Beraberlik Marşı Şiiri - Yorumlar

Gerçekleri yansıtan ve öğüt veren güzel bir şiir. Birliğe davet. Ey! gafiller uyanın ve birlik olun. Şimdi birlik zamanı, kavga zamanı değil. Şairi ve seçkiyi kutlarım.

Kıssasa, kıssas isteyenlere bir dörtlük benden;

ona, buna dalaşma
sen, gerçek mümin isen
sakın küfre bulaşma
olasın ki, bir ahsen...

Cihat Kardeşim;
Lütfen...
Hele size yazdığımı tekraren okuyun.
Biraz da sizin dışınızdakileri dinleyin. Tribünde yeriniz hazır...
Yüreğinizi ve heyacanınızı şiirlerinizde duymak isteriz..
*
Selamlar, saygılar...

Mustafa Ceylan bey'e;,
Efendim, bizler elbette; 'muhabbet'e muhabbet, husumet'e husumet' diyoruz! Lakin bu sayfayı dine ve dindarlara sövgü levhası olarak kullananlara da asla müsamahalı davranamıyoruz! Zira' EL HUBBU LİLLAH VEL BUĞZU FİLLAH!' Yani;'ALLAH İÇİN SEVİNİZ VE ALLAH İÇİN BUĞZEDİNİZ!' emri ilahisine ittiba etmeyi de şuurlu bir müslüman olarak kendimize şiar edinmişiz! Bu vesileyle, mukaddesatımıza ve kardeşlerimize söven her nadan bizim hasmımızdır ve onlara gereken cevabı vermekte boynumuzun borcudur! Yoksa ahirette ağzımıza ateşten gem vurulacağını ihtar eden hadis-i şerifin bahtsız muhataplarından oluruz!
Saygılar, hayırlı çalışmalar!

Sayın Cihat Şahin Kardeşim;
Diyorsunuz ki : 'BİZ MUHABBET FEDAİLERİYİZ HUSUMETE VAKTİMİZ YOKTUR'...
Ne de güzel demektesiniz...
Ancak;
(((Mesaj yazdığım günden bir önceki günün şiirinin altına yazdığın)) dediğin mesaj konusunu bugüne taşımakla nereye varmak istemektesiniz? Sinan Cemgil rumuzu bile size bir şeyler ifade etmeli. Mecbur musunuz burada, bu alanda sürekli kavga etmeye? Bu kavgalarla hiç ikna ettiğiniz, kazandığınız, muhabbet ehli yaptığınız insan oldu mu? Yoksa, bu anlamsız kavgalarla; üstelik hem bu sayfaya, bu siteye ve davanıza zarar vermekte olduğunuzu göremiyor musunuz? Lütfen, siz de bir süre izine ayrılın.
Bakın Kardeşim;
En azından 'Tarihçe-i Hayat' tan ders alınız ve bu alanı gayri günün şiirine ve şiire dair söylemlere bırakınız.Bu alanda verilen savaşımın hiç kimseye ve davalarınıza faydası olmamış ve olmayacaktır da. Yapabiliyorsanız, kalıcı olana sevdalanıp, kaleminizi kalıcı şiir'le hemdert ediniz. Dava ve düşüncenizi şiire dökün, şiir tarlasında ışıktan mısralarla gökdelenler dikin. Yarınlara kalacak olan şiirlerinizdir. Buradaki kavgalarınız değil.
Sizden istirhamım, siz de izine ayrılın. Diyeceğinizi dediniz. Biraz da bu sayfayı başkalarına bırakın.
Selamlar, saygılar...

Sinan Cemgil 1 rümuzlu vatandaş;
Lütfen sana mesaj yazdığım günden bir önceki gündeki günün şiirinin altına yazdığın hacılar, dindarlar ve Allah(cc) hakkında yazdığın hakaret dolu mesajını hatırla ve o duayla karışık bedduanın niçin kaleme alındığını anla! Sonra da hakaret ettiğin o şahıslardan özür dile ve Allah(cc) hakkında hakaret içeren bir şiirin reklamını yaptığın için ondan da tevbe-i nasuh ile özür dile!

Birbirimize yakın olalım yeter.Şiiriniz çok güzel.Ama bence yetmez,Dürüst ve vicdanlı olmamız şart ve sabırlı,anlayışlı birde çok boyutlu bakış açısını da eklersek herşey kolay.

Muhabbetler lillah için olmazlarsa, kabir hududundan öteye asla geçemezler! Lillah için olan sevgiler ise; sonsuza kadar uzanacak dostluklara vesile olurlar! Öyleyse; ALLAH İÇİN BAŞLAYINIZ, ALLAH İÇİN İŞLEYİNİZ ALLAH İÇİN SEVİP SEVİLİNİZ VESSELAM!
Şair'e ve bütün gönül dostlarına hayırlı çalışmalar.

Olur, teklifinizi kabul ettim Mustafa ağabey. Bunun içinde samimiyet konusu şüpeli olsa da.. Buyrun.

Ama ben bunda samimiyim..gerçekten toplumsal boyuta olan sorumluluğum ağır olduğu için inanın bazen istemeyerek yorum yazmak, gündemden gerçekleri edebiyatı özden ilgilendirdiği algım boyutuyla yapıyordum..

