Hayaller taşıyorum ellerimde,
Senden kaçmaya akbil basmış,
Uzak kilometrelere bavul taşımış,
Her anında yüzünü özleyen ellerimde.
Oysa hiç yüzüne değmedi ellerim.
Karşımda kaç kere ağladın da,
Isınmaya yeltenmiş ellerin,
Soğuktan sevdasını kaybetmiş.
Can ısısı verdim ellerine.
Avuçlarımın arasında, o ufak ellerin.
Gözlerin, devriliyor, düşüyor,
Ve sonra gerçek dünya üşüyor.
Kahvenin acı tadında ezberledim yüzünü.
Sigaramın dumanında kırptın gözlerini.
Hiç saklayamadım gözlerimdeki hüzünü,
Ve hiç tanıyamadım, bileğindeki izini.
Konuşuyorsun, anlatıyorsun en içindekini,
Yürüyorum,
Ayaklarım zihnimden bağımsız.
Narlı Sokağa yürüyorum.
Aklımda sen.
Aklımda son filizlendirdiğin yerin ayak izleri.
Aklımda, son öptüğün yer, beni.
Sana gelmek,
Yeni bir şehre gelmek gibi.
Burnuma gelen o yabancı soğuk kokunun mavi rengi.
Henüz aşina olamadığım çıkıntılar, Alışamadığım renkler,
Duyamadığım sesler,
Rüzgarın;
Sekiz defa düşündüm.
Sekiz defa yaşadım bu anı.
Sekiz defa yutkundum.
Sekiz defa duydum.
Sekiz defa vurdum yere.
Sanki dokuza ulaşamadım,
Senden üç ay sonra açtım, gözlerimi bu dünyaya.
Üç ay geç kaldım sana.
Üç ay daha seninle aynı dünyada nefes alabilecekken.
Geciktim ilahi nefes ortaklığına.
Doğumunda yaşıyor olmak isterdim,
Hissedermişim gibi geliyor elbet ilk nefesini.
Seni yıllanmış seviyorum.
Yıllandı sevdan içimde,
Seni yıllardır seviyorum.
Garantisiz, korunmasız, tereddütsüz.
Öyle ayaküstü yol sorar gibi değil, müdavimin olarak seviyorum.
Seni yıllanmış-
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!