Çiçekler açtı penceremde hepsi canlıydılar ta ki o mevsime kadar işte o mevsim o uzun tatlı rüyalarını birer birer zehir etti hepsine döküldüler döküldüler en sonunda kuru gövdeleri kaldı kendine bakamayan sulasan ne çare sulamasan biçare aralarından biri bakar durur etrafına kös kös ağlar o köşede usulca haklıdır çünkü elinden aldınız arkadaşlarını garibimin yalnız kaldı bir başına kim onlar bilirsiniz yabancı değildir kendileri dal ve yaprak konuştum garibimle ne zaman görecek seni arkadaşların diye belki bu mevsimin sonlarına doğru gelirler dedi çok duygulandı,gözleri doldu biraz daha çöktü belliydi içindeki hasret üzerinde bir yüktü onu adım adım yalnızlığa hatta ölüme sürüklüyordu. Onlar yanındayken o güzellikte düşünemezdi ki bunca eziyeti. Nerden bilsin ki zavallım bir gün onu yalnız bırakacaklarını bir taraftan kin, bir taraftan özlem yakasını bırakmıyordu. Çok hırpalandı hep gelmelerini bekledi ama dayanamadı. Sabrı bir yere kadardı öylece dimdik o soğukta titreyerek can verdi usulca, kimseden habersiz. Belki birlikte öleceklerini bilse bu kadar üzmezdi kendini ama ona tutunacak biri olmadan ölmesi onu kahretmişti.
kapıyı çaldığın ilk günler var ya hepsi aklımın ucunda sanki dün gibi ne güzel günlerdi. Bazen seviniyor bazen de üzülüyorum o zamanlar zil çaldığı vakit kapıyı açmak kolaydı tabi, her zil sensin diyerekten heyecanlanıyordum ama nerden bilebilirdim ki bir gün bunun zamanla acıya, özleme dönüşeceğini; artık o kapıya yaklaşamaz oldum. Zilin sesini duymak bile istemiyorum. Gün geçtikçe kötüye gidiyorum. İnanmazsın, bir gün uykuya dalıyorum, rüyaların içinde çırpınıyorum tabii biri çok farklıydı; kapı görüyorum sürekli çalınıyor ama açan kimse yok, kırılacak şiddette tekmeleniyor ve homurtu sesleri karışıyor birden uyanıyorum. Etrafıma bakınıyorum, düşünüyorum, aklıma geliyor. Galiba sendin. Ölüm kapıyı çalıyor dedikleri bu olmalı. O kapıya senin elin değmişti yaklaşmamam gerek biliyorum ama artık açmanın zamanı geldiğine inanıyorum ve o cesareti kendimde buluyorum.
Umursamıyor olabilirsin ama ben yavaş yavaş eriyorum.
Kendime yeni doğmuş bir çocuk gibi bakamıyorum.
Gözlerin kanlanmış diyorlar bana uykusuzluktandır diyerekten geçiştiriyorum.
Fakat bilseler ki bu uykusuzluk niye.
Ne zamandır bu vaziyette.
Kabuk tutmuş kanamayan yaramın tekrar nüksetmesiyle gözlerimin ağlamaktan daha da çok kana boğulacağını düşünüyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!