Dillerde hep bir berceste;
Bir ben miyim seçilmemiş?
Kaldım demek ki kendimde
İçimde bir yerde.
Garipsiyorum aslında gökyüzünden
Topraktaki yeşermemişten
Ve daha rahme düşmemiş ruhtan.
Alnındaki yazından,
Onca giden zamandan.
Kimden seçilmişleri ve kimden seçilmeyecekleri
Tanrı’dan soruyorum.
Dünyada bir âlem bercesteleri.
Yokluğu ve senden yokluğumu,
Sonra nasıl yok olacağımı,
Tanrı’ ya soruyorum;
Onca ruhtan hangi bedende varlığımı.
Durumlar hep bir berceste.
Bir ben miyim seçilmemiş yüreklerde
Kullar içinde?
Durumlardan bir mesele
Meseleler içinde bir tehlike.
Bana değil yüreğime dokundu
Artık sevmemek için nedenim yoktu,
Sevmek içinse çoktum.
Durumlardan bir mesele
Meseleler içinde bir gurur.
Dokunduğu yerden kanattım.
Artık sevmesi için nedeni çoktu,
Sevmek içinse yoktu.
Üstelik Tanrı’ya söylemedim,
Sırf tırnaklarını sırtıma geçirdi diye şikâyet etmedim
Etmeliydim, yapmadım.
Kendi vardı ve kendine ait her şeyi;
Kalbi yoktu.
Sustum, söylemedim
Gözleri vardı, kulakları da
Ve tırnakları da
Acısını da sahiplendiğim gözyaşları da…
Tanrı’ya söylemedim yine sustum.
Birkaç boş söz eder yine acırım içimde,
Kanatamam bir daha sırtımı aynı yerden
Tanrı bilse ona kızar.
Kalbi yoktu
Sormadım
Soramadım
Sustum ve yutkundum.
Bir kelime daha etsem ikisi de çok kızar.
Meseleler içinde durum
Durumlar huysuz
Huysuzluğum da huzursuz.
Tırnaklarını geçirmesin Tanrı’m söyle ona
Sırtım ona kayıtsız.
Affetme Tanrı’m beni
Sırtım ona kayıtsız.
Affetme Tanrı’m onu
Sırtım onun tırnaklarına çok tanıdık…
Kayıt Tarihi : 4.11.2021 10:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (1)