Bergüzar Şiiri - Emine Tansu

Emine Tansu
26

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Bergüzar

Nefesi öksürüyor, el yordamıyla bulduğum kayıp düş atımlarının.
Hüzün kokuşlu bir kaktüsün iliklerime batan susuzluğu, gövdeme yaslıyor başını.
Siren sesleri tuzak gibi patlıyor,
Endamını soyunan zavallı çınarların üşüyen dallarına.
Aslında hakettiğim bir trajedinin,
Hariçten gazelini okuyorum sil baştan.
Birazdan basılırım zabıtalarca...
Baykuşlar az sonra devralır üşengeç nöbetini gecenin, kurşun askerlerden;
Adımları iki göz odadan duyulur zıpkın yemiş gölgelerinin.
Ağız dolusu kahkaha boşalır sokaklara,
Salyaları ayağa bulaşmış adamcıl şakayıklardan.
Bir türkü yanıma oturur şimdi,
Çıkar yalım yalım kahrına, hasret komedyası yolların.
İlahi!
Durup dururken nereden çıktı bu kasvetli nesir şimdi...

İki kuruş ziftli elyazım vardı, bütün kapıları ağlattı sen giderken.
Köstekli destekleri olmasa hani,
Peçesini çıkaran güz vurgunu sardunyaların,
Oturup bende ağlayacaktım.
Çınlayan kulaklarıma parmağını bassın biri!
Yoksa bütün pervaneliği imzasız kalacak ökçeli yazıtlarımın...
Yolcu!
Soluğuna bulaşan bu pelesenk firarı biliyorum.
Afişlere basmışlardı bir gece gözlerindeki kıskançlığı.
Fışkıran bir sessizlik var asude tavanlarda.
Bu çılgın dünyanın boylamlarında gezinen riyaya dayanamıyorum.
Ne olur, beni de götür cennetin ölümcül saklambaçlarına...

İki dirhem katran oluyor ağıtlarda sızım,
Ilıman bir ıssızlığın kollarını sıvıyor gece.
Ne kadar da senliymişim ben olmadan...
'Bergüzar yollamış ellerin yari,
Yüzden seven çok olur, candan sevenin hani...'
Lamekân!
Sen nereden başlamıştın sevmeye beni...?

Kaybolduğumu biliyorum bu felsefe bozuntusu anlatılarda.
Kötü bir nişancıyım ben.
O halde kendimden başlıyorum mitolojik acıları vurmaya...
Kamyonlar şehirleri taşıyor durmadan,
Arabesk bakışlı camlara uyku kusarak.
'Pencereden kar geliyor...'
Yalınayak bir karabasan, damarlarından yakalıyor kabuslarımı.
Üzgünüm...
Cebimde düşleri korkutacak kadar 'aşk' kalmadı...

İki yüz yirmi iki gündür bileklerine kan oturuyor harflerin.
Yazdığın ne varsa kangren olup kesiliyor.
Ben,
Kendimden başlıyorum bundan sonra paragraflara...
Dikiş tutmuyor adsız bıraktığın soluksuz yolculuklar,
Akıl sır ermiyor gülüşündeki tonsuz moral bozukluklarına.
Korkusuz korkakların titremeleri geçiyor yavan lakırdılarının ardına.
Biliyorum...
Cezirelerden yankılanan benim adım değil!
Bu bas bas kanırtılan gece,
Senin pencere diplerinde gidermedi yalnızlığını.
Katliamlara namzet bir suskunluğun bütün muştusu,
Kelimelerinin ayak sesinden çıkmadı.
Telaşsız imgeleşen ağzından tükürülmedi hayat hiçbir kere.
Bu başı kesilen kalabalık, irdelemedi senli- sevgili saatlerimi.
B e r g ü z a r... Nefesinden gelmedi...

Ahrar bir geleceğin yortusunu karşılarken yabancılar,
Dilime revan 'ır'lar çek gözlerine.
Ben sana 'at' desem de,
Sen kovma koleksiyonundan milatlık pulları.
Sadece suya ihtiyacım vardı bir bardak.
Nemli bir kutsallıkta, yanımda yatan yabancı!
Ayrıntıları düşleyicilerinde bile kalmayan bir coğrafyadan,
Zeytin gözlü oğlan çocukları biriktirerek salıncaklara,
Daima ezberinde tut sıcaklığımı.

İçime sahip çık, dışıma türküler çal...
Düşümün sisli adamı!

Bana şiirle bak...

Emine Tansu
Kayıt Tarihi : 7.12.2004 17:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Emine Tansu
    Emine Tansu

    Taş sabırı çatlattı mı? ? ...

    Cevap Yaz
  • Mehmet Şakir Karataş
    Mehmet Şakir Karataş

    '''İçime sahip çık, dışıma türküler çal...
    Düşümün sisli adamı!

    Bana şiirle bak...'''

    şiire şiirle bakabilene..........selam.

    saygı selam üzere.....,

    mehmet şakir karataş

    Cevap Yaz
  • Selda Erdoğdu
    Selda Erdoğdu

    Ne kadar zengin bir sözcük hazinesi............
    Kelimelerle oyuncak gibi oynamış şair.....Duyguları ile harmanlamış...........

    Cevap Yaz
  • Emine Tansu
    Emine Tansu

    Gökte uçan Hûma kuşu ne bilir dalın kıymetini mi desem, yine yeşillendi germir bağları, bergüzar yollamış da ellerin yari mi desem... Hangi türkü açar kucağını zifiri aydınlığımıza? Hangi ova çıldırmaz ekini görünce gözlerinde?

    Kapıma geldin mi?
    Yoksa ben mi penceresizdim yine?

    Kıymığı kalmış tırnağımda akşam ki türkünün.
    Diyorum,
    bir yerden tanıdık bu üşük Mayıs.
    bir yerden...

    ama nerden?

    Cevap Yaz
  • Emine Tansu
    Emine Tansu

    Bu şiire rastlayana da selam. Ben karşılaştıklarımı bir anlatsam... Sizin 'dev' dağarcığınızın yanında, benim sıska ve cüce çabalarım... Yazdıklarınıza rastladıktan sonra kamaştı gözlerim, irkintilerimi biriktiriyorum diyebilirim artık. İrktikçe rüzgar esiyor çünkü, daha çok sığınıyorum olukların altına. Sizden sonra,
    eşşsiz bir selin akışında,
    molasız,
    imlasız bir de,
    'sal'lanıyorum...

    Karanlığımı körelttiğiniz için, asıl size selam Naime Erlaçin...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (12)

Emine Tansu