Evet samimiyim buyrun..
Yiğit adam yeri gelir çekilmesini de bilir.. ki bunu gerçekten edebiyat ve şiir, şairlik boyutunuza temelden saygı duyduğum için yapıyorum.. Yazdıklarım sizin gibi bir saygın şahsa gereksiz geliyorsa bundan ders çıkartmasınıda, gitmesinide, terbiyesini de bilen biriyim..
Buyrun söz siz de..ve zaman buldukça buraya dönüp okuyacağım onları..
Saygılarımla..

Yorumum kısa eklemeyle (ki bu tamda yurdumuzun içinde bulunduğu duruma ironi ama gerçek boyutlu bir aynalama olarak ta görülebilir) silinip tekrar yüklenmiştir.. Naci bey..müsterih olunuz, ben gayet sakinim öyle sakinim ki giden kargaşa, hukuksuzluk ve hücrelerde yatan yazarlar, toplanan taslaklar karşısında yüzeysellik ve her koyun kendi bacağından asılır edalı vurdum duymazlık yanında (hiç bir ne yazıyla ne bir eylemle tepki göstermeden bize akıl verme gafletine yeltenmeler) görülen oldukça sakin ve gerçekleri aynalamak boyutuna tartarak yapılan yorumlardır..siz genel olan akıl, mertlik ve mantık içeriği olduğuna şüpem olamayan her yorumunuzda benden yana özgürsünüz..

Evet şimdi tekrar yüklenen yorum..

Şiir vurgulu, basit ve güzel anlatımla keskin taşlama..ama malesef şair şu günleri görseydi herhalde “Gündelik kaygılar, küçük hesaplar” dizesini bin kat daha sertleştirrdi…. Sayın şair 10 yıllık kaygılar, toplumsal yaşamı kökten sarsan takiyeli cemaat güdümüne sürükleyen sinsi hesaplar! Sinsi hesalar peşinde ki lerle bırakın yan yana gelmeyi adam elinden gelse 100 bin İmamım Ordusu’nu indireni içeri tıkayacak ve bir kaşık su da boğacak..
Şairin şiirini Kutluyorum..
….
Ve..
Sayın Ceylan Mustafa ağabey, ‘Koyun can derdinde, kasap et derdinde!’ hesabı ..Siz şu (dünkü günün şiirine olan yorumunuz) anlayışa bakın.. Diyoruz ki nehirler, göller zehirleniyor ve denize akıyor.. Bizim sayın ağabeyimizin derdi ne? Ara sıra tatilde çıkıyorum, yüzme havuzunda ha bire sırtüstü yüzenlerle, serbest kulaç atanlar, kenarda oturmuş bira içenlere alkolist diyenler, kadınlar bikiniyle tabii yüzecekler ..onlara bilmem hanği sinsi yakıştırmalar, ben namaza duracağım diye yüzme havuzunu taşlayanlar, buddua okuyanlar ve su altından yüzenler çarpışıyor ve tartışıyor ben de rahat yüzemiyorum diyor ..
Burası yüzme havuzu sizin nehirler ve göllerle , denizle burayı niye kıyaslıyorsunuz!
Yani Mustafa agabey bunları mı diyorsunuz? Ve burda keyfimi bozmadan sadece yüzeceğim size güle güle mi ekliyorsunuz!
Şu edebiyatın ve düzenin gidişatında..Yani bir saygın edebiyat adamında bu denli yüzeysellik olması hayret doğrusu!
Saygıyla

Geçenlerde bir arkadaş Ankara'dan telefon ediyor ve ( ohhh ne alâ, her gün denizdesiniz.) diyordu, tıpkı Nadir sayın kardeş gibi. Oysa, onun telefon ettiğinde ben, Torosların tepesinde yolsuz, susuz bir köyde idim ve o köy eşek sırtında kilometrelerce öteden su taşıyordu.
Yaa işte böyle Sayın Nadir Sayın...
Gene güldürdünüz beni...
*
İnsanoğlunun nerede ve kim olduğunu bilmeden, haritaya bakıp konuşmamak gerekir.
*
Bak sana lazımsa ver e posta adresini yüzbinkişinin indirdiğini çoktan indirip okumuşum, sana da göndereyim.
*
Şiire gel, şiire...
Burası şiir alanı yiğidim...
*
Hem sonra;
Size izin veriyoruz. Şöyle bir kaç ay bu sayfaya yazmayın. Dinlenin biraz olmaz mı? İlla ki sahanın ortasında mı olacaksınız? Tribünden seyredin az-biraz, dünya batmaz ya...
Siz diyeceğinizi dediniz; uzun bir zamandır sizi okuduk, sizleri dinledik. Yorulmadınız mı? En çok boş tenekeden es gelir rüzgâr esende dostum. Çekilin kenara ve meydanı bırakın şiir adına konuşacaklara. Hergün aynı yorumlar, hergün aynı söylemler, davranışlar vb, bıkmadınız mı?
*
İzin dilekçenizi yeni yeni şiirler üretesiniz ve boş yere vakit tüketmeyesiniz diye kabul edilmiştir.
Sizlerden has şiirler bekliyoruz artık.
Kavga çıkaracak ve sonuç alınamıyacak tartışmalı kelamlar değil...
*
Saygılarımla...