Otelin balkonlarında, pırıl pırıl nesneler,
Nesneler, nesneler –
Tekerlekli koltukların çelik boruları, alüminyum koltuk değnekleri.
Tuzun tatlılığı misali. Niçin yürümeliyim ben
Kazlarla lekelenmiş mendireğin ötesine?
Hemşire değilim ben, beyaz ve görevde,
Bir gülüş değilim ben.
Kancayla ve çığlıklarla, bir şeyler peşinde bu çocuklar,
Ve onların korkunç hatalarını sarmak için çok küçüktür kalbim.
Bu bir erkeğin parçası: O’nun kırmızı kaburga kemikleri,
Ağaçlar gibi çatlayan sinirler, ve işte cerrah:
Aynamsı bir göz –
Bilginin bir kesiti.
Bir odada çizgili bir döşek üstünde
Yaşlı bir adam yok olmaktadır.
Sızlayan karısından fayda yoktur.
Sarı ve değerli, gözbebekleri nerededir,
Ve dil, külden bir safir.
(1962)
Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Kayıt Tarihi : 13.9.2009 19:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Berck-Plage (III) by Sylvia Plath On the balconies of the hotel, things are glittering. Things, things - Tubular steel wheelchairs, aluminium crutches. Such salt-sweetness. Why should I walk Beyond the breakwater, spotty with barnacles? I am not a nurse, white and attendant, I am not a smile. These children are after something, with hooks and cries, And my heart too small to bandage their terrible faults. This is the side of a man: his red ribs, The nerves bursting like trees, and this is the surgeon: One mirrory eye - A facet of knowledge. On a striped mattress in one room An old man is vanishing. There is no help in his weeping wife. Where are the eye-stones, yellow and valuable, And the tongue, sapphire of ash. (1962)

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!