2009 yılının ilkbahar ayının sonlarına doğru, küçük bir doğumhanede gözlerimi açmışım; kavuşmuşum bana hâlâ hayat vermeye devam eden nefesime.
Duygu yüklü ve hassas bir bebekmişim. Ne zaman hüzünlü, efkârlı bir müzik çalsa hemen boğulurmuşum boncuk boncuk gözyaşları dökmeye.
Gel zaman git zaman her çocuğun bir gün tadacağı gibi okulu tatmışım. İşte, o zaman tanıştım şiirle demek isterdim ama ben şiirlerle, öykülerle, romanlarla okulumda tanışmadım.
Ben hayatımın her zaman bir parçası olacağına inandığım şiir ve öyküyle Bilsem'de tanıştım. Evet, ben insanların değimiyle özel yetenekli bir çocuktum. Fakat hangi çocuk özel değildir ki? Hangi çocuk yeteneksizdir?
Kendimi hiçbir zaman özel görmedim, göremezdim de. Mütevazı olmak benim bir parçam aynı edebiyat gibi. Oradaki öğretmenim sağ olsun, onun sayesinde kendi kafamdaki dünyayı kalemle yazıya aktarmayı, paylaşmayı öğrendim.
O zaman daha ilkokul üçüncü sınıfa giden ben, şimdi liseye başlayacağım. Yazmayı, gözlerim çaresizce kapanana dek bırakmayacağım.
Bu uzun ve biraz da gereksiz yazıyı okuyanlar gerçekten varsa... Sizlere teşekkür ederim.
Andıkça
Ne zaman seni düşünsem içim ürperir,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!