Bera Şiiri - Kırlangıç Divanesi

Kırlangıç Divanesi
10

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bera

Belki de aşktır, belki kavuşamayış. 

Gidiyorum tanıdığın tüm anlardan. 

Sorma bana halimi. 

Tanısaydın beni, anlardın sorun teşkil eden işaretlerimi.

Belini mi kırmalıyım illa cümlelerin? 

Sendeki zenginliğin keşfine, eriştirmedin mi sanıyorsun beni? 

Ah şu orak, ah virgüller... 

Onlar da, dinlenmeliler...

Bera..!

60'ımda yarenim, kayından baston. 

Belki de şu vakit, son.

Sanki işi yok insanların. 

Adımlarım, emeklerim bir iki siliniyor. 

Yoruluyor nefesim. 

Kızıyorum. 

Geliyor küfür edesim. 

Sonra... 

Kalıyorum, fincanımda kahve... 

Gözlerin... 

Bera... 

Yeniden kavuşmak sana. 

Mazinden bir cümle barınmasada. 

Küllerinden doğdun yine. 

Hemi gündüz, hemi gece... 

Sara sardım cümlelerimin özlemini. 

Senle yoğurdum ... 

Kaybettim aklımı, senle doğruldum aşk...

Sır, sensin. 

Fark et, belirme.

Sen sağ kal. 

Misal edip beni, delirme.

Düşünsene; Yanıbaşımda canım, sen..

Ellerimizde fincan kahve, etrafımızı yavruağzı çiçekler çevirmiş... 

Kalem âşık, şair delirmiş..

Yazım yanlışlarım lazım, birçok. 

Seni bana yakınlaştıracak şeyler yapmalıyım. 

 Örnek olarak " Bilmukavele" yeterli mi Bera ?

Sen bana koşarak geldin de, ben sana yürümedim mi? 

Aşkların en sırrı, Bera. 

Günübirlik sevdalar, moda.

İçiyorum, elmalı soda.

Kakule kokuyor, omuzunda..

Seni seviyorum 

Bera, anlattım birçok rüyamı suya. 

Yürüdüm, durdum. 

Göğe baktım, çiçeklere sonra. 

Güldü gözlerim, geldin aklıma. 

Resmettim seni. 

Sanıyorlarsa yanılıyorlar bu aşk, yeni... 

Ara mı verdim, adını anmaya  ? 

Bir his uçurdum kalbimden, konar dudağının kıyısına... 

Gamzende salınıyor bakışım... 

Serseri kalemim Bera, yalnız senin aşıkın. 

Sabahın sesini , ilk kokusunu günün tadımladın mı?

Hanımeli kokuları sardı sokağı. 

Kırlangıçlar güneş doğarken sahne aldı. Devrettiler vardiyayı serçelere. 

Alaca karga, cevizin dallarında konakladı. Güvercinlerin kanat sesleri, takdire şayandı.

Gecenin serinliği, çiy düşmüş çimlerin üzerinden toprağın yüzünü yıkıyor. 

Birde tozları çölün... 

Sır ki sır... 

Akl , ermiyor. 

Bera... 

Yarenlik eder durursun şu geveze kalemimin kelamlarına. 

Ömür yaş alıyor. 

Diz kapaklarımdan yaralandığım günler , kabuk tutuşları geliyor aklıma.. 

Kırdığımı dillendiren diller... 

Olmuyorsa olmuyordur felsefesini hayatına yakıştıramayan, kimselerin ithamlarında takılı kalıyorum. 

Sıkılıyorum.

Zaman... 

Kin beslettirdi nefesimde... 

Duygularım saklıymış , duyanlar söyledi sesimde.

Kırlangıç Divanesi
Kayıt Tarihi : 23.7.2024 14:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kırlangıç Divanesi