Beria Şiiri - Fatih Şahin Işık

Fatih Şahin Işık
78

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Beria

BERİA I

bir bulanık karanlıktır çöker üzerime

gayrı kaldıramam

gücüm yetmez

serpilir en derin köşelerine yalnızlığımın

bir tutam yıldız olur gözlerin, ulaşamam

avare duruşlar gölgelenir köşe başlarında

ayak sesleri korkak ilerler

serenatlar kayıptır ıslıklarda

sen… sen yine yoksun

yüreğim bir garip serzeniştedir şimdi

hayalin durur heyulasında yalnızlığımın

öyle kaçamak öyle yalancı

ortasında gecenin

nergisler açılır salkım saçak

sen… sen hala yoksun

anlatamam mecalim kalmadı tükendim

işte sen orada

umursamaz bakışlarınla duruyorsun

ayışığı altında ne de güzelsin

saçlarına yıldız düşmüş

bu kahrı çekecek gücüm kalmadı

çıkamam yitik masallardan

sen…. Sen hala yoksun


nedendir şikayeti anıların

küflenmeye yüz tutmuş geçmişim

neden canlanır olur olmaz bilmem ki

sabırlar içerim kadehler dolusu

yine de olmaz

hayalin tükendiği yalnızlıklarda

yine de sen çıkarsın karşıma

kurtulamam

döner düny abaşşım döner

kulaklarımda sesin

bir büyük işkencedir

dolaşır ayaklarım

uzar mesafeler

çıkmaz sokaklara girerim

kaçamam senden

sen … sen hala yoksun

karanlık bulandıkça bulanır

umut kalmaz ışıktan

çareden umut kalmaz

büyüdükçe büyür yalnızlığım

kirlenir hayalülkem ağıtlarımla

sen… sen yine yoksun

şikayetim cevap almaz

kaçıncı boş döner ellerim

yıkarım adına kurduğum sarayları

ölürüm kahrımdan

ve sen karanlığın ötesinde

gülümser gibi durursun

saçlarında yine yıldızlar

bakışların yine umursamaz

sen… sen hala yoksun

tükenir sabrım

durur dünya başım durur

vurur inadına yüreğim

bir deli rüzgar olur savrulurum

hüzzam şarkılar tutturup da sonunda

ne kadar bulanırsa karanlık

o kadar büyür yalnızlığım

o kadar büyür aşkım

sen… sen zaten hiç olmadın ki…

yokluğun bir amansız türkü dudklarımda

bir yarım kalmış mısra

ağlamak ne zordur yarınlarnda hasretin

ne ağır

oysa var olan tel şey yokluğun

şimdi şiirlere

seni sığdırmaya çalışmanın utancındayım

bir ayrılık türküsüde

bir garip hasetin ellerinde tutsak

oysa var olan tek şey yokluğun

ellerin ayakların

kaybolup gider bir rüzgarda sesin

şebnemler düşerken güle

ille de gözlerin BERİA ille de gözlerin

tutup çıkarsam yokluğundan

aydınlanır dünyam

oysa var olan tek şey yokluğun

dağların gölgesi büyük olur

büyük aşkların hasreti büyük

söyleyemem hasretimi

aşkımı dökemem mısralra

sen ordasın hala

umursamaz bakışlarınla

kahreder aynlar

mahkemelerde mahkum kalırım

zindanlarda mahpus

oysa var olan tek şey yokluğun

onu da çalamazsın ya

dağılır sisleri karanlığın

yokluğun kar etmez

gülüşün incitmez ruhumu

yokluğunda ölmem ya

bir ulu çınar devrilir kalır

sereserpe kolları

gör nasıl ağlar yalnızlık

susakalır gece

saçlarında yıldızlar

gör nasıl dökülür avuçlarıma

bakışların kalakalır gecede

yapayalnız

yoklunda ölmem ya

bir ateş düşer ortasına karanlığın

nasıl titrer gölgler

nasıl korkar

bakışların umursamaz olsa da ne kadar

ordtasında yalnızlımın

gör bak yüreğim nasıl atar

yokluğunda ölmem ya

durma git

gidişin alamaz yokluğunu

hadi git…

bakışların kalakalır gecede

saçlarına düşer yine yıldızlar

gülüşün yine aklımda kalır

yaşar yine yalnızlığımda yokluğun

yokluğunda ölmem ya


SEN SEN YİNE YOKSUN

VAR OLAN TEK ŞEY YOKLUĞUN

ONU DA ÇALAMAZSIN

YOKLUĞUNDA ÖLMEM YA

Fatih Şahin Işık
Kayıt Tarihi : 31.5.2009 12:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fatih Şahin Işık