Berrak Ve Ak! Şiiri - Cihan Yapacak

Başlığını yere düşüren lambamdan,
Annemi anlatmak geldi içimden..
Gözlerinin pek iyi görmediğini,
sürekli söyler durur.
Konu benim bir yerleri, sileceğim zamana gelirse..
İşte orada durun.
Annemden daha iyi gözlere sahip birini bulmak olanaksız.
Ellerine su dökmek imkansızdır.
Günü güzel geçmişse,
Geceleri uyurken, bize konser verir.
Ciddiyim.
Öyle dalga geçiyorum diye de düşünmeyin.
Babam uyurken, türküler söyler.
Annem de ona eşlik edip,
Mükemmel bir horlama ile evin tüm duvarlarını, sanki bir orkestra eşliğinde, uyuturlar.
Benim de ninnim bu.
Annemi en güzel yapan şeylerden biri de,
Saçlarındaki aklardır.
Böyle siyahla karışık, beyaz dersi
Ve aradan sanki ince bir fırçayla çizilmiş,
Beyaz teller..
Doğrusu saçlarım,
onunki gibi olsun çok isterdim.
Çok ama çok güzeldir saçları.
İnce ve yumuşak.
Haaa bir de dişleri..
Gülünce inci gibi dişleri parıldar.
Torun sahibi olunca,
Bu dişlere sahip olmak nasip oldu.
Yıllarca bana ..benim,
ilkokul anılarımı anlatır durur..
Hiç çalışmadan,
"nasıl bu kadar memnun ediyorsun hocalarını "der durur.
Daha bu akşam yine dilinden döküldü ..
İki yaşlı dünya, iki genç hayatla sürdürüyor bu günlerini..
Eskiden çok eskiden de şöyleymiş,
Annem bir evin temellerini dizmiş.
Beton falan yapmayı bilirmiş.
Hatta benim doğduğum evi
annem yapmış.
Hep babamın, yapmasını beklemiş.
Babam da düz bir memurdur günümüzde.
Sabah gidip akşam gelirdi.
Ve yine bir akşam, babam eve döndüğünde,
Karşısında yıkık bir ev, uyuyacak bir oda bulamamış.
Neyse ki annem zeki bir kadındır ki ..
Ertesi gün babamın işe gitmediği gün yıkmış evi..
Sonra o gece bir oda bitirmişler, sabahında diğer yerler.
İki üç günde, betondan bir ev yapmışlar.
Sonra güzel çiçekler, ekmiş..
Ben üç yaşına girdiğimde,
neredeyse bir dönümlük bahçeye sahip
bir eve geçtiler.
Sizden güzel olmasın,
Annem ve babam o eve, elliye yakın ağaç ve binlerce çiçek yerleştirdi..
Bir de ramazan aylarında, iftarımızı açabileceğimiz bir çimenlik alan yaptılar.
Her akşam orada yemek yerdik..
O kadar güzeldi ki, mutfağa yemekleri taşımak, hiç de zor değildi ..
Annem örgülerin, el işlerinin kadınıydı.
Kullanılmayan bezlerden,
Hayranlıkla bakacağımız ürünler çıkarırdı.
Bir de yirmili yaşlarımda,
bana bir yelek ördü.
İlk kazağımı beş yaşında ördü.
İlk çantamı da on dokuzumda.
Annem sevmenin,
Ve soğukluğun ..
Kahvaltı hazırlamayı pek beceremezdi.
Ama mükemmel reçeller yapardı.
Ev yemekleri harikaydı.
Kokusu bizleri doyururdu.
Son zamanlarda dizi izlemeye başladı.
Babam emekli olunca dizi izlediler.
Yoksa, televizyon sadece ülkenin haberleri için vardı bizde..
Haaa bir de babamla annemin her sabah sayemde açılan, siyaset atışmaları çok tatlıdır.
Meclisi izlemek bu kadar keyif vermezdi.
Annemin yüzü kızarır.
Biz babamla kahkahalara boğuluruz.
Fotoğraf çekmeyi annem pek sevmez.
Ama babam sever.
Hatta her fırsatta "bizi çek" der.
Annemle fotoğraf çekmeye kalksak,
Eli hemen saçlarına gider.
Eşarbını üstüne çeker.
Bir de ayakları sürekli ağrır annemin.
Yağmurlar, annemin ağrı habercisidir.
Annem, tam bir nine
Tam bir annedir bir bakıma..
Kaynana olmayı pek beceremezdi aslında.
Gelinlerine annelik yaptı annem.
Hatta torunlarına daa.."
Ve her evlilik konusu açılınca,
Senin evini çok merak ediyorum.
Çocukların evi boyaya batırır,
Biri bir şeyler çalacak
Eviniz hep konser havasında olacak der.
Tam bir bebeği öpecek olsam,
Söze "Rahmetli dedeniz derdi ki.." diye başlayıp, bebeklerin öpülmemesi gerektiğini, koklanması gerektiğini vurgular.
Annemin en derin noktasıdır perdeler..
Aaaa bir dee böyle güzel güzel serilmiş, elbiseler.
En büyük tutkusudur, turşu ve kurutmalık yapmak.."
Annem, annesinin öldüğü gece sigarayı bıraktı ne tuhaf demi?
Annem işte hep böyle bizleri şaşırtır.
Sabah uyanınca yaptığı mücverlerin, şaşkınlığı kadar, mutlu edenlerden..
Annem işte en güzel kadınıdır bu dünyanın.
Annem işte altmışlı yaşlarda,
Burnunun üstünde, trafik kazasından kalma bir dikiş iziyle,
Dantelli bir önlük yakası kadar,
Berrak ve ak!
İşte benim annem..
.
.
-C.Y.