Benzetmelerin manasını yitirdiği kadın,
Bu sonbahar denen mevsim,
Yağmurlarıyla birlikte misafir olurken
Mahallemizin yeni yeni duman tütmeye başlayan bacalarına,
Ben yine,
Yavrusunu yırtıcı kuşlardan saklayan bir sincap gibi,
Kalemimi ve kağıdımı bağrıma basarak
Seni bir şeylere benzetme uğraşındayım.
Bütün teşbih üsluplarını teker teker denememe rağmen,
Ne saçlarını,
Ne kaşlarını,
Ne ağlayışlarını,
Hiçbir şekilde somut bir şeylere benzetip seni onlarla eş tutamıyorum.
Hiçbir ipek böceği saçların kadar zarif ipliklere imza atamaz.
Yada hiçbir değerli taş, boncuk ve siyah gözlerinden değerli olamaz.
Hiçbir fındık;
Ki bunlara Dünyaya nam salmış Giresun fındıkları da dahildir,
Senin burnundan daha güzel olduklarını iddia edemez.
Kaşların ki;
Don Kişot’un yayından daha bir gergin ve daha bir hedef bulma amacındadır.
Benzetmelerin manasını yitirdiği kadın,
Senin için yazdığım yazıları bile bir şeylere benzetemiyorum.
Eleştiriler bekliyorum senden yana,
İltifatlar başlıyor
Susuyorum.
2005
Haluk Cenk BaturKayıt Tarihi : 11.9.2005 20:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)