Çiftçi
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Ola bilməz
Xilqetde senin tek, gözelim, can ola bilmez,
Exlaqı gözel, sevgili canan ola bilmez.
Fexr eylmesin öz gülüne bülbüli-şeyda,
Bir gül, hele de sen kimi xendan ola bilmez.
Minlerce gözeller yetirir günde tebiet,
Amma, sene benzer gözel insan ola bilmez.
Yüzlerce eger hüsnüne adem ola heyran,
Bir kimse menimtek sene heyran ola bilmez.
Sen terbiyede, hüsnde bir başqa gözelsen,
Reftarına, exlaqına nöqsan ola bilmez.
Hürriyyet, insanlığa layiq seni gördüm,
Her kes seni sevmişse peşiman ola bilmez.
Öz aşiqinin naz ile qan eyleme könlün,
Hürriyyet olan yerde könül qan ola bilmez.
Her xoş görünen kimseye aldanma, heyifsen,
Her xoş görünen kimsede vicdan ola bilmez.
Bu hüsnle çoxlar seni ister seve, ey gül,
Vahid kimi eşqinde qezelxan ola bilmez.
Eliağa Vahid (1895 - 1965)
...kıymetli Ferhat (hocam) şiiri ve şairi çok güzel anlatmış.
...gerçekten de her ne zaman bir azeri şair ya da acem şair okusam ayaklarım yerden kesilir.
...Arap'ın gerçek ismiyle tekrar aramıza gelmesine sevindim.
...saygılar.
güzeldi,üstadı en kalbi duygularımla kutluyorum.eyvallah.
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta