'Berduş Siyah püskülleri sarktı gecenin Paranın kirinde dolandı zaman Maskeleri düştü hayallerimin Alkışlar yükseldi boş tiyatrodan. Gittin! ...ağlamadım, tuttum kendimi Senin yokluğunda bir berduş oldum Seçim sandığına attım kalbimi Kendime yepyeni bir parti kurdum. Beynimi kemirdi ince sorular Geçmişi yargılar, neden, niçinler Doksanlık ihtiyar ölümden korkar İçimdeki çocuk intihar eder. Kayıp gözlerini astım duvara 'Dönüş yok' levhası gördüm uzaktan Bilmeden takıldım çıkmaz yollara Sarhoştum ben aydım, döndüm tuzaktan. Sevdan bulaşıcı ince hastalık Yasak duygularım karantinada Dışarda yaz günü, kapım Aralık Öpüşler buz tuttu dudaklarımda. Huzurumu çaldı suçlu bakışlar Kaçtım habersizce mahpus damından Çizgisini aştı soruşturmalar Hiç ödün vermedim berduşluğumdan. İspirto kokulu günleri saydım Hasrete kıvrıldım Dicle Nehri' nde Durdum duraladım içimi yaktım Kalmışım ateşten çember içinde. Kahvede demlendi politikalar Sincaplar oynaştı kovuklarımda Otel odasında kirli çarşaflar Örümcek ağları duvarlarımda. Doldur meyhaneci içkiler benden Çalsın sivrisinek ben oynayayım Anılar dökülsün toprak testiden Boyalı gülüşler, ben hep aynıyım. Dağlar aramıza bir virgül koyar Yalnızlar korosu şarkımı söyler Yazlık sinemada perdeler solar Susma! ...sustuğunda yağmur çiseler. Mehtapla dans ettim durgun sularda Rüzgarın saçına bigudi sardım Narları ekşittim avuçlarımda Oturup kendime mektuplar yazdım. Çözdüm pontolonun iliklerini Hayat! ...artık sana aldırmıyorum Kaldırdım dünyanın eteklerini Sensiz yaşamaktan zevk almıyorum. Dünya sefasını kötüler sürer İyiler nedense erkenden gider Nüfus sayımında biri eksilir Muhtarlık sicilden kaydımı düşer.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta